Buzdan Kalp

Bölüm 36: Öyle de olmuyor böyle de

" Umarım bu sefer işleri batırmaz."

Kürşat kapının ardında yeni bir kaos çıkmaması için iç geçirerek söylemişti.

" Melek onu görmek istemediğini söylemiş ama bizimki daldı içeriye. Umarım kızı üzüp sinirlendirmez." diye ekledi.

" Nefret ediyorum burnunun dikine gidip bildiğini okumasından ."

Serkan koridorda bekleyen aile üyeleri gibi odada olabileceklerden dolayı tedirgindi. Nitekim odadan yükselen sinir  krizi geçiren Melek'in sesi  endişelerini haklı   çıkartmıştı.

" Gene ne yaptı kıza bu sıpa ?  Reha aç şu kapıyı!"

Babasının öfkeli sesini işiten  kapıda tetikte bekleyen Reha kapıyı açınca uçan  bardak kafasını  teyet geçip yandaki duvarda patlamıştı.

" Ne laftan anlamaz ne inat adamsın sen ya. Çık diyorum sana odadan çık. Rahat bırak  beni."

Melek kocasının üstüne alınmadan karşısında dikilmeye devam etmesiyle iyice sinirlenip atacak yeni bir şeyler ararken gözüne sürahi çarpmıştı. Adrenalini öfkeyle tavan yapan kız da sakinlestiricinin etkisi buhar olup uçmuştu sanki. Bin adet Hulk gücüne bürünmüş gibiydi.

Mantıklı düşünme yetisi de rafa kalkmış ve durumu tamamen aklından çıkmış olacaktı ki, damar yoluna takılı serum ve kan nakli yapılan torba takıldığı yerden çıkmıştı.

" Dikişlerini açacaksın. Sakin ol biraz." diyen Yavuz kızı durdurmak için yatağa yaklaşınca Melek sürahiyi kaldırmıştı.

" Hâlâ konuşuyor ya pi...ahhhhh"

Yavuz  öngörüsünün doğru çıktığını kızın bileğine sarılı bandaj kırmızıya boyanırken, sürahiyi elinden yere düşüren  Melek'in acı dolu çığlığı ike anlamıştı.

" Melek!"

Yanına koşmuştu. Reha da panikle  yatağa doğru koşmuştu. Melek panik olmuş halde bileğini tutmak isteyen Yavuz'a  geri basması icin sağlam olan sağ eliyle vurup,  daha öfkeli bağırmaya başlamıştı.

" Bırak ya bırak. Dokunma bana."

" Melek bileğin kanıyor. Açtın dikişlerini yaa."

" Senin yüzünden senin."

Reha kızın bileğini yakalayıp yardım etme arzusunun kızı daha çok öfke krizine soktuğunu bir türlü görmeyen  abisini yakalayıp geri çekmişti.

" Abi bir çekil kızın başından . Görmüyor musun halini. Sinir ediyorsun onu. Çıksana odadan."

" Bileği..dikişleri açıldı.."

Melek'in acı içinde ağlayarak bileğini tuttuğunu fark eden Yavuz kızın yanına gitmek istemişti ama Galip ağa'nın  sert sesi duyulmuştu.

" Serkan, Kürşat çıkartın şunu buradan."

Serkan kolundan tutarken Kürşat belinden yakaladığı Yavuz'u odadan çıkarttı.

" Eve git. Dolanma burada."

Yavuz babasına inatçı bakışlarını dikmişti." Melek'i almadan gitmem."

" Biz getiririz Melek'i. Yettin bittin artık Yavuz. Bir  söz dinle be. Koca adam oldun  demeyip dayak yiyeceksin benden. Sabrımın da bir sınırı  var. De git hayde."

Yavuz nihayet çıkmıştı. Hastanenin çıkışına kadar derdest edilmiş gibi çıkartılan Yavuz öfkeyle kendini arkadaşlarının kıskacından kurtarmıştı.