Elveda / 63

1.8K 279 621
                                    

500 yorum sınırı dolarsa yeni bölüm gelir inşallah...

🪷🪷🪷🪷🪷🪷

Sizi kendinizden daha çok düşünen, sizin için üzülen, gözyaşı döken bir aileniz ya da dostunuz, eşiniz varsa kırmamak gerekir. Çünkü bu onu derinden sarsar. Tunç'ta öyle olmuştu yüreği sızlamıştı kuzeni ve en iyi arkadaşlarından biri olan Şahin için. Bir ümit bekledi arabanın içinde hemde ağlayarak ama bir türlü gelmedi Şahin.
En sonunda karısından gelen mesajla kendine geldi.

" Tunç'um, umarım güzel gelişmeler vardır... Bizde Güleyşa ile sabaha kadar oturduk konuştuk... Çok ağladı yine... Güleyşa eskisi gibi değil... Sabah namazını kıldıktan sonra kendi evine gitti. Yengenler bir dostlarının yanına kahvaltıya gideceklermiş... Yengen gider ayak Güleyşa'ya demedik koymadı yine... Ben engel olmaya çalıştım ama banada saydı sayıştırdı... Ben neysem de Güleyşa'ya çok üzüldüm... Kızcağızın geleceği hiç iyi değil bu şekilde bil... Vicdan azabı çektim durdum, gitmesini önlemese miydim diye... Benimde psikolojim bozuldu inanki... Güleyşa'nın anlattıkları da gerdi beni... Biliyorsun bu aralar çok duygusalım nedense... Stresten dolayı sanırım, midemde bulanıyor bugün..."

Tunç mesajı okuyup iç çekerek cevap yazmadan yola koyuldu.
Evinin bahçesine girer girmez güzel ve heyecanlı karısı meraklı bir şekilde arabanın yanına geldi.

" Tunç merak ettim... Mesajıma da dönmedin..."

Tunç soğuktan yanakları ve burnu kızarmış güzel karısının burnuna burnunu sürterek " kırmızı güller gibi olmuşsun güzelim..." dedi. İnce ince yağmurda yağmaya başlamıştı. Toprak kokusu yayılmıştı şimdiden.

" Tunç, Şahin abi anlattı mı ?! Hadi yaa stres oldum...!"

Tunç oflayarak " ne de güzel anlattı bir bilsen karım... Sorma gitsin... Tereyağından kıl çeker gibi oldu adeta..." dedi.

Şifa tebessüm ederek " oh ya çok şükür kocam." Rahatlamış ve umutlu gözlerle baktı " peki sen ne dedin?"

Tunç sinirden ölmek üzereydi ama karısının iyice strese girmesini de istemiyordu. Alıştıra alıştıra söylemekti niyeti. Birde Şahin'in işi bırakması olayı vardı ki ailesi içinde bomba etkisi yaratacak cinstendi ama tükürdüğünü yalamak Tunç gibi bir adama göre değildi. Biliyordu bunu hepsi.

Şifa merakla " of ya kocam lafı ağzından cımbızla mı çekmem lazım?!" Dedi sevimli haliyle.

Tunç karısının çenesinden tutup
" ne dedim biliyor musun güzelim." Ciddi tavrıyla " sen nasıl erkeksin Şahin...! Ne demek iki yıla yakın zamandır bir kadını be..... yakışır mı? Engel tanımayacaksın...! Yolları açan bir kepçe misali engelleri küreyip atacaksın...! Abinden örnek al...! Yazıklar olsun sana...! Dedim..." Gülmemek için kendini zor tutuyordu. Karısının tepkilerini merak ediyordu.

Şifa anında geri çekilip " asıl sana yazıklar olsun Tunç...! Siz erkekler de duygu yok mu?! Hadi şimdi Şahin abi dediklerini yapsa ne olacak ya...!" Dedi.
Daha açık olan bahçe kapısına bakıp hızlıca çıktı.

Tunç karısının peşinden baktı.
" Güleyşa'nın yanına gidecek sanırım... Ne kadarda saf ve masum benim karım... Hemen de inandı... Ben hiç öyle der miyim ki..." Başını çevirince karısının tam tersi yöne koruluğa doğru gittiğini gördü.

" Bu soğukta delirmiş bu kadın !" Koşarak peşinden gitti.
Ama Tunç Kılıçaslan aklını kaybetmek üzereydi. Şifa yoktu hiçbir yerde.
" Neredesin sen Şifa!" Diye bağırınca karısını koruluğun içinde yağmurdan dolayı sırılsıklam olduğunu görünce koşarak yanına gidip " Şifa'm!" Dedi.

Sabrı Sükut 8. Seri ( Esaret Hayat )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin