Merhaba canlarım😍
Multimedya : Sezen Aksu - Kurşuni Renkler 🎶 (Okurken dinleyin e mi?)
Keyifli okumalar.♥️
Yok olamaz dur
Dur gidemezsin!
Gözlerimin rengi dur
Bulutlara dönemezsin
Yok alamazsın beni deli zaman
Ömrüme o kurşuni renkleri süremezsin....😢😢
(Sezen Aksu)*********
Elif ikilinin sorusuyla kendine gelebildi. Sahi ya bu soruyu sorması gereken kendisi değildi.
Dudaklarını birbirine bastırdı bir an. Ve omuzlarını küçük bir çocuk masumiyetiyle silkerek ağlamaya başladı. Ne olduğunu anlayamayan ikili dönüp birbirlerine baktılar. Bu kızın neyi vardı böyle?
Atalay daha fazla onun böyle boynu bükük ağlamasına dayanamayarak çekip sarıldı sıkıca. Kafasının tepesinden öptü usulca. Kıyamadı bu haline.
"Şşşhhh... Tamam, tamam. Ağlama." dedi saçını okşayarak. "Kıyamam ya. Hoş geldin." dedi yumuşacık bir tınıyla çenesini onun başına iyice yaslayarak.
Bir taraftan da Dolunay'a bakıyordu kaşları havada. Neler olduğunu bilmiyorlardı ama belli ki iyi şeyler olmamıştı. Zira Elif'i daha önce hiç bu kadar bitik bir halde görmemişti.
Dolunay ortamı yumuşatmak için " İlahi Atalay." dedi gülümseyerek. "Hiç gelen misafire öyle denilir mi?" Bir taraftan da Atalay'a göz kırpıyordu.
"Ay Elif sen bilmiyor musun beni? Ben taş kafalıyım işte. Kusura bakma. Hoş geldin." dedi Atalay gülerek. "Gel hadi otur şöyle." derken bahçedeki rahat koltukları gösteriyordu. "Hemen sana da kahve yapayım.Sen dayanamazsın kahveye."
Elif hiç tepki vermeden umursamazca koltuklara geçip oturunca ikili tekrar birbirlerine baktı. Dolunay bilmezdi ama Atalay Elif'e kahve deyince gözlerinin nasıl parladığını çok iyi bilirdi. Ne olmuştu da bu kadar kötüydü?
Gerçekten elinde koca çantayla Elif'in burada ne işi vardı? Hem burayı nereden biliyordu? Üstelik tek başınaydı! Bir de ağlıyordu! Perişan görünüyordu!
Önce hiç bir şey sormadılar. Atalay'ın getirdiği kahveyi yudumlayan Elif'in sakinleşmesini beklediler. Sakinleşince nasıl olsa herşeyi anlatır diye düşündüler.
BİR GÜN ÖNCE
Dolunay'ın Antalya'da olduğunu öğrenen Atalay soluğu Antalya'da aldı. Yaz tatilinde yazlığına gitmek hakkıydı sonuçta. Tuana'ya İzmir'e gideceğini söylese de rotası Antalya'ydı. Onun imalarını çekecek hali hiç yoktu. Varsın İzmir'e gidiyor sansındı.
Antalya'daki eve gelir gelmez Dolunay'ı aradı ve onu ertesi gün için bahçelerinde kahve içmeye davet etti. Dolunay en başta inanmayıp yine dalga geçtiğini düşünse de Atalay ısrarlı davranınca kabul etti. Atalay yüzünde güller açarak kendini çimlere atıp mutlulukla gülümsedi. İyi ki gelmişti be! Bu vesileyle onunla kaynaşmak ve daha fazla vakit geçirmek istiyordu. Kim bilir belki bu şehirden ayrıldıklarında sevgili bile olabilirlerdi. Bu düşünceyle içinin sıcacık olduğunu hissetti ve haline güldü seslice.
O akşam Salih amcayla bahçeye güzel bir masa kurdular. Bir kaç kadeh içtiler, dertleştiler. Atalay çocukluğundan beri Salih amcasını çok severdi. Doğduğundan beri hayatında vardı. O onlar için bir çalışan değil, aileden biri gibiydi. Rahmetli dedesinin en güvendiği adamdı belki de.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KALBİM SEN DEDİ (TAMAMLANDI.)
RomansaHayata dair büyük umutları olan, en büyük hayali üniversite okuyup meslek edinmek ayaklarının üzerine sağlam basmak olan, Karadeniz kadar hırçın, dik başlı ve inatçı, güzeller güzeli çimen gözlü, henüz 19 yaşında bir genç kız, Elif... Daha küçücükke...