the AGENT

Part Fifty One- Andrea

Multimedia: Andrea

⚡️⚡️⚡️

"Ne ziyaretçisi Adler?" diye sordu Josh, bir anda ciddileşmişti. "Mısır'da bizim ajanlarımızdan biri daha varmış, Bay Koller onun bizimle görüşmeye geleceğini söyledi. Yardımı dokunabilirmiş." diye açıklama yaptı Adler. "Ne zaman gelecekmiş peki?" diye sorduğumda göz ucuyla saate baktı. "Eğer Bay Koller'in dediği kadar dakikse, sekiz saniye sonra burada olacak."

Gerginlikle bekledik, gerçekten de tam sekiz saniye sonra kapı çalındığında gözlerim şaşkınlıkla büyüdü. Adler temkinli adımlarla kapıya doğru yürürken Josh'a "Her ihtimale karşı Lexi'yi kolla," şeklinde bir emir verdi. Josh başını sallayıp onaylayarak önüme geçtiğinde, Adler kapıyı açtı.

Kapıdaki siyah saçlı, baştan aşağı deri giyinmiş aşırı derecede çekici bir kadın, dolgun dudakları aralanmış bir şekilde Adler'i boydan boya süzdü. "Ajan 88 sensin, değil mi?"

"Benim." dedi Adler. "Bu kadar yakışıklı ve heybetli olacağından haberim yoktu," dedi kadın onu oldukça etkilenmiş gözlerle bir kez daha süzerken. Gerginlikle yerimde kıpırdandım, Josh ise bunu hissedip yumuşak bir bakışla beni sakinleştirmeye çalıştı. Adler söylediğini umursamadan eliyle içeri girmesini işaret edince kadın uzun topuklularıyla birkaç adım attı ve Josh'la beni gördü. "Siz kimsiniz peki?"

"Ben Ajan 82." dedi Josh, yoğun bakışlarından kadından etkilendiğini anlayabiliyordum. "Peki. Ya sen?"

"O benim sevgilim." dedi Adler yanıma yaklaşıp kolunu omuzlarıma dolarken. Kadının kaşları havalandı, hayal kırıklığına uğramış olduğu kesindi. "Sevgilini görev yerine mi getirdin gerçekten? Bu hiç de profesyonelce bir hareket değil." diye homurdandı kollarını bağlayıp şaşkınlıkla bize bakarken.

"Bırak da ona ben karar vereyim." dedi Adler, sesi sertti. "Şimdi, görevle ilgili mi konuşacağız yoksa ilişkim hakkında mı?"

"Tamam dev adam, sinirlenme." dedi kadın sırıtarak ve elindeki çantayı yere bırakıp biçimli kalçalarını sergileyerek salona yöneldi. Josh onun arkasından hayran bakışlarla giderken Adler gözlerini devirdi. "Adler," dedim tam gitmeye niyetlenmişken onu durdurup elimi göğsüne bastırarak. "sakın ondan etkileneyim deme."

Hafifçe gülüp kalçalarımı kavradı, yutkunup gözlerimi kırpıştırdığımda ise eğilerek yüzünü benimkine yaklaştırdı. "Etkilendiğim tek vücut seninki, Lexi."

Anında dudaklarına uzandığımda güldü, öpücüklerime tutkuyla karşılık verdi ve beni duvara yasladıktan sonra sertçe öpmeye başladı. Gömleğinin üzerinden karın kaslarına dokunurken kadının sitemli sesi bizi ayırdı. "Hadi ama, sevişme seromonisini sonraya saklayın. Konuşmamız gerekiyor Ajan 88."

Adler beni isteksizce bıraktığında kıkırdadım ve arkasından salona girdim. Kadın tekli koltuktaydı, Josh da onun karşısında oturuyordu. Josh'un yanına geçtiğimde Adler de benim yanımdaki yerini aldı ve kadının yüzüne baktı. "Evet, seni dinliyoruz."

"Ben Ajan 104, gerçek adım Andrea Black ve yirmi altı yaşındayım. Yaklaşık üç yıldır burada, Kahire'de görev yapıyorum. Bay Koller'in Mısır'daki gözü kulağı benim anlayacağınız." Sırıttı ve devam etti. "Sizinle buluşmamı o istedi, bildiğim her şeyi paylaşacak ve her türlü konuda size yardımcı olacağım."

"Güzel," dedi Adler ve elini uzattı. "Adler Hartmann."

"Çok memnun oldum, Adler." dedi Andrea, hâlâ bastırılmış bir şehvetle bakıyordu ona. Sinirle iç çektiğimde gülmeye başladı. "Sanırım sevgilini çok kızdırıyorum." Adler'in gözleri beni bulduğunda hafifçe gülerek başını salladı. Andrea ise bana elini uzattı ve sıcak bir şekilde gülümsedi. "Üzgünüm tatlım, yanlış anlama ama sen de biliyorsun ki, yanındaki adam kendisini tamamıyla Tanrı'ya adamış bir rahibeyi bile yoldan çıkartabilecek kadar iyi görünüyor."