Hz Zeynep ve Eb'ul As Gibi / 19

2.5K 294 414
                                    

En az 350 yorum sınırı dolarsa yeni bölüm gelir inşallah kardeşlerim.
🪷🪷🪷🪷🪷🪷🪷

Şifa titreyen sesiyle " be-ben " deyip sustu. Tunç karısının utandığını gördükçe dağa da arsız davranarak elini basenine doğru indirdi " evet sen ?!" Dedi anlamaz gibi yaparak.
Şifa yutkunarak " ne olacak şimdi yine acaba ?" Dedi içinden.
Tam o esnada sanki bir kurtarıcı gibi
" Şifa kızım neredesin?" Diyen kaynanasının sesini duyunca rahat bir nefes alarak " Cevriye annem bana çağırıyor gideyim " deyip nefes nefese
" malum bu evde o ve kızlar için buradayım " dedi.

Tunç şu anda içinde yanan erkeklik ateşiyle mücadele ederken karısı öyle deyince kızgın bir şekilde " ne yani seni istediğimi falan mı sandın kadın?!" Deyip alayla " sen tam bir safsın...! Sadece seni korkutmak istedim!" Dedi ama bedeni de kendine yine zulümün büyüğünü yapıyordu.

Şifa korkmuştu kocası yaklaşınca ama şimdi dedikleri de çok gücüne gitmişti hemde öyle böyle gitmemişti. Yüreği kan ağlıyordu ama kendini zorlayıp dayanıklı gözükerek " öyle sanmadım " deyip yutkunarak " senin tek amacın beni korkutmak biliyorum zaten... O zaman ben gideyim " dedi utanarak ve titreyen sesiyle, yana kaydı hiç kocasına bakmadan. Cevriye hanım yine " Şifa kızım " der demez Tunç geriye çekilince hiç vakit kaybetmeden kapıyı açıp çıktı.

Tunç içi içini yiyerek " sen istedin tüm bunları Şifa!" Deyip yatağın üzerine hazırladığı kıyafetlerine bakarak yutkundu. " Ben bir soğuk duş daha alayım en iyisi...! Annemde çağıracak zamanı buldu..." deyip banyoya girdi. Etraf tertemizdi fark etmişti.

Şifa gözyaşlarını zorla tutarak elindeki yazmayı başına örtüp alt kata inip
" anne " dedi.
Cevriye hanım tebessüm ederek " kızım çok yordun kendini o yüzden merak etmiştim..." deyince " merak etme anne bitti işlerim. Kuşluk ( Duha) namazımı kılıncaya kadar ve öğle yemeğini yapıncaya kadar annemle bahçede şöyle sessiz sakin bir kahve içelim diye düşünmüştüm " dedi içinde ki acıya rağmen tebessüm ederek.

Cevriye hanım keyifli bir şekilde
" elbette gelinim bana da iyi olur... Bahçede serin, çiçeklerden de mis gibi kokular geliyor, ağaçlarda esiyor..." deyip tekrar bahçeye çıktı. Şifa mutfağa gidip kahveyi yaparken gözyaşlarını serbest bıraktı " oh canıma minnet isteme de zaten beni avukat " deyip ellerini sıkarak " o zaman ilk gece niye dokundun bana?! Birde istediğim zaman yatağıma geleceksin hemencecik...
demişti. Tamam ben onun yatağına meraklı değilim ama çok dengesiz ve tutarsız davranışları var, nasıl davranmam gerek tam olarak bilemiyorum... Biraz önce bedeni sanki dediğinin tam tersini söylüyordu... Arsız adam birde çırılçıplak hiç utanmadan beni sıkıştırıyor..." Dedi.

Kahveleri yapıp yanına kendisi için lokum kaynanasına da şeker hastalığı olduğu için dut kurusu koyarak bahçeye çıktı. Cevriye Hanım gelen gelinini görünce tebessüm ederek " gel otur kızım "dedi.

Şifa çekinerek oturdu. Cevriye hanım iç çekerek " inan hep bir gelinim olup da böyle kahve içmenin, onunla sohbet etmenin hayalini kurmuştum" deyip üzünce " bu hayalimin yok olduğunu düşünmüştüm aylar önce... Artıkta imkansız olduğunu düşünmüştüm... Ama Yüceler Yücesi Rabbim için imkansız diye bir şey yokmuş... Bak şimdi gelinim karşımda kahve yapmış yanıma geldi..." dedi.

Şifa tebessüm ederek " sen iste ben sana hep kahve yaparım birlikte sohbet ederek içeriz annem..." dedi kahvesini içerken.
Bu esnada Tunç'ta " o kahve keyfimi annem ?" Diyerek çiçeklerin arasından geldi tüm haşmetiyle ve sempatik haliyle.

Sabrı Sükut 8. Seri ( Esaret Hayat )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin