Yaz akşamlarını kocaman bir tebessümle hatırlatan mutlu anılarda hatırladıklarınızı sayın deseler ılık bir rüzgârın taşıdığı taze haşlanmış altın sarısı mısır kokusu, külahta yenilen rengarenk meyveli dondurmaların tatlı aroması, buz gibi limontanın naneli ve ekşili serinliği başta gelirdi.
Çığırtkan cırcır böceklerinin bitmeyen gevezeliği ile sessiz ateş böceklerinin kırmızı ve turuncu parıltılarına zarif,rengarenk kelebek kanatlarının yaz mevsimini selamlamak için açan çiçekler üzerindeki kaygısız dansı eklenirdi belki listeye.
Şüphesiz uzun ve yorucu bir tempoyla uğurlanan kış sonrası gelen ilkbaharda gevşemeye ve enerjisi yükselmeye başlayan zihinler ve bedenlerin sahipleri yaz mevsimini en çok kafalarını dinleyecekleri, sevdikleriyle ve aileleriyle günlük kaygılar, stres ve yoğun iş hayatından kaçarak birlikte olabilecekleri, bir araya gelebilecekleri ve güzel anlar biriktirecekleri altın fırsat olarak görürlerdi.
Yaz hayattan güzel bir kaçış molası, bazen en güzel ve kısacık yaz aşklarının yaşandığı en güzel zaman aralığıydı. Çoğunlukla yeni başlangıçlara, en mutlu anlara ev sahipliği yapardı yaz mevsimi. Bu başlangıçların en güzellerinden birisi ise düğünler olurdu. En mutlu anlarından birisiyse tüm sevdiklerinin ve ailenin bir araya gelme şansı yakalaması denebilirdi. Ikisi bir arada gerçekleşirse bazen unutulmaz bir mutluluk şölenine, bazense tuhaf güzellikte ve gerginlikte bir çeşit faciaya davetiye çıkarmak demekti.
Gözlerden uzakta, yüksek güvenlik tedbirleri ile korunan Yevgenevic ailesine ait adaya gelinden sır gibi saklanan düğün için tanıdıklar ve aile üyeleri gelmeye başladıkça tatil köyü gibi tasarlanmış adanın popülasyonu ile beraber farklı dinamiklerin sayısı da hızla artış gösteriyordu.
Adaya gelen misafirler
Yevgenevic'lerin emrinde çalışan görevliler tarafından adanın çeşitli yerlerindeki birbirinden lüks kondolara ve villalara konaklaması için yönlendiriliyorlardı. Gelenlere bazı şartlar koşulmuştu. Düğün günü gelene dek kendilerine tahsis edilen villalar ve kondolardan fazla uzaklaşmamaları, olur da gelinle karşılaşırlarsa düğün için geldiklerini belli etmemeleriydi. Tatil için gelmiş gibi davransalar yeterdi. Bu iki şart dışında düğüne kadar istediklerini yapmakta serbesttiler. Adanın merkezinde kurulmuş mağazalardan alışveriş yapabilir, çeşitli dünya mutfaklarının yemeklerini tadabilecekleri restoranlarda yemek yiyebilir, klüp ve barlarda eğlenebilir, hatta küçük kumarhanede şans oyunları oynayabilirlerdi.Düğüne davetli gelenler kendilerine sağlanan kaldıkları lüks ve gösterişli yerlerin ve sayısız imkanların içinde hayatlarından gayet memnunken düğün için son hazırlıkları ve ayarlamaları yaparken kızıla yakalanmama mücadelesi veren ve bir aksaklık olmaması için adeta debelenen Zümra,Berrin ve Anastasya ise tatlı bir telaş ve gerginlikten muzdariptiler.
Neyse ki Melek'in dikkati ailesinin adaya gelişi ile tamamen dağılmış, onların peşine kuyruk gibi takılıp suç üstü basmaya çalışmayı bırakmıştı.
Anastasya kumsalda kıyılacak nikahın yapılacağı bölümü ve ardından gerçekleşecek düğün resepsiyonunun olacağı Yevgenevic ailesine özel malikanenin balo salonunu süsleyecek çiçeklerle ilgili düzenlemeyi kontrol ettikten sonra gördükleri içine sinerek damat ve gelinin ailelerin ilk defa birlikte katılacağı akşam yemeğine yetişmek üzere villâların olduğu kısma geçti.
Akşam yemeği için okyanusa tepeden nazır manzarası ile güzel bir ambians sağlayacağını düşündüğü villâların ortak dinlenme ve gezinti alanı olan parka benzer büyük bahçeyi seçmişti.
Hava kararınca ortalığı aydınlatacak "peri ışığı" denilen minik ampuller bahçeyi çepeçevre saran ağaçların dallarına ve gövdelerine sarılmışken yemek için davetlilerin oturacağı uzun masanın üstüne de sarmaşık asmadan tavan gibi kaplayarak olgun üzüm çitimleri gibi sarkarak gülümseten bir etki yaratıyordu. Karanlık basınca yandıkları zaman peri tozuna bulanan yüzlerce sihirli küre gibi ışıltılı bir aydınlıkla masalsı bir atmosfer yaratacaklardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Buzdan Kalp
Romance"Mecbur kaldım. Ben kabul etseydim abimle evlenecektin ama o zaten evli ve eşi hamile. Ikisi de buna dayanamazdı. Evet demeseydim erkek kardeşim mecbur kalacaktı ama deli gibi sevdigi bir kızla nişanlı. Olur demeseydim kız kardeşimi abinle kaçtı di...