Konak zılgıtlarla inlemişti. Bayramdı bugün. Mutluluk ve tatlı bir telaşla buluşan heyecan ve gurur. Müjde gelmişti. Konağa erkek torun geliyordu. Hem de iki tane.
Mirza hastanede müjdeyi aldığı an heyecanla haber bekleyen annesini aradığından beri festival alanına dönmüştü ortalık. Kurbanlar kesilmiş, kazanlarda yiyecek pişip herkese dağıtılmıştı mutlu haberle birlikte. Galip ağanın yerine geçecek Mirza erkek babası oluyordu. Hem de iki tane birden. Soy devam edecekti.
Gururlu ve mutlu genç baba ve karısının alnına kurbandan alınan kan sürülmüş, sevinçle sarılıp tebrik edilen çift Gülizar sultanın duaları, Galip ağa ve Dila sultanın torun sevinciyle mutlulukları artarak habere adapte olmaya çalışıyorlardı.
Iki tane bebek! Anne baba olduklarını daha çok idrak ederek, gerçekten aile olduklarını hissediyorlardı.Ceylan durup durup sevinçle sarılırken şimdiden isim sayıp duruyordu. Reha ise amca olduğunu bir daha kavramış, hemen sulu şakalarına başlamıştı.
" Valla abi beni şaşırttın. Durdun durdun çifte gol vurdun.Hadi yine iyisin ha. Benden iki tane mini Reha kimselere nasip olmaz. Yeğenlerim de fark etmiş ki bu mükemmelliği tek başına taşınamayıp, destek kuvvetle çoğalmışlar."
Tabi ki ensesi payına düşen şaplağı almıştı abisinden.
" Bir bunu kendine yontmadıydın. Nerden sana çekiyorlarmış acaba benim oğullarım ?"
" Benim gibisi dururken sana mı çekeceklerdi. Tabi ki bana çekecekler. Bu yakışıklılık, bu endam, bu karizma varken zeki çocuklar elbette bala yapışan sinek gibi bana yapışacaklar ?"
Ceylan şimdi sinsi Reha'yi izliyordu. " Yanlız yeğenlerimizin bir amcası daha var Reha abi ve onun genleri daha baskın. Yani esmer ya. Artı siyah gözlü. Sen kumralsın ve ela gözlüsün.Yani resesif gen seninki. Bilim Yavuz aniden yana."
Reha omuz silkmişti. " Başlatma lan bilimine. Bana benzeyecek yeğenlerim. Duble Reha, çifte bela."
Hava atar gibi kasılmasına herkes gülmüştü. Zümra karnını okşarken araya girdi.
" Bence babalarına benzeyecek. Kendine benzeyen çocuklar artık Bahar'la evlendiğinde kısmet Reha."
Ceylan aklına gelen sinsi fikirle içten içe gülerek, masum bir ifadeyle atılmıştı.
" Yani yengem haklı. Evlenip Bahar ablayla çocuklarınız olacak ya o duble Rehalar o zaman etrafta koştururlar abicim. Ayyy ne güzel olur ya. Ikinizin çocukları süper olur. Valla evlenmek bu yüzden iyi. Insan sevdiği insandan çocuk sahibi olup, aile oluyor. Evlat sahibi olmak çok güzel olmalı değil mi yenge ?"
Mükemmel rol yapıyordu. Pembe düşlere kapılan bir genç kız gibi zerre art niyeti olmadan hayalleriyle ilgili konuşuyordu görünürde. Gerçekte ise amacına ulaşmış, Mirza ve Zümra'yı içten bir mutlulukla tebrik ettikten sonra en köşedeki koltuğa ilişmiş gülümseyerek olanları izleyen Melek'in moralini dümdüz ezip geçmişti.
Melek tebessümü silinerek kafasını eğerken içinden intikam kahkahaları atıyordu Ceylan. Zümra bir an patlatmak istediği Ceylan'ın kusursuz masumiyet maskesine kanarak, kızın pot kırdığını fark edemeyecek kadar heyecanlı olmasına verdi dediklerini.
" Güzel tabi Ceylan'cığım."
" Darısı olamayanların başına." deyip son çiviyi çakmıştı. Melek nedense ağlama isteği ile dolarak kalkmıştı.
" Ben bir çaya bakayım. Demlenmiştir." deyip, kalktı.
Bebeklerle ilgili konuşmaya kaptıran odadakiler kızın halini fark etmemişlerdi. Kızın üzülmesine üzülen Zümra ve Melek birden kalkınca dikkati ona kayan ve yüzünün solgun ve üzgün halini fark edip, nedenini tam bilmeyen Yavuz haricinde.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Buzdan Kalp
Romance"Mecbur kaldım. Ben kabul etseydim abimle evlenecektin ama o zaten evli ve eşi hamile. Ikisi de buna dayanamazdı. Evet demeseydim erkek kardeşim mecbur kalacaktı ama deli gibi sevdigi bir kızla nişanlı. Olur demeseydim kız kardeşimi abinle kaçtı di...