Kapı aniden açılınca Melek panikleyerek yatağın üzerinde giymeye hazırlandığı geceliğini hızla alıp üstünü örtmeye çalışarak arkasına dönmüştü. Kapıda duran Yavuz'u görünce nahoş bir şey yutmuş gibi kasları çatılmıştı. Keskin anason kokusu burnunun direğini sızlatırken tepeden tırnağa kendini av gibi süzen siyahlardaki küstah cüret sinirlerini yay gibi germişti.
" Neden içeri dalıyorsun öyle? Ne işin var burada? Çık dışarı."
Yavuz sinirle çıkışmasını komik bulmuş gibi alaycı bir tebessümle kapıyı kapatmıştı. Avını gözetleyen bir yırtıcı gibi karısını süzmeye devam ederek kapıya yaslanmıştı.
" Odama girmek için senden izin mi alacağım?"
" Odan üst katta senin. Oraya git."
Yavuz'un tebessümü silinmişti. Siyahları zifire keserek doğrulmuş ve yavaş adımlarla kızıla doğru yaklaşmaya başlamıştı.
" Beni kızdırmak neden bu kadar çok hoşuna gidiyor senin ? "
Melek geri çekilip üstünlük hissini tattırmak istemiyordu ama kocası aradaki mesafeyi kapattıkça gösterişli ve heybetli cüssesi gitgide daha da büyüyüp, yaydığı buyurgan ve baskın enerjisiyle tehditkar bir atmosfer yaratıyordu.
Melek kocasının ceketini omuzlarından sıyırıp çıkarttığını ve pufun üzerine gelişigüzel attığını görünce tedirginliği artmıştı. Kol düğmelerini çıkartıp atan Yavuz manşetlerinden dirseğine kadar gömlek kollarını kıvırararak üzerine gelmeye devam edince Melek'in kendinden emin, korkusuz tavrı dışından hakim olsa da içindeki panik butonuna basılmış, tüm hisleri kaçmasını söylüyordu.
Banyo sağındaydı . Üç adımda kendini atıp hızla kilitleyebilirdi. Bu dengesiz adamın ona yapacağı şeyleri kestiremiyordu ama aklına gelen ihtimaller yorgun ve yıpranmış bedeninin ve ruhunun kaldıracağı türden şeyler olmayacak gibi geliyordu.
" Korkuyor musun kızıl?"
Yavuz kafasından geçenleri tahmin etmiş gibi kendinden emin ve alaycıydı.
" Çok yorgunum ve uyumak istiyorum. Uğraşma benimle Yavuz."
" Öyle de bir uğraşacağım ki aklın hafsalan almayacak. Açık kalan hesabı ödemeden sıyrılıp hesap vermeyeceğini ve cezadan yırtacağını mı sandın?"
Dimdik durması da buraya kadardı. Adamın tehditkar varlığından kaçmak isteyerek içgüdüsel olarak geriye gitmişti. Turkuazlar siyahların hapsine girip irisleri birbirine kilitlenmişti. Yavuz üstüne yürümeye devam ettiği için sırtı duvarla buluşunca ancak geriye kaçtığını idrak etmişti.
" Hesap verecek bir konu yok. Paranoyaklığın yüzünden kurduğun asılsız teorilerine cevap verip kendini küçültmeyeceğim Yavuz. Neye istiyorsan ona inan. Umurumda değil. Ben kendimi biliyorum. Yaradan da biliyor. O bana yeter." deyip gitmek istemişti Melek ama kafasının iki yanına dayanan avuçlar ve bedenini sağlı sollu bloke eden kollar duvarla iri yarı bedenin arasına hapsetmişti onu.
" Yanlış cevap. Soruyu hatırlatayım sana. Kim o piç?"
Melek çenesini gururla yukarı kaldırıp siyahlara soğuk bir ifadeyle bakmıştı.
" Tek bir piç tanıyorum. O da karşımda saçma sapan sorular soruyor."
Yavuz bir an gülümser gibi olmuştu. Melek ondan alaycı bir tepki beklerken sağ tarafındaki duvarda top güllesi gibi patlayan yumruktan çıkan sesle hazırlıksız yakalanarak yerinde sıçramıştı.
" Son bir şans daha veriyorum sana. Kim o piç? Kimin altına yatıyorsun?"
Melek yeniden dikleşip düşen omuzlarını kaldırmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Buzdan Kalp
Romance"Mecbur kaldım. Ben kabul etseydim abimle evlenecektin ama o zaten evli ve eşi hamile. Ikisi de buna dayanamazdı. Evet demeseydim erkek kardeşim mecbur kalacaktı ama deli gibi sevdigi bir kızla nişanlı. Olur demeseydim kız kardeşimi abinle kaçtı di...