Ürkek Ceylan Yavrusu/ 6

2.1K 267 338
                                    

300 yorum sınırı dolarsa yeni bölüm gelir inşallah...

🌷🌷🌷🌷🌷🌷🌷🌷

Cevriye hanım, ürkek bir ceylan yavrusu gibi Şifa'ya bakıp iç çekerek yüreği sızladı. Çemkirmeye hazır olan kızlarını çok iyi takip etmişti. Kızları çok iyilerdi, vicdanlılardı ama gerek gördükleri yerde de birer dişi panter oluyorlardı. Nevin olayı zaten onlar içinde büyük bir yıkım olmuştu ve güven duyguları yerle bir olmuştu. İki kızına da bir göz işareti yaparak mani olmuştu. Cemile ve Ceylan küçüklükten beri alışkanlardı annelerinin bu uyarma işaretine. Oflayarak yerlerine oturdular.

Cevriye hanım tebessüm ederek oğlunun ardında saklanan ve titreyen kıza bakarak yutkundu. Anaç tavrıyla elinden tutup çekiştirerek " hoş geldin kızım senin adın ne ? Maşallah sana ne kadar da güzelsin böyle?" Dedi. Tunç ve diğerleri Şifa ve Cevriye hanımı izliyorlardı. Şifa titreyen sesiyle " hoş buldum efendim, ismim Şifa " diyerek saygıyla sağ eline uzanınca Cevriye hanım kolunda ki bandaja baktı. Şifa elini öpünce " el öpenlerin çok olsun Şifa kızım " deyip kızın kıpkırmızı olmuş yüzüne ve titreyen badem gözlerinin bebeklerine bakıp " ismin çok güzel anlamını biliyorsundur ?" Dedi.

Şifa kısık sesiyle " biliyorum efendim" dedi. Cevriye hanım karşısında ki kızın halinden ve üstündekilerden, ayaklarında olmayan çoraptan, bileğinde ki bandajdan bir şeyler döndüğünü anlamıştı " oğluma güvenim tam... Ağır başlıdır, attığı adımı ölçer biçer... Hem Tuğrul ve Ramiz'de bu işin içindeyse tamamdır... Koskocaman kaymakam ve dedektifler sonuçta... Ve evlilikleri de çok güzel... Bu kız boşa oğlumun karşısına çıkmamıştır... İnşallah ismi gibi Şifa olacak oğluma ve hanemize..." dedi içinden. Şifa'yı rahatlatmak için " Şifa kızım ismin gibi ol... Hanemizde ki maddî ve manevi tüm dertlerimize şifa olursun inşallah " deyip hızlıca kollarını açıp bağrına bastı. Şifa mis gibi gül kokan temiz yüzlü ve temiz giyinimli kadına kollarını dolayıp
" insan insana şifadır efendim... Sizde bana şifa olacaksınız " deyince Cevriye hanım Şifa'nın tüm bedeninin zangır zangır titrediğini hissetmişti " nereden bulup geldi seni benim oğlum ürkek ceylan yavrusu " dedi içinden yine. Yüreği sızlamıştı iki kız annesi olarak.

Tunç an ve an annesini ve Şifa'yı izliyordu. Cevriye hanım Şifa'nın elinden tutup " bunlarda kızlarım Ceylan ve Cemile " der demez Şifa kendinden 17 yaş büyük olduklarını bildiği için saygıyla " öpeyim efendim " diye Cemile'nin eline uzanıp öptü. Cemile ve Ceylan şaşkın şaşkın birbirlerine baktılar kaldılar. Şifa Ceyla'nın elini de öptü. Tunç işte bunu beklemiyordu ama ablalarına hürmet göstermesi de hoşuna gitmişti.

Cevriye hanım tebessüm ederek
" bu da Muazzez hanım kızım ailemizden birisi gibi... Eski mahallemizde de, yan komşumun ahiretliğimin kızıydı sonra da yine komşumun gelini oldu.
Cemile ve Ceylan'ın da arkadaşıydı.
40 yaşında dört yıldır bize yardımcı oluyor Allah razı olsun " dedi. Şifa, Cevriye hanımın Muazzez hanımı hizmetçi gibi tanımlamıştı fark etmişti. Şifa sarışın ve mavi gözlü, balık etli güzel kadına bakıp
" öpeyim efendim " der demez Muazzez
" olur mu öyle şey gelin kızım " der demez Şifa utangaç bir tebessüm ederek
" niye olmasın ki büyüğüm değil misiniz?" Deyip elini öptü. Muazzez Şifa'ya sarılıp " sen kaç yaşındasın gelin kızım?" Dedi.

Şifa kendini izleyen Tunç'a anlık bir bakış atıp çekerek " bir kaç gün sonra 20 yaşına gireceğim " dedi. Cevriye hanım iç çekerek " küçük olduğun belli Şifa kızım " deyince Muazzez hanım gülerek
" benim yarı yaşım Cevriye abla " dedi.

Cevriye hanım " Muazzez hadi kızım sen hemen sofrayı kur bakalım. Tuğrul oğlum ve Ramiz oğlum da açlardır " der demez Ramiz gülerek " evet Cevriye teyzem ya açım sizin şu meşhur Kahramanmaraş usulü etli firik pilavı ve Maraş tavası da varsa tamam" deyince Cevriye hanım " bugün onlar yok oğlum geleceğinizi bilseydim yaptırırdım Muazzez'e. Artık eskisi gibi mutfağa giremiyorum ki. Tunç yasakladı bize, elimizi sıcak sudan soğuk suya sokturmuyor Allah razı olsun ama ben özledim mis gibi dumanı üzerinde yemekler yapmayı..." dedi özlemle.
Tunç annesini kolunun altına alıp şalının üzerinden öperek " sen başımda dur yeter annem. Ablamlarda sende benim için kıymetlisiniz yeriniz evimde baş köşedir " dedi.

Sabrı Sükut 8. Seri ( Esaret Hayat )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin