Ezelden Aşina Ruhlar / 36

2.4K 285 572
                                    


En az 450 yorum sınırı dolarsa yeni bölüm gelir inşallah kardeşlerim...

🌷🌷🌷🌷🌷🌷

Şifa, utanç içinde çalışma odasından apar topar üzerini giyinip adeta kaçarcasına koşarak çıktı.
" Bu adam ne kadar da utanmaz arlanmaz böyle " deyip titreyen ellerini yüzüne kapatıp " neler neler yaptığı yetmezmiş gibi ne kadar terbiyesiz kelimeler varsa gözümün içine baka baka sıralıyor her defasında... Yok yok bu adama, bu şekilde nasıl dayanırım bilemiyorum... Birde her gece geleceğim demişti de ne hikmetse gelmeyince sevinmiştim ama bir geldi tam geldi yine... Ya dediği gibi her gece ve isterse gündüz de beni rahat bırakmazsa... Her halde kırılmadık kemiğim kalmaz..." dedi sızlayarak.

Tunç uzandığı koltukta keyifli bir şekilde vücudunu esnetip " kaç bakalım Şifa!" Deyip dudaklarını birbirine bastırarak gözlerini kapatıp " ama artık kızgınım diye senden uzak durmam kendime zulüm ediyorum yaa!" Deyip ayağa kalkıp sadece pantolonunu giyip ıslık çalarak yatak odasına girince karısının banyoda olduğunu fark etti.

" Korkusundan hemen kendini banyoya atmış..." deyip iç çekerek " düğüne gidecek olmasak bırakırmıydım acaba seni" diyerek giyinme odasından siyah takım elbisesini ve beyaz gömleğini, bordo kravatını çıkarıp dudaklarını birbirine bastırarak " oh be dünyalar varmış rahatladım...! Vücuduma bir sükunet geldi... Ay olacak kendime zulüm etmişim boş yere..." dedi.

Eşyalarını yatağın üzerine bırakıp banyonun kapısını açıp arsız bir şekilde karısının kum saati misali güzel vücudunu buhar olmuş camdan izleyerek yutkundu. Yine hararetlenen vücuduyla pantolonunu çıkardı.
" Bu hatun benim sonum olacak bu güzellikte " deyip duş kabininin kapağını tutup hızlıca açtı.

Şifa panikle gözlerinde ki köpüğü yıkayıp " Burada ne işin var ?" Der demez Tunç içeriye girip çapkın bir şekilde tepeden tırnağa süzerek
" hesap mı soruyorsun kocana kadın?!" Deyip sanki bez bebekmiş gibi karısının ardını çevirdi. Şifa nefes nefese " bu kadarı fazla değil mi?" Dedi.

Tunç adeta bir kobra yılını gibi ardından sarılıp tehlikeli bir ses tonuyla kulağına eğilip " fazla falan değil hatun ?!" Deyip ensesini öpmeye başladı. Şifa bedeni fayansa değince titredi. Kocası çoktan aklına koyduğunu uygulamaya da geçmişti. Yine arsız konuşmalarına başlamıştı. Bundan sonra ne dese boştu biliyordu. Yorgun bedeni kocasına bıraktı. Tunç bu teslimiyetle memun olmuş bir şekilde " işte böyle ol ürkek güvercin, kendini kocana bırak...!" dedi.

*****

Kaynanasının ve görümcelerinin yemeklerini mutfağa hazırlayan Şifa hazırlanıp, arabanın yanında tüm haşmetiyle ve sempatik, yakışıklı tavrıyla bekleyen kocasının yanına vardı.

Tunç karısının giydiği, Medine ipeğinden, kolları ve siyah gül detaylı siyah abayasına ve aynı tonda ki geniş şalına bakıp yutkundu. Şifa ne tarafa bineceğini bilemez bir hal içinde bocalayınca kapıyı açan Tunç
" ne şaşıyorsun sen hatun?! Bin hadi ön koltuğa !" Deyip çapkın bir şekilde
" ön koltuğa yanıma binmekten utanıyorsun ama hatırla sana ben araba içinde Kahramanmaraş ormanında neler yapmıştım " der demez Şifa kaşlarını çatarak " arsız adam " dedi kısık sesle.

Tunç alayla " arsız kim ben mi? " deyip karısını daha da utandırmak için
" tek arabada değil ki, ilk gecemizde, dağda kulübede, biraz önce çalışma odasında neler neler yapmıştım... " der demez Şifa kıpkırmızı olmuştu. Hızlıca kocasının kolunun altından geçip ön koltuğa oturup kemerini bağladı.

Tunç gülerek kapıyı kapatıp şoför koltuğuna oturdu. Yandan çapkın bakışlarla arabayı çalıştırdı. Bahçeden çıktıkları vakit Şifa etrafı izlemeye başladı. Çünkü Kahramanmaraş'tan geleli yine evden dışarıya bile çıkmamıştı. Ev kocaman bahçeli,havuzlu olunca ve deniz manzaralı da olunca dışarıya da özlem duymuyordu ki. Tunç yokken adım atmaya korkuyordu dışarıya.

Sabrı Sükut 8. Seri ( Esaret Hayat )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin