Merhaba canlar, 😍Bayramınızı kutlamak için bir uğrayayım dedim. Gelmişken de bir parçacık bölüm paylaşıverdim. 😉
Şimdiden bayramınızı kutluyor; sevdiklerinizin yanı başınızda olduğu nice güzel bayramlar diliyorum. 🙏🏻
Tadımlık bir bölümü aşağıya bırakıyorum, keyifle okuyunuz. 🎈
Multimedya : Barış ❤️
***
"Babaannem iyiyim merak etme. Gerçekten iyiyim bak. Sınavlarımda harikaydı."
"Ula bok yiyanun paçisu çıkmişsun 39 derece ateşlere imtihan mu düşüneysun? O kocan olacak heruf da zorlamasam demeyecak bağa."
Elif elinde telefon oturduğu rahat koltuğun arkasına doğru kollarını dayamış bir elini de başına dayamış babaannesiyle konuşuyordu. Emine Sultan da ona hasta olup da haber vermediği için fırça atıyordu.
"Pamuğum iyiyim ben ama bak. Acil bir şey olsa haber vermez miyim hiç ben sana? Telaşlanmanıza gerek yoktu. Üşütmüşüm birazcık o kadar. Ama geçti şimdi taş gibiyim."
"Ha o taşu kafana yemek istemeyisan pidahaku sefere bağa diyeceğsun he mi kizum?"
Elif ağzını bir karış açarken Neşe de telefondan dışarıya yayılan bağırma sesini duyup kahkaha atıyordu.
"Ohh ağzına sağlık Emine teyzem bir sen geliyorsun bu inatçı keçinin hakkından."
"Deee o kapçaya da diyesun ona da kizdum."
Elif hoparlöre verdi sesi.
"Duyuyor sultanım seni şu an. Ona söyle bakalım." dedi bir elini oh olsun der gibi göğsünden aşağı sürterken."Oyy Emine teyzam daa kurban olayum sağa. Bağa niye kizdun?" dedi Neşe de neşeli bir ses tonuyla şiveli konuşarak.
"Haa bu yarum akullu söylemeyu diye sen de oğa uyaysun he mi? "
"Valla teyzem bak benim suçum yok. Ben nereden bileyim haberiniz olmadığını? Valla masumum bak. "
Babaanne bir yandan yanağından akan incecik göz yaşını silerken bir yandan da yalandan onlara kızıyordu.
"Ha iyi bakam bi daha bağa boyla bişe edun da görun."
"Yok pamuğum." dedi Elif. "Valla bir daha olmaz, söz! Bir tane sınavımı kaçırdım maalesef. Onu da bütünlemede vereceğim artık."
"Ha bağa sinav dema da! Yaparsun sen kizum. Sağluğun eyi olsun, yeter da."
"Ama babaannem hemen gelemeyeceğim bu durumda. Bütünleme için biraz beklemem gerekecek. Bak böyle olmasa yarın atlar gelirdik Neşe'yle."
"Demaa sen ondan sebep mu gelmeysun? Oy kurban olayum boylaruna. Olsun kizum gelirsun. Ha o kapça da mu o sınavlara kaldu?"
"Yok babaannem beni yalnız bırakmamak için gitmedi. " dedi arkadaşına minnettar bir bakış atarken."Israr ettim ama kabul etmedi."
"E kizum senun kocan var ya yanunda, niye yalnuz kalasun?"
"Ay babaannem gündüz işte değil mi o? O da yalnız ders çalışmayayım diye bana yardım ediyor. "
"Oy aferum oğa , o gerçek dosttur işte da. Affettum hadi oni da. Hayde anan konuşacak. Allah'a emanet olun kizum , hasretla öpeyrum yanaklarunuzdan."
Elif bir süre de annesiyle konuşup birkaç damla göz yaşını da akıttıktan sonra hüzünlü gözlerle telefonu kapattı.
Finaller bitmişti ve herkes ailelerinin yanına gidip tatiline başlamışken Elif bütünleme sınavı sebebiyle Trabzon'a gidememişti. Çok özlemişti evini, ailesini, büyüdüğü toprakları... Ama bir şey vardı ki düşündükçe boğuluyor gibi hissediyordu. Barış'tan birkaç hafta ayrı kalmak içine sanki kıymık batıyormuş gibi acı veriyordu. Ne kadar da savunmasız olmuştu böyle ona karşı? Nasıl da anlamadan bu kadar alışmıştı? Hüzünlü bir ifadeyle of çekince Neşe kucağındaki tableti sehpanın üzerine bırakıp ona sokuldu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KALBİM SEN DEDİ (TAMAMLANDI.)
RomanceHayata dair büyük umutları olan, en büyük hayali üniversite okuyup meslek edinmek ayaklarının üzerine sağlam basmak olan, Karadeniz kadar hırçın, dik başlı ve inatçı, güzeller güzeli çimen gözlü, henüz 19 yaşında bir genç kız, Elif... Daha küçücükke...