Bölüm 58 : Sığınak

6.1K 322 56
                                    

Gidememişti Yavuz.  Babasını şirkete bırakıp eve geçmeye niyetlenmişken telefonu çalmıştı. Ekranda çıkan ismi görünce motoru kapatıp ne zamandır beklediği   çağrıyı kabul etmişti.

" Ağam müsaitsen?"

" Müsaitim Bekri. Sesin soluğun çıktı nihayet. Ne buldun söyle."

" Telefonda olmaz ağam. Dinleniyordur falan sıkıntıya girmeyek hiç."

" Iyi depoya gel hadi o zaman."

" Tamam ağam. Yarım saate ordayım."

Yavuz arabayı çalıştıracakken Mirza gelmişti. Abisinin  burnundan soluduğunu giren Yavuz merak edip camını indirmiş, arabadan inen abisine seslenmişti.

" Abi ?"

Mırza ancak o zaman fark etmişti Yavuz'u.

" Geldin mi sen? Nasıl gitti toplantı? Sıkıntılı bir durum yok değil mi ?"

" Yok merak etme. Herşey yolunda ."

" Gözümüz aydın o halde diyeceğim aydın değil mi ? Fikrin değiştiyse gene demeyeyim hiç?"

" Yok stabilim artık ben ."

" O ne demek öyle?"

Yavuz gülmüştü." Çok iyi bir şeyler demek. "

" Eh öyle diyorsan öyle olsun. Keyfin yerindeyse sıkıntı yok."

" Yerinde yerinde de senin değil. Avukatla iyi gitmedi mi konuşma?"

" Şerefsiz puştun teki. Lafı eveledi geveledi. Yok o yasal temsilcimiz, müşterisi gizli kalmak istiyormuş. Omun da hakkıymış istediği yerden mal mülk almak diye zırvaladı durdu. Herif bildiğin dalga geçti bizimle aklınca. Kendini çok zeki sanıyor. Bizi de kafası basmayan köylüler gibi görüyor pezevenk."

" Sıkma canını. Çok gördük  onun gibileri de o bizim gibisini görmüş müdür orasını anlarız bülbül kesilince. Nedir niyeti anlarız. "

" Reha peşine takıldı zaten. Kendini belli etmeden takip edecek. Kimlerle buluşup teklif sunacak  bir  görelim bakalım."

" Belli etmesin ama kendini. "

" Etmez etmez merak etme. Dikkatlidir Reha. Sen nereye bu arada ?"

" Bekri aradı az önce. Depoya gidiyorum."

Mirza  gerilmişti." Nihayet sesi çıktı mı o sansarın ? Ne bulmuş?"

" Telefonda söylemek istemedi. Buraya da gelip kendini açık etmek istemeyince depoya gel dedim. Birazdan öğreneceğim."

Mirza  tek kelime etmeden gelip yanına binmişti. Yavuz irkilerek bakarken emniyet kemerini takmıştı.

" Sürsene şu arabayı. Ne avel avel suratıma bakıyorsun?"

" Benimle gelmek istemene şaşırdım. Kızgınsın ya hani."

" Kızgınım ama tek başına da gönderecek halim yok seni o depoya."

Yavuz gülmeye başlamıştı.

" Burda  korumana gerek olmayan tek kişi benim farkındaysan."

" Kapa çeneni de gidelim."

Mirza  da böyle biriydi işte. Ne kadar kızsa da sırtını asla dönmez,  koruyup kollamaya devam ederdi.

Depoya geldiklerinde Bekri çoktan gelmiş onları bekliyordu. Yavuz doğrudan konuya girmişti.

" Bekri ne buldun ?"

Uzun boylu kara kuru adamın eskiden kalan kocaman bir bıçak yarasının korkutucu bir ifade verdiği yüzünde o yeşil gözleri parlamıştı.

Buzdan Kalp Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin