En az 450 yorum sınırı dolarsa yeni bölüm gelir inşallah kardeşlerim...Ama uzun bir bölüm oldu...
🌷🌷🌷🌷🌷🌷🌷🌷
Yemekler yenildikten sonra erkekler bahçede ki havuzun kenarına oturup çaylarını içerlerken Cevriye hanım gelinin Hüma ve Hare ile biraz başbaşa kalıp konuşması için diğerlerini de alıp neredeyse kendi oğlundan ayırmadığı Tuğrul'un ve Ramiz'in yanına gitti.
Hüma ve Hare'yi çok beğendiği için gelinine manevi olarak iyi geleceklerine emindi.Hüma ve Şifa yemek yerken Hare'de tatlı yiyip çay içiyordu.
Hüma tebessüm ederek " ee yeni gelin bakıyorum da alışmışsın eve " deyip sıcacık bir göz kırparak " Tunç abime de alışmışsın gibi..." dedi.Hare başını sallayarak " Hüma doğru söylüyor Şifa... Bende çok iyi gördüm sizi..." dedi.
Şifa utanarak " şükür Rabbim'e ki iyiyiz" deyip sustu. Çekingen bir şekilde " siz Nevin'i yakınen tanıyormuydunuz?" Dedi kısık sesiyle.
Hare yüzünü kırıştırdı " tanımaz olsaydım keşke o fettan kadını...! Kaç yıllık gelinim ve kayınbabamla kayınvalidemle birlikte yaşıyorum onun pis zihniyeti aklımın ucundan bile geçmedi...! Onun amacı Tunç'un imkanlarıymış..." dedi.
Hüma, Şifa'nın elini tutup üzgün bir şekilde " sen onu mu gördün canım?" Der demez Şifa masum bir şekilde
" nereden bildin Hüma abla?" Dedi.Hüma gözleri dolu dolu " ben de geçtim senin geçtiğin bu dikenli yollardan... O " deyip titreyen sesiyle " o Canan'la karşı karşıya gelince bende aynı oluyurdum...Neler neler yaşadım bir Rabbim bilir... Yeri geldi kocama bile diyemedim üzülmesin diye..." dedi.
Şifa iç çekerek " düğünde gördüm..." diye tüm olanı biteni sonra kocasının dediklerini de anlattı.
Hüma ve Hare dehşete düşmüştü dinlerlerken. Hare çayından içerek
" o kadından Canan gibi bir performans beklemiyorum açık açık diyeyim sana Şifa..." deyip eliyle Hüma'yı gösterip
" Hüma neler yaşadı onun yüzünden... Günlerce hamile haliyle yemeden içmeden kesildi, sessizliğe gömüldü... Tuğrul abim etrafında acı içinde pervane oldu... Bizler korktuk halinden... Tunç'ta biliyor gördü bir çok şeyi... O yüzden Nevin'e haddini tam olarak bildirmesi lazım... Ama edepsize bildirse yine aynı olur da... Tuğrul abimde Canan'a neler dedi ama yapacağından geri kaldı mı? Ama siz yine de uyanık olun Şifa..." dedi.Hüma gözlerinden hüzün akan Şifa'nın güzel yüzünü okşayarak" Korkma canım... Ben de senin gibi kendimi kocam ve eski karısının arasında gibi gördüm uzun süre... Hatta kocama karşı bile herşeyi görevim gereği yaptım... Ama sonra eşimin kuzeninin eşi Güllü ablam beni net bir dille uyardı... Şakacı gibiydi ama çok zeki bir kadındı canım ya..." dedi.
Şifa pür dikkat dinleyerek " neydi ki Hüma abla ?" Dedi.
Hüma biraz utanarak ama bir abla edasıyla " Güllü ablam aynen şöyle demişti... O günden sonra bazı şeyler kafama dank etmeye başlamıştı...
Bu Çaban konusunda kafam çok karışıktı. Kocam konusunda da öyleydim. Acaba halen seviyor mu gibi...düşünüp duruyordum.
