Hayata dair büyük umutları olan, en büyük hayali üniversite okuyup meslek edinmek ayaklarının üzerine sağlam basmak olan, Karadeniz kadar hırçın, dik başlı ve inatçı, güzeller güzeli çimen gözlü, henüz 19 yaşında bir genç kız, Elif...
Daha küçücükke...
Barış sabahın ilk ışıklarıyla gözlerini açtı. Kollarında derin bir uykuda olan karısını izledi bir süre. Nefes bile almadı neredeyse onu uyandırmamak için. Zira şu anda onunla bu kadar yakın olmanın tadını çıkarmak istiyordu.
Dudakları hafif aralık, göz kapakları güzel gözlerini perdelemiş, nefes alıp veriyordu. O kadar masum görünüyordu ki! Barış bir kez daha aşık oldu ona! Her haline tekrar tekrar aşık olmaktan asla vazgeçmeyecekti...
Bir saatten uzun süre bu şekilde karısını izleyen Barış onun gözlerini araladığını görünce yakalanmamak için sıkıca yumdu gözlerini. Elif de gözlerini açıp gerindi yatağın içinde ve elini ağzına tutarak esnedi miskince. Sonra elini Barış'ın hafif kirli sakallı yüzüne götürdü, narince okşadı. Ve uzanıp öptü yüzünü. Barış'ın yukarı kıvrılan dudaklarını görünce geri çekildi hemen.
"Barııış! Sen uyumuyor musun?" dedi utanarak.
Barış tek gözünü açtı ve "ııı ıııhh uyumuyorum." dedi fısıldayarak. Sonra tek kolunu kaldırarak Elif'i kavradı ve kendine yaklaştırdı.
"Beni bir ömür böyle uyandırsan başka ne isterim ben?" dedi Barış gülümseyerek.
"Olabilir tabi. Neden olmasın?" dedi Elif de cilveli bir şekilde kıkırdayarak.
"Yaa senin o cilvelerine kurban olurum ben! Eliif bana böyle her gün farklı bir şeylerle gelerek beni kendine daha da bağlamak mı senin amacın?!"
"Yooo... Ne münasebet!" dedi Elif de aynı cilveli tonla. Sonra gözlerini döndürdü ve dudağını büzdü şımarıkça.
Barış yatağın içinde sırt üstü dönerek gözlerini tavana dikti. Bu kız gerçekten de onun aklını başından alıyordu. Bir gün deli çıkıp kafasında huniyle kendini sokaklara vuracaktı. Yakındı!
"Barış bu hafta derslerim çok yordu beni. Bütün hafta sonunu böyle yatarak geçirmek istiyorum. Senin planın ne?" dedi Elif. O da aynı şekilde sırt üstü yatıyordu.
Barış uzanıp onun elini tuttu. Artık uyurken bile parmağından çıkarmadığı alyansını sevdi. Uzanıp usulca öptü.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Güzelim sen o planı unut. Ben sana sormadan bir şey yaptım." dedi ürkek çıkan sesiyle.
Elif hemen yan döndü. Şimdi yüzü ona dönüktü. Merakla sordu.
"Ne yaptın Barış?" dedi gözlerini kısarak.
"Şey, ben bizimkileri İstanbul'a davet ettim. Hep beraber yemek yeriz diye düşündüm. Hem sana hem onlara iyi gelir dedim. "
