Bahar abisininkine bitişik olan odasında heyecanla hazırlanmıştı. Reha'yla nişanlandığından beri umduğunun aksine daha az görüşür olmuşlardı. Yavuz'un zoraki evliliği yüzünden çıkan binbir türlü olay ve kaostan başını kurtaramamıştı bir türlü genç adam. Yardım edeyim, çözüm bulayım diye ortada kalmış, koşuşturmaktan vakit ayıramamıştı ki.
Bahar zaten ablasının yerini aldığını düşündüğü kızdan haz etmezken olup biten her terslik ve kargaşadan da onu sorumlu tutup iyice bileyleniyordu. Bir evlensinler o konağa gitsin burnundan getirecekti o kızın.
Ablası ölmeden iki hafta önce geldikleri kır evinde olmak bile aslında fazlasıyla üzmüştü Bahar'ı. Ne çok eğlenmişlerdi o sefer geldiklerinde. Baktığı her yerde ablası gözünün önüne geliyordu. Keşke burada olsaydı gene.
Çok özlemişti. Ciğerleri delinmiş gibi acıyordu ablası aklına gelince. Merdivenden inerken trabzona okşarcasına dokundu. Ablasının eli değmişti buralara. Dokundukça ona dokunuyormuş gibi hissediyordu. Sanki buradaydı da birazdan gülerek yanına gelecekti. Beraber bahçeye çıkıp kahve içecek dedikodu yapacaklardı gene.
Ama yoktu işte. Bahar dibe vuran morali ile ağlayacak hale gelirken bahçeden gelen seslerle irkilmişti. Bahçeye çıkınca Ceylan, Zümra ve Cemre'nin ahşap masaya oturmuş limonata içerken ve sohbet ederlerken buldu. Ceylan onu gördüğü anda yüzünde güller açmıştı.
" Bahar abla ! Bu ne güzellik böyle. Ateş ediyorsun valla. Reha abim düğünden önce kalpten giderse görürsün gününü." deyip kıkırdadı.
Bahar'ın keyfi yerine gelmişti. Gülerek masaya geçerken etrafa bakınmıştı.
" Herkes nerede ?"
Cemre limonatasından büyük bir yudum almıştı. " Geliyoruz diye dünyanın yemeğini yapmış çalışanlar ama illa mangal yapalım diye tutturdular. Et, kömür filan almaya gittiler."
" Bu sıcakta o kadar yol mu tepecekler ? Çalışanlardan birini gönderselerdi ya." dedi Bahar.
Zümra evin emektarı Sultan kadın Bahar için getirdiği limonataya ve servis tabağına dizdiği börek çörekleri bırakıp gidene beklemişti.
" Gönderecekleri kişiye çilingir sofrası kuracağız diyemeyecekleri için kendileri gitti Bahar'cığım."
Ceylan selfie'sini çekerken kıkırdamıştı gene. " Bunlar da kaç yaşına geldiler hala baba korkusundan gizli saklı iş çeviriyorlar ergen gibi. Bütün tekeli alıp gelecekler o kadar kişi gittiklerine göre. Eh belki biz de birkaç kadeh parlatırız artık ."
" Anca rüyalarında olur o dediğin cancik. Hatta orada da olmaz. Rüyana girip, seni bir güzel terlikle kovalarım."
Zümra tatlı sert bir sesle uyarıp günlerdir aç kalmış gibi bitenlerden tabağına yığıp midesine indirmeye başlamıştı.
" Ama siz de içeceksiniz. Biliyorum işte. " deyip dudaklarını büzmüştü Ceylan.
" Ben içmeyeceğim."
" Hamile olduğun için olabilir mi acaba ?"
Kızlar hak vererek gülmüşlerdi. Bahar onlara katılsa da içinde kendini dürtüp duran şeytanına karşı koyamıyordu.
" Erkekleri anladım da geriye kalan kızlar nerede ? Gelin hanım ortalıklarda yok geldiğimizden beri. Bizi beğenmiyor mu yoksa ?"
Cemre gülmeye başlamıştı ama yüzü Bahar kadar alaycıydı." Belli ki onunla vakit geçirmek için yeterince iyi değiliz. Veya belki de evi keşife çıkmıştır. Artık hanımı oldu ya buranın bir bakayım demiştir."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Buzdan Kalp
Romance"Mecbur kaldım. Ben kabul etseydim abimle evlenecektin ama o zaten evli ve eşi hamile. Ikisi de buna dayanamazdı. Evet demeseydim erkek kardeşim mecbur kalacaktı ama deli gibi sevdigi bir kızla nişanlı. Olur demeseydim kız kardeşimi abinle kaçtı di...