Bölüm 18: Tevafuk

8.7K 504 75
                                    

" Tevafuk diye bir şey var. Allah onu senin karşına çıkardıysa bir sebebi vardır."

Tesadüf yoktur  tevafuk vardır her insan birinin imtihanıdır da denebilir. Yavuz Karahan da
Aylin'ın reddedilmediği için şımaran egosunun terbiyecisi olabilirdi. Bencilce isteyerek arkasında ağlattığı kadınların ahının intikamının  vücut bulmuş haliydi belki. Kim bilir. Net olan tek şey Aylin sert kayaya toslamıştı. Ondan önceki erkeklerde işe  yarayan cazibesi, baştan çıkartan fiziği bu adamda işe yaramıyordu.

Aylin beden diline flört ve seksüel cazibe lisanlarını iyi bellemiş bir kadındı ama kör ve sağır birine duyurmakta ve göstermeye çalışıyor gibiydi.

Türlü hayaller kurduğu randevu tam bir hayal kırıklığı şeklinde geçiyordu. Aylin alttan alta çekim yaratabilecek gülümsemeleri, baştan çıkartmak odaklı cesur bakışları kocaman bir kayıtsızlık duvarına çarpıp, hiç etki yaratmıyordu adamın üzerinde.

Uzun sessizlik arası manzaraya yapılan yorum, yedikleriyle ilgili düşüncelerin belirtilmesi dışında bir arpa boyu ilerlemeyen bir sohbet. Aylin brunch'ın  ortalarına doğru sabrı  biterek farklı bir yol izlemeye karar verdi. Yavuz'un konu açmasını, tanımak için kendine soru sormasını  beklemeyip, kendisi  yapacaktı.

" Hep böyle sessiz misindir yemek yerken ?"

Yavuz ifadesiz gözlerle bakıyordu.

" Bilmem hiç düşünmedim."

" Sohbet etmeyi sever insanlar genellikle yemek yerken. Bir insanı en iyi yemek yerken, yolculuk yaparken ve sohbet ederken tanırmışsın. Ikide sıfır durum şu anda. Biraz kendinden bahsetsene."

Yavuz peçeteyle ağzını silip , çay fincanını  kavramıştı.

" Kendini anlatması  birini tanımanı  sağlamaz. Yalan söyleyebilir."

" Belki ama bir  fikir edinmesini sağlar.  Yalan söylemeyen biri olduğun  belli çünkü  korkan veya  çekinen  bir yapın  yok. Dobra birine benziyorsun. "

" Doğru."

" Ve çok kısa cevap veriyorsun." diye gülümsedi Aylin. " Biraz bilgi versen ölmezsin? Kimdir Yavuz Karahan ? Nelerden hoşlanır? Hayattan ne bekler örneğin? Çok başarılısın, kariyerinin tepe noktasındasın, maddi açıdan çok çok iyi durumun. Elde etmekte zorlanacağın bir şey olduğunu sanmıyorum."

" Yok."

" Gene kısa cevap. Bak senin için demo yapayım. Merhaba ben Aylin. Doğma büyüme Izmir'liyim. Üniversiteye kadar burada okudum. Üniversitede Istanbul'daydım. Bitirince buraya döndüm. Tek çocuğum ama şımarık yetistirilmedim. Ne elde ettiysem çok çalışarak ve azmederek kazandım. Ailemle aram iyi. Onlarla yaşamamdan mutlulardı ama geçen sene kendi evime taşındım. Kendime ait alanın olması önemli çünkü benim için. Ev kuşu değilim ama  evden de keyif alırım. Sen peki ?"

Yavuz için anlamsızdı  bunları konuşmak ama kız rica eder gibi bakıyordu.

" Üniversiteye kadar ailemin yanındaydım Sonra burada okudum. Bitince yeniden ailemin yanına döndüm ve aile işine devam ediyorum."

" Bir dakika bir dakika. Sen üniversitede burada mıydın?"

" Evet."

" Cidden mi ? Ben de seni şehri yabancıladın diye ev iş arası mekik dokuyorsun  sanmıştın. Hatta bir ara sana rehberlik edip, şehri tanıtayım  diye bile düşündüm. Gerçi  son  bir yılda pek çok yeni yer açıldı. Hala rehberlik edebilirim." dedi gülerek.

" Teşekkür ederim ama gerek yok. Lansmandan hemen sonra dönüyorum zaten."

Aylin bunu beklemiyordu işte. Midesine yumruk yemiş gibi olmuştu.

Buzdan Kalp Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin