Merhaba canlar ❤️Bu bölümde taze aşıklarımız var bolca. 🌸
Multimedya : Bölümden sahne (Neşe'mizi ağlattılar mı 😱) +
Buray - Tac Mahal 🎵 (Murat'tan Neşe'ye😍)
Mutlaka dinleyin. Ben Buray şarkılarını çok seviyorum. İlham veriyor. 🤩
OY ve YORUMlarınızı eksik etmeyiniz e mi? Birazcık da ben sevineyim.😉😘
Keyifli okumalar !
*****
Bazen insanın ısrarla kaçtığı şey aslında belki de hep olmasını beklediği şey olabiliyormuş. Neşe'nin bir haftadır hissettiği tam olarak buydu. Murat'tan kaçarak geçirdiği haftalar, aylar geride kalmışken onun sevgilisi olmayı kabul ettiğinden bu yana geçen bir hafta boyunca ayakları yere basmıyordu deyim yerindeyse. Sürekli sevgisini hissettiren, arayan, soran , merak eden, mutlu etmek için çabalayan birinin etrafında olması ona kendisini daha iyi ve güvende hissettiriyordu. Zaman zaman bu fazla ilgiden sıkılmıyor da değildi ama asla şikayetçi olduğu da söylenemezdi.
Evet, ona hala tam anlamıyla güvenemiyordu henüz. Murat'ın kızlarla dans ederken öpüştüğü, koklaştığı günler hala dün gibiydi. Aklından silemiyordu. Ama yine de ona güvenmek istiyordu. Onun değiştiğine kendini inandırması gerekiyordu. İhtiyacı olan şey aslında zamandı. Ve o zamanı tek başına kaçarak geçirmek yerine Murat'ı tanıyıp karar vermek istiyordu. Hem daha bir hafta olmuştu. Önünde uzunca zamanı vardı. Murat'la ilgili tüm kötü düşüncelerini , ön yargılarını silecek, kendi gözleriyle gördüğü o çapkın hallerini unutacaktı.Ona koşulsuz güvendiği günler de gelecekti elbet. Ya da Murat onu yanıltacaktı. Zaman... Zaman her şeyi gösterecekti.
Ama yine de mutluydu. Murat'ın çabaladığını görebiliyordu. Bundan sonra iyi şeyler olacağına inanmak istiyordu. Hem bunu kabul ederken de dememiş miydi "Yanacaksam da onun için değer!" diye?
****
Okulun koridorunda bir köşeye sinmiş Murat'la konuşan Neşe yaptığı telefon konuşmasını bitirmiş, son günlerde yüzünde fazlasıyla rastlanan o şapşal ifadeyle sırıtmaya devam ederek kızlara doğru yürüyordu. Elif ve Tuana da o sırada derste hocanın bahsettiği bir konu üzerinde konuşuyordu. Kendilerine doğru yaklaşan Neşe'yi görünce bir an konuştukları konuyu boş verip birbirlerine bakarak güldüler.
"Ya Elif valla ben bu kızı böyle bilmezdim! Meğer içinde aşık olmayı bekleyen bir canavar varmış." dedi Tuana kaşlarını kaldırarak.
Elif gülmeye devam ederken " Ay sorma Tuana ben de yıllardır yanı başımdaki arkadaşımı tanıyamamışım. Şu surata bak ya! Valla leyla oldu bu kız." dedi.
"Kız iyi ki zorla çağırmışım bu deliyi o gün. Yoksa var ya daha çok beklerdi bu şapşik." dedi kıkırdayarak Tuana. "Eğer senin de varsa böyle gizli gizli hoşlandığın birisi" derken gözlerini kocaman açtı, parmağını ona doğru uzatarak "ki varsa ve söylemiyorsan oyarım seni Elif!" deyip sesini aynı eğlenceli tona çevirerek "Çekinme söyle seni de davet ederim bir akşam. Sonra da sosyal medyada paylaşıveririm. Ne olceek? " dedi kahkaha atarak.
"Ya saçmalama kızım! Yok öyle bir şey." dedi Elif panikle ve konuyu değiştirmek için " Ya bu kızı biz bu leyla hallerinden nasıl çıkaracağız ? Baksana aklı bir karış havada. Derste bile dalıp gidiyor deli kız ya!" dedi dudaklarını büzerek.
Neşe Tuana'ya Barış 'tan bahsetmeyerek Murat ile ilgili her şeyi baştan itibaren anlatmıştı. O gece ona haber veremeden çıkıp gittiği için defalarca özür dilemişti. Durumunu, kafa karışıklığını, o gece yaşadığı karmaşayı hepsini anlatmıştı ona. Onu gerçekten artık dost bildiği için olanı biteni dökmüştü ortaya. Aralarında saklı bir şeyler olmasını istemiyordu. Çünkü ona güveniyordu. Çünkü gerçek arkadaşlıklarda gizli saklı olmaması gerektiğini biliyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KALBİM SEN DEDİ (TAMAMLANDI.)
RomanceHayata dair büyük umutları olan, en büyük hayali üniversite okuyup meslek edinmek ayaklarının üzerine sağlam basmak olan, Karadeniz kadar hırçın, dik başlı ve inatçı, güzeller güzeli çimen gözlü, henüz 19 yaşında bir genç kız, Elif... Daha küçücükke...