Bölüm 107: Kızıl Kıyamet Çıkmazı

7.1K 330 55
                                    

 Yavuz duştan çıkmış, beline havluyu dolamış, saçlarını havluyla kurulurken telefonunda mesajları kontrol etmişti. Etajerin üstüne bırakıp, giyinmek için dolaba yönelecekken telefonun çaldığını duyunca irkilerek saatine göz atmıştı. Gecenin bir  vakti, ikiye gelirken kızıl kendini arıyordu. Hem de görüntülü. Yavuz aklına çocuklarla ilgili gelen kötü olasılıklarla dolu düşünceler ile gerilerek aramayı kabul etmişti. Karısı ekranda göründüğü anda ne tepki vereceğini bilememişti. Melek telefonunu burnunun dibine dek sokmuştu. Gözleri yakından incelemek için kısılan ve şaşılaşan karısının haline kahkahayı patlatmamak için kendini zor tutmuştu. Ciddi durmaya uğraşarak uzayıp giden sessiz bakışmayı sona erdirmeye karar vermişti.

" Melek, bir şey mi oldu ?"

Karısı konuşmasına şaşırmış gibi irkilerek kulak kesilmiş, geri çekilip ona bakmıştı. Karşısında görmek sanki şok edici beklenmedik bir şeymiş gibi bir daha irkilen Melek yeniden gözlerini kısıp tepeden tırnağa süzmüştü onu.

" Hah, başka ne bekliyordum ki."

Yavuz karısının hayıflanan ve kafasını" Biliyordum ben ya biliyordum. Senin ciğerinin içini bilirim ben zaten." bakışlarıyla süzmesine gülse mi şaşırsa mı bilememişti. Melek yeniden ekranın dibine dek yaklaşıp kendini süzünce Yavuz yatağa oturmuştu.

" Ne diye oturdun o yatağa sen ? Yatak mı o bu arada ?"

Yavuz ucundan sökün etmeye başlayan sırıtmasını bastırmıştı hemen.

" Evet, yatak. Bu halimle nereye oturabilirim ki kızıl?"

"Hangi yatak o ?"

Yavuz kendi kahkahasının içindeki yankısını duyduğuna yemin edebilirdi o anda.

" Yatak işte. Odamdaki yatak."

" Ne belli ?"

" Ne belli mi ?"

"Evet, ne belli ?"

"Sarhoş musun kızıl sen ?"

Melek tatlı bir şekilde sormasına gıcık olmuş gibi gözlerini devirmişti.

" Soruma soruyla cevap verme Yazuv."

"Yazuv ?"

"İsmini mi ezberliyorsun ? O kadar mı kendinden geçtin ? İsimini unutacak kadar mı ? Yuh sana Zavuy Harakan."

 "Melek..." derken gülmesini engelleyememişti Yavuz ama hayatının hatasını yaptığını o anda anlamıştı.

" Kime gülüyorsun sen ? Kim güldürüyor seni ginfirdek ?"

"O ne acaba ?"

"Fingirgek."

"Fingergek ?"

"Finger...finger bisküvi diye bir bisküvi çeşidi var. Hiç de barnağa, aman pamrağa, offf parmağa benzemiyor. Öyle oval ve dikkörgen barnak mı olur ? Fred Çakmataş mıyız biz ?"

" Fred Çakmaktaş olmasın o ?"

"Türk Dil Kurumundan mı atadılar seni ?"

" Yok, doğrusu bir an ağzımdan kaçtı. Sen yanlış söyleyince. Gerçi neyi doğru telaffuz ediyorsun ki şu anda."

"Kes. Neden cıbıldaksın sen Yuvaz ?

"Adımın tüm türevlerini de duydum şükür."

"Cenabetsen küşür denmez, Ayy şükür. Öyle misin ? Ondan mı cıscıbılsın yine ? Niye her görüntülü aramada  erotik film yılzıdı, ayy yıldızı gibi dolanıyorsun ortada sen orada uzaklarda. Orda bir köy var uzakta. Ne saçma şarkıdır o ?"

Buzdan Kalp Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin