Aşk Bitsin (Bölüm 2 )

16.1K 554 48
                                    







Merhaba arkadaşlar :)

Birinci bölüme gösterdiğiniz ilgiye çook teşekkür ederim. Güzel yorumlarınız beni nasıl mutlu etti bilemezsiniz. Bunun üzerine bir sürpriz yaptım ve ikinci bölümü erken yayınlamaya karar verdim. Umarım beğenerek okursunuz.

Multimedya : Buray - Aşk Bitsin

Barış'ımızın bu bölümdeki duygularına tercüman olmuş.

Hepinize iyi okumalar diliyorum.

Lütfen , lütfenn oy vermeyi ve yorum yapmayı ihmal etmeyin.

* * * * * * * * *

Dış kapının çalmasıyla ikisi birden irkildi. Elif'in babası ve babaannesi kapıda beklerken; içeride biraz şaşkın, biraz ürkek bir halde birbirine bakan ikiliden bihaberlerdi.

Elif bakışlarını annesinden çekip kapıya çevirdi. Babasıyla şu anda konuşacak durumda değildi, çok öfkeliydi. Ama ne olacaksa olsun diye düşünüp kapıya doğru yöneldi. Tam o sırada annesi kızının kolunu tutup:

"Elif'im sen bir git elini yüzünü yıka. Hiç iyi gözükmüyorsun. Ben bakarım kapıya. Babanlar gelmiştir. " dedi.

Elif gözlerini 'peki' dercesine kırpıp yönünü banyoya doğru çevirdi. İçinde kopan fırtına Karadeniz kadar hırçın ve şiddetliydi. Banyoya girdikten sonra kapıyı kapatıp sırtını kapıya dayadı. Yavaş yavaş aşağıya doğru kayarak yere oturdu. İki bacağını da büküp göğsünde birleştirerek kollarını etrafında sardı. Kafasını da dizlerine yatırıp sesini içine çeke çeke ağlamaya başladı.

Hiç bu kadar çaresiz hissetmemişti. Babası onu anlamayacaktı, biliyordu. Babaannesinden medet umdu. O Elif'i anlardı. Ama elinden bir şey gelir miydi ki? En azından şansını denemeliydi. Önce onunla konuşup yardım istemeye karar verdi.

Hala kapıyı açmayan Esma Hanımsa kendini toparlayıp kapıya doğru koştu. Kapının yanındaki aynadan son kez yüzüne baktıktan sonra kapıyı açtı.

"Hoşgeldiniz." derken sesini iyi tutmaya çalıştı. Sanki az önce ağlayan o değilmiş gibi tatlı bir tebessüm kondurdu yüzüne. 

"Neredesin Allah aşkına hanım? Kapıda diktin bizi iki saattir."dedi Ahmet Bey öfkesini saklamadığı ses tonuyla.

Arkasından Emine Hanım'ın sesi duyuldu.

"De hayde uşağum eldın mı hemen. Kizma güzel gelinuma."

Elif'in tontoş babaannesi her zaman ki gibi gelininin yanında olduğunu belli edercesine elindeki bastonunu yere vura vura odasına doğru yürüdü. Tombul yüzü her daim kırmızı görünen, kısacık boyuyla her işi halledebilen, dünya tatlısı bir kadındı.

Ahmet Bey de söylene söylene giden annesine bakıp kafasını sağa sola sallayıp sabır dileyerek mutfağa yöneldi. İşe geç kalmamak için hızlıca bir bardak su içip geri çıkacakken eşine döndü.

"Hanım sen iyi misin? Solgun görünüyorsun biraz." dedi tedirginliğini belli ederek. Ne kadar sinirli bir adam olsa da karısı ve kızı onun kıymetlisiydi. Sert mizacından bunu çok hissettirmese de bütün dünyası onlardı aslında. Bir de annesi tabi. Bunca telaşesi de onların geleceği için değil miydi aslında? Ah olanları bir bilseler böyle sırt dönerler miydi ona?

"İyiyim, bir şeyim yok. Yoruldum biraz." derken gözleri dolu doluydu Esma Hanım'ın.

"Peki tamam öyle olsun. Var bir derdin ama üstelemeyeceğim."

Tam çıkacakken aklına gelen şeyle yeniden arkasını dönüp:

"Dün akşamki mevzuyu kafanda kurmuyorsun inşallah." dedi kaşlarını çatarak. Sonra derin bir of çekti. "Benim kafam net bu konuda bak. Elif'le de konuşacağım ama kararım değişmeyecek, bilesin. Ben kızımı hepinizden çok düşünüyorum. İyi bir geleceği olsun istiyorum."

KALBİM SEN DEDİ (TAMAMLANDI.)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin