Sombahar tüm ihtişamıyla hükümranlığını ilan ederken herhangi bir sebeple gelmiş olsalar huzur verecek eşsiz güzellikteki doğa manzarası, sessiz orman ve tasarım ödülü alacak kadar zevkle döşenmiş muhteşem ev Melek'in içine afakanlar bastırıyordu. Günler haftalara, haftalar aya evrilirken Yavuz'un karşısında diz çökmeyen iradesi ve sarsılmayan inadı yavaş yavaş yumuşamaya başlamıştı. Fizik kurallarına göre bir ateşin sonsuza dek aynı şiddette yanmaya devam etmesi, psikoloji bilimine göre aşırı şiddette etki eden öfke, nefret ve hınç gibi hislerin aynı kuvvetle hissedilmesi, insan doğasına göre izolasyona gönüllü giren birinin kendini hapsettiği yalnızlıktan sürekli bir keyif alması mümkün değildi.
Melek'in kanına giren şeytanı merhamet ve merak kisvesiyle zuhur etmişti. Yavuz'u yok saysa da onun sık sık kabus gördüğünü evde rastgele uykuya daldığı yerlerde haykırarak uyanıp, kendini de uyandırmaya başlayınca fark etmişti.
Bir kaç defa kabus görürken uyuduğu odaların önünden geçmişti ve açık kalan kapıdan onu görmüştü. İşkenceden geçiyormuş gibi sarsılan bedeni, yeni duş almış gibi sırılsıklam tere batmış saçları ve bedeni kızılın adama karşı taş kesilmiş yüreğinde çatlaklar oluşturmuştu.
Yavuz'un korkmuş, ıstırap içindeki yüzü ile korunmaya muhtaç küçücük bir oğlan çocuğu gibi masum görünüyordu. Sanat eseri gibi nefes kesici güzellikteki yüzüne egemenlik kurmuş acıyı silmek, onun kaskatı kesilmesine ve sarsılmasına neden olan kabustan çekip çıkartmak ve gevşeyip, rahatlaması için sarılıp, iyi ve güvende hissettirmek kaçınılmaz bir zorunluluk gibi kendilerini dayatıyordu.
Melek en başlarda umursamadan geçip gittiği odada karabasanının işkencesine terk ettiği adama aldırmadan yatağına dönmüştü. Kabus görme sıklığı arttıkça Melek'in umursamazlığı da ters orantıyla azalmıştı. Bu kadar ıstıraplı bir işkenceye tabi olacak kabuslarında ne gördüğünü merak eder olmuştu.
Sonra Yavuz'a bakmak yerine onu görmeye , duymak yerine dinlemeye başlamıştı. Dedikleri anlaşılmıyordu ama perişan hali en taş kalpli insana bile merhamet bahşedebilirdi . Melek gibi en yumuşacık kalp patentini alabilecek biri içinse kalbinin etrafını kaplayan taş tabaka çatlayıp, parça parça dökülmeye başlamıştı. Içinde kabaran merhamet, endişe ve şefkat ise içeriden baskı yapıp litosfer katmanını yer yer patlatıp konfeti gibi dışarı püskürmeye başlamıştı.
Taş katmanın tamamen patlaması ise bir gece dışarıda şiddetle esen rüzgarla ağaçları kökünden sökecek kadar güçlü bir fırtınanın patladığı geceye denk gelmişti. Melek odasının camına kırmak ister gibi şiddetle çarpan ağaç dallarının ve fırtınanın ürkütücü gürültüsü yüzünden uyanıktı. Onca sesin arasında kocasının gene uyuyamadığını odasından gelen volta atma seslerinden anlamıştı.
Yavuz'un son bir haftadır doğru dürüst uyumadığını fark etmişti. Mutfağa gitmek için odasından çıktığında merdivenden sarhoş olmuş halde yalpalayarak çıkan Yavuz'a gözü takılınca morarmış göz altı halkalarını ve sapsarı yüzünü fark etmişti . Yavuz onu rahatsız etmeden odasına gitmişti.
Melek aşağı inince salondaki ve mutfaktaki boş şişeleri görüp iç geçirmişti. Yavuz gitgide daha fazla alkol tüketir olmuştu. Uyuyamayan adam sanki uykuya yenilince gard almak için bilincini komaya gönderip sızmak için içiyordu. Kabuslardan kaçmaya çalıştığını anlamıştı Melek çünkü her kabus ertesi gün hortlak gibi ruhu çekilmiş halde bir köşede içmeye devam ederken, uyanık zihninde kapatmadığı kabusların işkence odasından çıkamıyor gibiydi.
Fırtınanın tarumar ettiği o gece de aynı cehenneminin içinde olduğunu anlamıştı Melek. Bu kez rutine uymayan haykırışını duyunca tüyleri diken diken olmuştu. Merdivenlerden hızla inen adım seslerini duyunca mutfak kapısına gitmişti. Işte o an Yavuz'un alt üst olmuş bir halde, kendini kaybedip kriz geçiriyor gibi dış kapıyı açıp bahçeye yalınayak kendini attığını görerek duraksadı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Buzdan Kalp
Romance"Mecbur kaldım. Ben kabul etseydim abimle evlenecektin ama o zaten evli ve eşi hamile. Ikisi de buna dayanamazdı. Evet demeseydim erkek kardeşim mecbur kalacaktı ama deli gibi sevdigi bir kızla nişanlı. Olur demeseydim kız kardeşimi abinle kaçtı di...