Bir konuşmamızda ' yani seni saha dışına atarlar mı demek istiyorsun abla?' Demiştim de Güllü ablam kendinden emin bir şekilde ' kızım sen iyi ve aranılan bir futbolcu olursan niçin saha dışına atlasın ki?! Aranılan futbolculara dünya sevetler döküp alıyor kulüpler... Neden ?! Çünkü bulunmaz hint kumaşı gibiler alanlarında, kim istemez ki o futbolcuları? Sen öyle bir futbolcu olacaksın ki kimse seni saha dışına atamayacak çünkü hakem buna izin vermeyecek... Burada hakem de, futbol kulübünün sahibi de Tuğrul abimdir... Ama sen rakibine kızıp bir anlık öfkeyle hareket edipte kırmızı kart veya sarı kart cezaları görüpte kendini oyundan ve sahadan dışarıya attırmayacak akıllı olacaksın, sabırlı olacaksın... Yoksa meydanı boş bırakırsın ve diğer oyuncular istedikleri gibi top koştururlar haberin olsun sende köşeden izleyici olursun... Sen izleyici değil o akbabalar izleyici olsunlar uyanık ol... Sen o kalelere öyle goller at ki hatta en imkansız ve zor görülen yerlerden dahi at ki, hakem ve futbol kulübü Tuğrul abi o gollleri her defasında kalbine yesin ve hayatının vazgeçilmez futbolcusu ol... Bilmem anlata bildim mi canım...' dedi.
Ben şaşkın bir şekilde ' abla ya şimdi bu futbolcu olayı da nereden çıktı?' Dedim
' Kızım futbolcu bir benzetme... Ama sizin hayatınız da şu anda bence tamda şikelerin ve rakiplerin hain hamlelerinin dolu olduğu bir maç ve siz bu maçı kazanmalısınız... Yoksa işiniz zor diyeyim... Size üzülmeyin diye demiyor teyzenler ama daha dün kaynanam o Beyaz kadınla telefonda bir sürü kavga etti... O kadın fena diyeyim...
Şadiye teyzem de Canan'la birbirine girmiş...' dedi.
Ben korku içinde ' ama ben ne yapabilirim ki abla? Ben daha kaç aylık evliyim ki? Onlar Tuğrul'un hayatında hep olan insanlar...,' dedim ağlamak üzereydim. Güllü ablam üzülmüştü benim halime ' canım ben deminden beri boşunaya mı konuşuyorum? Onlar zaten onca yıldır Tuğrul abiye gerçekten iyi bir aile olsalardı o Canan gerçekten iyi bir karı olsaydı kolay kolay vazgeçip, boşanır boşanmaz senin kolundan tutup evlenmek için buralara kadar gelir miydi?' Dedi.
Ben yine gözleri dolu dolu ' ben ne yapayım şimdi ? 'dedi çaresiz bir şekilde. Güllü bir abla şefkatiyle kolumu okşayıp ' ağlama hemen, sen çok şey yapabilirsin ama farkında değilsin sadece ki... Maşallah çok güzel kızsın, akıllısın, temizsin, düzenlisin, beceriklisin, kız o baklavalar neydi öyle çıtır çıtır ve lezzetli kilodan korkmasam bir tabak daha yerdim çayla da... 'deyip omuzunu bana vurarak ' hangi erkek böyle bir kadına hayır diyebilir ki? Ama bunlar tek başına da yetmez ki? Biraz da yanında kadınlık gerekiyor " der demez ben kekeleyerek ' ka- kadınlık mı?' Dedim.
Güllü ablam başını sallayarak ' aynen öyle canım... Sen tut onca güzel yemeği tatlıyı yap kocana yedir iki gecede Esma ile yat olacak şey mi?! " deyince ben saf saf bakıyordum. ' Kızım diyorum ki gencecik kocan onca enerjiyi nerde atacak?! Sen böyle yaparsan ne yapsın adam ?! Yazık günah vallahide billahi de, zulüm ediyorsun kocana haberin olsun... Ben farkındayım sen pek bu taraflara kulak asmıyor gibisin... Benden sana abla tavsiyesi böyle yapma ' deyip kıkırdayarak ' o tatlıları yediriyorsan devamını da getir... 'dedi.
Tabii ki ben kıpkırmızı olmuş bir şekilde
' yani abla ' deyip sustum.
Güllü ablam tatlı sert tavrıyla ' Yanisi şu bacım antrenmanların gayet başarılı senin, kısacası çok iyi ve güzel, becerikli, hanım hanımcık bir kızsın ama maçta da iyi olman lazım... ' der demez ben saf saf " ne maçı abla ' Dedim ..." dedi geçmişine gülerek.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sabrı Sükut 8. Seri ( Esaret Hayat )
SpiritualNOT:ÇALINTI VEYA EN UFAK BİR KOPYALAMA DURUMUMDA AVUKAT KUZENİM VE ABLAM TARAFINDAN GEREKEN TÜM YASAL İŞLEMLER YAPILACAKTIR... KURGUMUN HİÇ BİR KURUM VEYA KURULUŞLA ASLA VE ASLA EN KÜÇÜK BİR İLGİSİ YOKTUR TAMAMEN HAYALİDİR... 19 yasında ki Şifa kı...