Yanında uyuyan kadının göğsünde duran elini usulca kaldırıp, uyandırmamaya gayret ederek yataktan çıkmıştı. Etajerin üzerinde çalan telefonunu alıp, nefis koy manzarasıyla göz ziyafeti çeken balkona çıktı. Masanın üzerinde akşamdan kalma kirli tabaklar ve kadehlerin arasındaki paketten bir dal çekip, usulca yakarken ciğerlerine gönderdiği dumanla beraber aramayı kabul etti.
" Söyle."
Karşısındaki adam duraksamıştı ama devamını getirmeyince iç geçirmişti.
" Bayılıyorum böyle emir yağdırmana amcam oğlu."
Balkon demirine yaslanıp bir nefes daha zehir çekti içine.
" Lafı uzatma da söyle Harzem."
" Lan insafsız daha tek cümle söyledim. Lafı uzatma da nedir?"
" Harzem !"
" Iyi be tamam. Kafam zaten sik gibi. Bir de senin tantananı çekemeyeceğim. Söylüyorum."
" Eee ?"
" Eee'si şu. Piçin ebesini belledin. Hatta kendini de sikip atmak üzeresin."
Dudakları yukarı kıvrılmaya başlamıştı. " Buluştu demek."
" Evet. Az önce bitti buluşma. Arabasına gidiyor şu anda."
" Ne durumda ?"
Telefonuna gelen bildirimle irkilip, ekranına düşen fotoğrafa bakınca gülümsemişti. Yavuz jipine binmişti. Resmî yakınlaştırınca ruhen çökmüş ve bitik haldeki Yavuz'un yüzüne hakim olan öfke, üzüntü ve en baskın olan acıyı net olarak seçmişti.
" Kız da şimdi ayrılıyor mekandan. Uzun uzadıya konuştular."
" Her şeyi anlattı mı?"
" Evet. Her şeyi anlattı. Artık biliyor piç kurusu."
" Yanlış. Artık inkar edemiyor. Zaten biliyordu."
" Hâlâ mal gibi kalkıp Izmir'e gittiğine inanamıyorum."
" Gitmemesi anormal olurdu. Ilk duyduğuna inanacak hali yoktu. Illa ki peşine düşüp yalanlayacak bir şey bulmaya çalışacaktı. Doğru olduğuna inanmayacak kadar sikik büyüklükte bir egosu var piçin. "
" Valla bu saatten sonra zor. Bilge takır takır anlattı her şeyi."
" Her şeyi derken ?"
" Sen hariç. Seni söylemedi. Sen hariç kalanını anlattı."
" Emin misin ?"
Harzem arabasının camına tıklayan genç kadını görünce kilitleri açmıştı. Esmer kadın yan tarafa oturmuş, hayatından memnun olmayan bir ifadeyle gömleğine takılı broşu çıkartıp uzatmıştı.
" Eminim. Istersen kaydı göndereyim sana." dedi Harzem sırıtarak. Bir yandan da broşa bakıyordu. " Belki görmek istersin tipini siktiğimin piçinin halini."
" Tahmin edebiliyorum ama sen gene de gönder." diye sırıttı.
" Tamamdır." derken yan tarafta oturan genç kadının huzursuzca kıpırdandığını fark etmişti.
" Başka bir şey var mı diyeceğin ? Kapatıyorum."
" Şimdilik yok. Dediğim saatte deponun orada ol."
" Tamamdır."
Harzem telefonu kapatırken içinden hiç anlam veremediği takıntısı uğruna kendini ayak işlerine koşturan amca oğlunun çevirdiği ajan filmlerine taş çıkartan oyunun piyonu olmasına söyleniyordu. Taa Izmir'e dek o Yavuz piçinin peşinden gönderen kuzeninin bitmeyen saplantısıyla oynadığı intikam oyunu keyfine düşkün Harzem'in canını sıkıyordu artık. "Ne Esila'ymış arkadaş "diye düşündü. Hayattayken haz etmediği tam bir sürtük olan kızın derdi öldükten sonra bile onun kıçında patlıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Buzdan Kalp
Romance"Mecbur kaldım. Ben kabul etseydim abimle evlenecektin ama o zaten evli ve eşi hamile. Ikisi de buna dayanamazdı. Evet demeseydim erkek kardeşim mecbur kalacaktı ama deli gibi sevdigi bir kızla nişanlı. Olur demeseydim kız kardeşimi abinle kaçtı di...