Bölüm 20: Önyargı değil sonyargı yapmalı insan

8.7K 502 46
                                    

Karanlık bastırmaya başlamışken endişe de artıyordu. Araziye dağılan adamlarla beraber Karahan erkekleri dört dönerken konakta kalan kadınlar da evin her köşesini didik didik aramıştı. Melek sanki yeryüzünden silinip gitmişti.

Gülizar sultan dizlerini dövme aşamasına gelmişti. Melek'in kaldığı odaya daha önce birini gönderip çağırsaydı belki de kız kaybolmazdı. Zümra yanına gidip konuşmadığı için pişmanlık yaşıyordu. Içini dökmesini sağlasa Melek rahatlamış olacaktı. Rahat bırakalım derken yalnız bıraktıklarını yeni idrak ediyorlardı. Üst üste yaşadığı üzücü olaylara tüy dikmişti son olan. Kıza kaldıracağından ağır  gelmişti demek. Hangi kadına gelmezdi ki ? Kimi ağlar açılr, kimi içine atar dertlenir, kimi ise dayanamazdı ve..

Şehnaz hanım öğleden beri birşey yememiş ve akşam yemeği de kayıp gelini arama çalışmaları yüzünden servis edilmediği için aç kalan kadınlara birer bardak ballı süt getirmişti. Gülizar sultan tepsiye bakıp, elini istemem manasında salladı.

" Çek şunu gözümün önünden Şehnaz. Hiç canım istemiyor."

Şehnaz kadının huyunu bildiğinden ısrar etmedi. Cam  kenarındaki koltukta oturan Zümra'ya adımladı. Endişeyle gözünü camdan ayırmayan genç kadın onu fark etmeyince seslendi.

" Gelinağam  size süt getirdim."

Zümra solgun yüzünü camdan çevirip tepsiye bakmış yeniden dışarıyı gözetlemeye koyulmuştu.

" Sağ olun Şehnaz hanım ama aç  değilim ben."

" Hiç olur mu öyle şey? Sabah kahvaltıda yediklerinizle  duruyorsunuz. Hamilesiniz öğün atlamamanız lazım."

" Melek bulunsun hep beraber yeriz."

" Buke iç o sütü bakayım. Yüklü kadınsın olmaz öyle aç açına  durmak."

Gülüzar sultanın tatlı sert sesi itiraz tanımıyordu. Zümra uslu uslu sütü  aldı ama bir türlü içemedi.

" Aklım Melek'te. Bu kadar saattir bulunmuş olması gerekmez miydi ? Aklıma iyi şeyler gelmiyor. Ya çekip gittiyse Melek? Ya kendine bir şey yaptıysa? Ya kaza filan geçirdiyse?"

" Iyi şey düşün iyi şeyler olsun. Melek bulunana kadar dua edelim biz. " dedi Gülizar sultan güven  verircesine.

" Bulunur değil mi ? Bulurlar değil mi Melek'i bu kadar adam ? Yavuz da geldi arıyor hem. Gelir gelmez aramaya gitti. En iyi o biliyor araziyi."

Gülizar sultan sıkılı dişlerinin arasından  tükürür gibi konuşmuştu.

" Kına yaksın bulamazsa artık. Kız  gitsin diye kendini yırttı. Al gitti işte. Başka bir yere mi  gitti yoksa o kıymetli Esila'sının yanına mı göreceğiz. Tabi önce Agit ağa kızını almaya geldiğinde yok olduğunu görünce  ebemizin örekesini gösterecek o ayrı."

Zümra içinde  büyüyen korkuyla ateş püsküren  kadına baktı.

" Gerçekten Melek'i alıp götürür mü Agit ağa ?"

" Buke  Melek kimdir? Kimin kızını gelin aldı kafasını taşlara vurasıca Yavuz ? Agit ağanın de mi ? Melek,  Agit ağanın evlatları arasında en düşkün olduğu çocuğudur. Melek'e sevgisini, düşkünlüğünü yedi düvel bilir. Eğer ki mecbur kalmayaydı dünyaları sersek alamazdık Melek'i. Yavuz kapısında köle olsa, yalvarıp mecnuna dönse,  üzerine benzin döküp kendini yaksa Agit ağa vermezdi kızını. Şimdi sen söyle böyle bir baba ikinci kadın meselesi çıkmışken kızını bırakır mı hiç konakta ? Katlansın kocasıdır yapar diye gururunu aşağılatır mı kızının? Bir de önceden yaşadıklarını bilseydi Melek'in sen asıl o zaman görürdün  kıyametin gazabını  nasıl Yavuz'un üzerine yağdırdığını."

Buzdan Kalp Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin