Selam çiçeklerim, böceklerim🌺🐞
Mini minnacık bir kesit bırakıyorum size. Merakınız biraz olsun dinsin diye.🧚🏻♀️
Bölüm de yarına kadar gelmiş olur.
*******
"Sonra bir gün... " dedi ve yutkundu Bora. "Her şey süt liman giderken o çıktı karşıma. Nalan..." dedi sanki sarf ettiği isim boğazını yırtıyormuş gibi. Yine aynı acıyla... Yine aynı nefretle...
Tuana onun ağzından çıkan bu isimle ürperdi. Acıyla yutkundu. O bu ismi hiç telafuz etmesin istedi. Bu ismi hafızasından sonsuza kadar silsin istedi.
Bora ise onun ruh halinden bihaber hala sırtı ona dönük bir vaziyette anlatmaya devam etti.
"Yalnız geçen hayatıma Ahmet'ten sonra o dahil oldu. Her şey o kadar güzeldi ki! Tamam ya diyordum sonunda ben de istediğim her şeye sahip oldum. İstediğim okul, istediğim bölüm, severek yaptığım iş, gerçek bir dost ve beni gerçekten seven bir kadın. Bir insan başka ne ister ki?"
Tuana bir kez daha acıyla yutkundu. Tamam, anlatsın istiyordu ama ondan başka bir kadını dinlemek sandığından daha zordu. Çok canını acıtıyordu.
"Tüm ilklerimi onunla yaşadım ben. İlk kalp çarpıntısı, ilk mutluluk, ilk heyecan, tanıdığım ilk beden. Ama..."
Bora lafını bitiremeden Tuana kulaklarını tıkayıp ayaklandı. "Yeter!" diye bağırdı. Bora yarım kalan cümlesiyle konuşmaya başladığından beri ilk defa arkasına döndü ve ona baktı. Gözleri kızarmıştı. Acıyla bakıyordu ela gözleri ona.Canını mı yakmıştı? Bunu yapmak değildi ki amacı!
"Tuana." diye inleyerek ve büyük bir adımda yanına gitti. Tuana hemen arkasını döndü. Yine incitmişti onu! Ne diye ona eski sevgilisini anlatıyordu ki? Tanıdığı ilk beden olduğunu söylemek zorunda mıydı yani!?
Aklına gelen bu cümle bir kez daha canını yaktı. Bora şaşkınca ona baktı. O sadece içindekileri paylaşacaktı. Hepsini anlatacak ve yaptığı her şey için özür dileyip ona aşkını itiraf edecekti. Neden böyle bir tepki vermişti ki?
Tuana onu kıskanmıştı. Evet, evet! Bu da demek oluyordu ki umut vardı hala. Bora burukça gülümsedi. Sonra derin bir iç çekti hüzünle. Ve elini kaldırıp Tuana'nın o mis kokusunu hissettiği saçlarına dokunmak istedi.
Birkaç saniye eli havada öylece bekledi. Yapamadı.Sonra Tuana'nın iç çekişini duydu.
"Neden Bora? Neden bana bunları anlatıyorsun? Benden ne istiyorsun? Yeterince canım yandı zaten."
"Ben sana içimdeki herşeyi anlatmak istedim sadece Tuana." dedi Bora yorgun bir tınıyla.
"Hala mı unutamadın? Herşeye rağmen mi seviyorsun? Onun yaptığı hatanın bedelini benim canımı yakarak mı ödetiyorsun?" dedi Tuana hala sırtı ona dönük bir şekilde. Ağladığını görmesini istemiyordu. Neden onun karşısında bu kadar aciz hissediyordu ki? Bu histen nefret ediyordu ama her defasında ona aynı şeyi hissettiriyordu.
Bora onun söyledikleriyle kısa süreli bir şok yaşadı. Gerçekten böyle mi düşünüyordu? Bora onu omuzlarından tutarak kendine doğru çevirdi. Şimdi yüz yüzeydiler. Gözlerine baktı Bora dikkatle.
"Tuana saçmalama..." dedi çaresizce. "Gerçekten böyle mi düşünüyorsun? Yapma.." derken fısıltıdan farksızdı sesi.
Tuana da gözlerini meydan okurcasına ona dikti.
"Yeter artık! Ben gidiyorum. "dedi tane tane. Ve tekrar ona arkasını dönerek iki adım attı. Bora'nın kalbi korkuyla atmaya başladı. Gidemezdi! Gitmek yoktu!
Hemen ona doğru adımladı ve daha fazla ilerlemesine engel olarak ona arkasından sarıldı. Bir kolunu omzuna dolarken diğer kolunu da karnına sardı.
Tuana yaşadığı şaşkınlıkla "Bırak..." diye inledi.
Bora ise burnunu onun saçlarına gömerek kulağına fısıldadı.
"Bırakmam! Bırakamam! Seni artık istesem de bırakamam Tuana!"
Tuana duyduklarıyla içinde açan çiçekleri hissetse de yine de inanmak gelmedi içinden tüm bunlara. Sanki biraz sonra bir şey olacak ve Bora yine onun kalbini paramparça edecek gibi hissediyordu.
Bora kollarını bir milim bile gevşetmeden kulağına doğru konuşmaya devam etti.
"Bitirmeme izin vermedin Tuana. Ama hepsi yalanmış diyecektim. Hepsi sahteymiş diyecektim. Senin için hissettiklerimin yanında meğerse onlar hiçbir şeymiş diyecektim." dedi Bora çatallı çıkan sesiyle.
"Bana yalan söyleme!" dedi Tuana. Ve onun kollarından kurtularak koltuğa doğru ilerledi. Bir hışımla kalktığı yere geri oturdu.
*****
Acaba sonra ne olduuu ?
Azıcık daha bekleyelim , güzel şeyler olmasını dileyerek ...
Öpüldünüz. 😘
Sizi seviyore 🌸💕
1kitapkolik :)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KALBİM SEN DEDİ (TAMAMLANDI.)
RomanceHayata dair büyük umutları olan, en büyük hayali üniversite okuyup meslek edinmek ayaklarının üzerine sağlam basmak olan, Karadeniz kadar hırçın, dik başlı ve inatçı, güzeller güzeli çimen gözlü, henüz 19 yaşında bir genç kız, Elif... Daha küçücükke...