Merhaba çiçeklerim🌸🌸
Bölümümüz biraz uzun oldu. Bu yüzden iki parça olarak paylaşacağım. 😉
Oy ve yorumlarınızı eksik etmeyin.🙏🏻
Keyifli okumalar.👍🏻
❣️❣️❣️❣️❣️❣️❣️❣️
"Esma de bakayum bağa eleceğum diye sevindun mi?" dedi Emine teyze gülerek. Bu haliyle bile geliniyle uğraşmaktan geri durmaması herkesi gülümsetti.
Esma Hanım kaşlarını kaldırarak baktı kayın validesine.
"Aşk olsun anneciğim. Kalbim kırılıyor ama." dedi küskünce. "O nasıl söz öyle? Biz nasıl korktuk! Biliyor musun sen?"
Elif ve Neşe de Emine teyzenin yatağının hemen solundaki çiftli koltukta oturup birbirlerine yaslanmış onları izleyerek kıkırdıyorlardı. Çocukken de onların atışmalarını böyle izlemekten büyük keyif alırlardı. Emine teyze tatlı sertti. Tam bir Karadeniz kadınıydı. Gelinini çok sever, kimseye ezdirmez ama onunla atışmaktan da asla vazgeçmezdi. Kendisi yerden yere vururdu ama oğlu dahil kimseye laf söyletmezdi onun hakkında. Yıllardır beraber yaşıyorlardı ve artık ana-kız gibiydiler.
"De hayde fişku yiyesuca. Üzülmüşmüş! Kaynanasunu sevan gelun nereda görülmüştür da!" dedi Emine teyze öksürüklerinin arasında gülerek. Gelini hemen bir bardak su alarak yetişti ona.
"Helal, helal!" dedi suyu ona içirerek. "Bak haksız konuşuyorsun anneciğim." dedi sonra gülümseyerek.
"Hayde yalancu gelun! Kaynanalar sevulmazz! Bağa mı öğreteysun?" dedi ona takılmaya devam ederek. Anlaşılan formundaydı Emine Sultan.
Elif onların bu halini gülümseyerek izleyen kendi kayın validesi Fatma Hanım'a doğru baktı. Barış'ının annesiydi o... Sevdiği adamı doğuran kadın...Bu düşünceyle içi ısındı bir anda.
"Niye öyle diyorsun babaanne? Ben de Fatma annemi çok seviyorum." dedi o anda içinden geldiği gibi gülümseyerek.
Fatma Hanım duyduğu şeyle gülümsemesini daha da genişleterek şaşkınca gelinine baktı. Gerçekten şaşırmıştı. Bunu beklemiyordu çünkü. Yüzündeki sıcacık gülümsemeyi hiç bozmadan Elif'in yanına gitti ve sıkıca sarıldı gelinine. Saçlarını okşayarak öptü yavaşça. Elif de sarıldı. Kocasını çok özlemişti , annesine sarılmak kalbini biraz hafifletti gibi hissetti.
"Güzel kızım benim." dedi Fatma Hanım gülümseyerek " Ben de seni çok seviyorum. Bendeki kıymetini bir bilsen!" dedi bir kez daha başından öperek. " O kadar şanslıyım ki." derken iç çekti mutlulukla.
Zamanında oğlunu üzdüğü için içten içe çok kızıyordu Elif'e. Ama şimdi anlıyordu oğlunun neden ondan bir türlü vaz geçemediğini. Neden ısrarla hep onu sevdiğini! O o kadar içten, o kadar farklı biriydi ki onu sevmemek mümkün değildi sanki.
Bu sahneyi gözleri dolarak izleyen odada bulunan diğer kişiler de gülümsediler. Güne güzel başlamışlardı. Bugün güzel bir gün olacaktı belli ki.
Emine teyze ortamdaki duygusal havayı dağıtmak için bir kahkaha patlattı.
"Oyyy gelinum gel." dedi Esma'ya dönerek. "Gözleru da dolar imuş." dedi uzata uzata.
Esma da gülümseyerek kafasını sağ sola salladı ve ona doğru gitti.
"Efendim anne." dedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KALBİM SEN DEDİ (TAMAMLANDI.)
RomanceHayata dair büyük umutları olan, en büyük hayali üniversite okuyup meslek edinmek ayaklarının üzerine sağlam basmak olan, Karadeniz kadar hırçın, dik başlı ve inatçı, güzeller güzeli çimen gözlü, henüz 19 yaşında bir genç kız, Elif... Daha küçücükke...