Savaş böyle başlamıştı. Bir kadın güzelse kork, bir kadın güzel ve yalnızsa daha da kork. Bir kadın güzelse, yalnızsa ve kırılmışsa ölü taklidi yap diyeni alnından öpmek lazımdı. Peki o güzel, yalnız ve de kırılmış kadının karşısındaki adam dediğim dedik, çaldığım düdük diyecek kadar başına buyruk , dominant ve sert mizaçlı biriyse?
O adam kafasındaki takıntı yaptığı düşünceleri hiç olmadık mantığa uydurup, kendini haklı buluyorsa ? O adam objektif almayacak kadar kör ve sağırsa ? Bütün mutsuzluğunun , zorla dayatılanların ve kendinde karşı koyamadığı zaaf ve zayıflık gösterdiği herşeyin sorumlusu olarak kızılı fikri sabit yapmışsa? Kadının tersinin pis, gururunun bükülmez ve inadının kırılmaz olduğunu gördükçe itaat etmediği, terbiye edilemediği ve ehlileşmeyip yola gelmediği için işi güç savaşına çevirmişse ?
Yavuz inat etmişti. Kızıla haddini bildirecekti. Yerini bilecekti sivri dilli kadın. Kıza söylediği acımasız cümlelerden zerre pişmanlık duymuyordu. Hepsinin arkasındaydı. Tabi burada bir es verip onun dengesiz ve sinir hastası birine dönüşmüş olduğunu unutmamak gerekir.
Yavuz'un psikolojisi gibi kafası da çarpık çalışıyordu. Kızılın onun bedeni üzerindeki kontrol edemediği etkisinden ve ona duyduğu şehvetli tutku ile açlığı sona erdirmeye azmetmişti.
Kızıldan o günden sonra uzak durduğu üç gün kendini karısıyna hissettiği çekim ve bedeninin resmen tetiklenip duran yoksunluk krizi yüzünden cehennem azabı gibi geçmişti. Krizin dozu arttıkça sinirleri de geriliyordu. Kendini zayıf hissettiren bu etki onu geriyordu. O yüzden beynini telkin etme yoluna gitti.
Bir kadının, özellikle de kızılın onun üzerinde bu kadar güçlü etkisi olamazdı. Bir kadının bağımlısı olması saçmaydı. Uzun süre keşiş gibi yaşadığı için bir anda olan değişiklik yüzünden böyle sapıtmış olmalıydı. Bedeni cinsel yönden kendini mahrum bıraktığı günlerin acısını çıkartıyordu kesin. Başka bir kadın da olsa aynı şekilde arzu duyup, sevişmek isterdi. Bu sürekli kumandayı ele almış kuklacıbaşı gibi kendini kuklaya çevirmiş penisinin sadece kızıla değil güzel herhangi bir kadına aynı şekilde kalkacağına emindi.
O yüzden bunu kendine teyit etmek için en salakça şeyi yapmış ve lanet olasıca kızılla bulduğu ilk yerde sevişememek için kendini tutamayacak kadar iradesi kırılınca kısa bir iş seyahati bahanesi yaratmıştı. Oldukça kalabalık olan yüksek müzik, terli ve istekli bedenler ve alkolle harmanlanmış klüpte bulmuştu kendini.
Barda sek viskisini yudumlarken fark edilmesi uzun sürmemişti. Onun kadar yakışıklı ve seksi bir adamı gözüne kestirip, dişi bir kedi gibi salınarak yanına gelen kız kendinden oldukça emin bir havayla, baştan çıkartıcı beden dilini çekinmeden kullanarak sohbet başlatmıştı.
Yavuz kıza alıcı gözle baktığında gerçekten güzel olduğunu fark etmişti. Iddialı mini elbisesi kusursuz fiziğini fazlasıyla sergiliyordu. Hareketleri de fazlasıyla istekli olduğunu. Yavuz iki viski sonrası siyah kuzguni saçları ve yeşil kediye benzeyen gözleri olan kızla klubün arka koridorundaki merdivenden özel odalardan birine giderken gecenin ateşli geçeceğine inancı tamdı. Içinde kızılla ilgili teorisinde haklı çıkacağını düşünerek sinsi bir haz alıyordu.
Işte başka bir kadınlaydı. Odaya girdikleri anda kendine yapışıp büyük bir açlık ve istekle onunla sevişme başlatan kızla da pekala hazzın doruklarına çıkıp, kızıla sahip olduğu anlardaki gibi zevkten aklını kaybedip, inanılmaz bir doyum sağlayabilirdi.
Bir kere esmer karısına göre katbekat tecrübeliydi ve inanılmaz iyi sevişiyordu. Bir erkeği nasıl hazır hale getireceğini de iyi biliyordu. Yavuz onun teninin kokusundan hoşlanmış, kızın tatlı ve şehvetli iniltilerini zevk çığlıklarını duydukça sertleşmişti . Haklıydı işte. Başka bir kadın da zevk veriyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Buzdan Kalp
Romans"Mecbur kaldım. Ben kabul etseydim abimle evlenecektin ama o zaten evli ve eşi hamile. Ikisi de buna dayanamazdı. Evet demeseydim erkek kardeşim mecbur kalacaktı ama deli gibi sevdigi bir kızla nişanlı. Olur demeseydim kız kardeşimi abinle kaçtı di...