Kremin etkisi geçmiş,yanık olan sol kolunun üzerine yattığı için hissettiği keskin acı ve yanma hissiyle uyanmıştı Yavuz. Kulağına gelen huzursuz ve korku dolu sese kafasını çevirince sayıklayan ve sarsılan kızılı gördü. Besbelli kötü bir kabus görüyordu. Yavuz usulca yanına gidip, yatağın kenarına oturdu
" Melek" diye usulca seslendi.
" Melek, uyan güzelim. Melek!" deyip alnında boncuk taneleri gibi ter birikmiş karısının solgun yanağına avcunu bastırdı. Teninin buz kestiğini fark etmişti.
" Melek.." diye seslendi tekrar.
Karısı korku dolu bir çığlık atıp, sıçrayarak uyanmıştı. Görmeyen, korkudan irileşmiş gözlerle panik içinde bakarken, göğüs kafesi körük gibi inip kalkıyordu.
" Sakin ol. Kâbus görüyordun güzelim. Geçti. Uyandın. Güvendesin. Melek.."
Karısı nihayet gerçeğe dönmüştü. Yavuz kendisini fark eden karısı boynuna atılıp, korkuyla sığınır gibi sarılınca kendine çekip kollarıyla sarmıştı.
" Geçti güzelim. Kâbus görüyordun. Korkma kızılım. "
Melek tek kelime etmeden kolları arasında titrerken Yavuz sarılmaya devam edip, saçlarını okşamıştı. Su vermek için sürahiye uzanmak isteyince Melek atılmıştı.
" Gitme !"
" Gitmiyorum. Su koyacaktım sadece. Burdayım Kızıl. Biraz su iç. Korktun iyi gelir."
Melek uysalca kafasını sallamıştı. Yavuz elleri titrediği için iki eliyle kavradığı bardağı dudaklarına götürüp, suyu içen karısına içinde daimi devir yapan bir titreyisle bakarken midesinde tepişip, damarlarında kıvılcımlar çaktıran doludizgin kan akışını hissederek kor alevle yanıyormuş gibi hissetti. Canını yakan kuvvetli akım yine sadece kızılın yanındayken onu ele geçiren bir güçle hiç hissetmediği kadar iyi, güçlü, azat edilmiş gibi ferahlamış ve özgür ama bir o kadar da diz çöktürecek kadar tatlı bir güçsüzlük ve rahatlama sarmıştı benliğini.
" Ne görüyordun kabusunda?"
Melek'in yağmur bulutu toplanmış turkuazları siyahlarla buluşmuştu." Hatırlamıyorum." deyip bardağı etajere bırakmıştı.
Yavuz karısının konuşmak istemediğini anlamıştı. " Sadece kabustu. Az buz bir şey atlatmadık kızıl. Etkilenmemen imkansızdı."
" Sen olmasan ..gelmeseydin.."
" Bunları düşünme şimdi."
" Nasıl düşünmem? Orada ölebilirdim. Havuç ölebilirdi. Ben..ben düşünemedim. Yavru içeride kalınca, annesi öyle acı acı sesler çıkartınca.."
Yavuz ağlamaya başlayan karısını kendine çekip sarılmıştı." Nasıl da yumuşak bir kalbin var senin böyle. Ah kızıl sen tanıdığım en merhamet ve şefkat dolu insansın.Tek bir bencil. kötü niyetli hücre yok bu güzel bedeninde. Çocuğumun annesi iyi ki sensin."
" Gerçekten böyle mi düşünüyorsun?"
Yavuz kafasını eğip kendine bakan karısının inanamıyor gibi bakan dolmuş gözlerine bakıp, son derece emin bir sesle konuşmuştu.
" Gerçekten böyle düşünüyorum." deyince Melek iç geçirmişti.
" Bana inanmamakta haklısın. Sana karşı davranışlarım affedilemez. Sözlerim de. Hiçbirini hak etmiyorsun. Kendimi, öfkemi kontrol etmeyi öğrenmem gerekiyor. Kendime hakim olamıyorum. Çok zamansız girdin hayatıma. Biliyorum bu yeterli bir sebep değil ama ben ne psikoloji ne zihin olarak hazır değildim Melek."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Buzdan Kalp
Romance"Mecbur kaldım. Ben kabul etseydim abimle evlenecektin ama o zaten evli ve eşi hamile. Ikisi de buna dayanamazdı. Evet demeseydim erkek kardeşim mecbur kalacaktı ama deli gibi sevdigi bir kızla nişanlı. Olur demeseydim kız kardeşimi abinle kaçtı di...