Kabul Ediyor musun ? / 5

2.3K 251 398
                                    


300 yorum sınırı dolarsa yeni bölüm gelir inşallah..

🌷🌷🌷🌷🌷🌷

Şifa utanarak " avukat bey bir yanlışlık var sanırım " deyip başını önüne eğerek yutkundu. Tunç Kılıçaslan içinde ki ne olursa olsun önleyemediği merhametiyle ama yine de ciddi bir şekilde " yanlışlık yok evlenmemiz karşılığında borcunu ödemeyeceğim... Ve sana bunca kötülüğü yapanlar kim peşlerini de bırakmaya niyetim yok... Ben mazluma kalkan eli adalet önünde kırdırmak için avukatım...
Hak, hukuk ve yasa işlerinde isteyenlere yol gösteren, mahkemeler, devlet örgütleri ya da özel kuruluşlar önünde başkalarının hakkını savunmayı meslek edinmiş olan ve bunun için yasaların gerektirdiği koşulları taşıyan kimse demektir benim görevim" deyip üstünde ki spor çizgili koyu füme rengi ceketini çıkarıp koltuğun üzerine bıraktı çok terlediği için.

Şifa öylece önüne bakıyordu. Tunç kıpkırmızı olmuş kıza bakarak
" sen evliliği kabul etmesen dahi ben senin için elimden geleni yaparım... Ama senin peşinde birileri var ve sen şimdi buradan çıkıp gitsen dahi rahat bırakmazlar... Ve her zaman böyle bir kurtuluş nasip olur mu bir düşün..." der demez Şifa korku içinde " doğru söylüyor " dedi günlerdir yaşadığı işkenceleri ve zulümleri o evde ki çalışan kızların görüp duyduğu iğrenç hallerini ve sesleri düşünerek.

Tunç yüzü bir anda çok kötü olan ve korktuğu her halinden belli olan kıza bakarak " kararını verdin mi ?" Dedi.
Şifa başını kaldırmadan " peki sizin bu evlilikten karınız ne olacak avukat bey? Benim peşimde belalı insanlar da varken... " deyip kaçamak bir bakış atıp
" Neden böyle bir riski göze alıyorsunuz?" Dedi.

Tunç Kılıçaslan ağır abi tarzıyla başını sallayarak " makul bir soru sordun " deyip telefonunda ki resimi göstererek
" bunlar annem ve ablamlar " deyip Şifa'ya uzattı. Şifa el teması olmamasına dikkat ederek telefonunu alınca ilk olarak nur yüzlü yaşlı kadın dikkatini çekti sonra da birbirinden güzel iki kız dikkatini çekti. İçine ilk görüşte bir sıcaklık akmıştı.

Tunç iç çekerek " ailem için bu evliliği istiyorum... Ama onlar üzülürse hiç iyi olmaz senin için baştan diyeyim ona göre karar ver...Ben onlar için herseyi göze alırım " deyip yüreği yana yana
" aşkından öldüğüm kızı bile gözümü kırpmadan hayatımdan çıkarırım " der demez Şifa anlık olarak başını kaldırınca göz göze geldiler. Şifa utanarak başını eğdi yine.

Tunç gözlerini kapatıp açarak " yaptım da... Nikah masasında intikamımı aldım ben çocukluk aşkından" der demez Şifa iç çekti. " Bana iki yüzlü davrandılar... Ama gerçek yüzlerini düğüne yakın öğrendim... Anneme ve ablamlara...dediler. Bende en can yakıcı şekilde aldım intikamımı... Amaçları benim annemi ve ablaları bakım evine attırıp benim imkanlarımla hayatlarını ve hayallerini yaşayacaklarmış ailecek... Bende yaptım yapacağımı... Benim annem ve ablamlardan başka vazgeçemeyeceğim bir kadın olmaz çok aşık olsam bile..." dedi.

Şifa düşünürken " merak ediyorsun niçin sana bu teklifi ettiğimi " deyip elini pantolonun cebine sokarak " açık konuşmayı severim... Bana sapsız üzüm misali bir kız lazım... Öyle kimseyle uğraşacak vaktim ve sabrım yok artık... Senin de böyle olduğunu tahmin ediyorum..." dedi.

Şifa yüreği yana yana " ailemin durumu söylesem ardına bakmadan kaçar suçlu sanarak... Söylemesem vicdanım rahat etmez..." dedi içinden. Tunç mağrur bir şekilde başını kaldırıp " cevap versene " dedi. Şifa gözleri dolu dolu " babaannem vardı rahmetli oldu " der demez Tunç yutkunarak " başın sağ olsun mekanı cennet olsun..." dedi. Şifa ağlayarak
" sağolun " deyip masum bir şekilde
" annem ve babam, abim var " der demez Tunç kaşlarını çatarak " o zaman sen o eve nasıl düştün?" Dedi.

Sabrı Sükut 8. Seri ( Esaret Hayat )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin