500 yorum sınırı dolarsa yeni bölüm gelir inşallah.
Satır arası yorumlarınızı merak ediyorum inşallah...
🪷🪷🪷🪷🪷🪷🪷
Can canana kavuşunca huzur bulurdu. Tıpkı Tunç ve Şifa gibi. İkisinin de Canları cananlarına kavuşmuştu nihayet. Tek beden olup, tek soluk olmuşlardı defalarca kez. Gece yarısına kadar konuşup hasret giderdiler. Sanki evlilikleri boyunca aylardır etmedikleri tüm konuşmaları yapmışlardı. İkisinin de can yangını olan yavrularını da konuştular. İkisi de ağlayarak birbirlerine sarıldılar.
Tunç karısının dolu dolu gözlerinden öperek " bizim yavrularımız yine olacak Rabbim'in izniyle Şifa'm... Verende Allah alanda O... " dedi.
Şifa başını sallayarak " sanki içimde kocaman bir boşluk oluştu o hastane odasında yavrumun öldüğünü ve kürtaj olmam gerektiğini duyar duymaz... Aylar geçti ve o boşluk... O yürek yangınım öylece duruyor..." deyip yutkundu.
Yanaklarından süzülen yaşlar bir bir kocasının çıplak göğsüne döküldü. Tunç karısının akan her damla gözyaşında sanki üzerine düştüğü sinesine volkan lavları düşmüş gibi hissetti, canı yandı.
Elini karısının karnına dokunup okşayarak " dolacak bu boşluk güzelim...
İnan bende senin gibiyim... Daima aklımda
dedi.Şifa iç çekerek " inşallah Tunç'um " dedi.
Tunç karısının ağlamaması için çapkın koca rolüne girip " belki bu geceden girdi bile karnına bir küçük Tunç ve Şifa karışımı..." deyip göz kırparak " ehh artık aylar sonra böyle ateşli bir vuslatında bir getirisi olur Rabbim'in izniyle..." dedi.
Şifa kıpkırmızı olmuştu utanarak
" yani sende şimdi " der demez kendini kocasının güçlü bedenin altında buldu.
" Anlaşıldı utangaç karım kocasını yine özlemiş..." deyip dudaklarından öpmeye başladı.Şifa nefes nefese " bu kadar doyumsuz bir koca aman Allah'ım..." dedi.
Tunç kahkaha atarak " mahpusta iken bile bu tenin ve güzel bedenin, kokun aklımdan çıkmıyordu ki güzelim... Birde yanımda olduğun anları düşün... Nasıl doysun bu kocan..." dedi.
Şifa kıkırdayarak " bende seni düşündüm hep..." deyince Tunç keyifli bir şekilde " yaa demek öyle...!" Deyip daha ateşli öpmeye başladı.
*****
Şifa sabah namazını kılıp kocasıyla birlikte yatmıştı. Ama içi içine sığmıyordu. " Halen daha inanıyorum seninle böyle normal karı ve koca gibi olduğumuza... Konuşabilir hale geldiğimize... Sana duygularımı özgürce anlatmış olmama..." deyip gür saçlarını okşayarak öptü " rüya olmasın tüm bunlar... Çünkü ben çok sevdim bu halimizi... Böyle karı ve koca olmayı..." dedi. Uyuyan kocasının yüzüne bakıp
" ben bugün bir kuş gibi hafifim Tunç..." deyip yavaşça yataktan kalkıp dolaptan siyah etek ve üzerine lila rengi şık buluzunu alıp giydi. Siyahlı, lila rengi çiçekli yazmasını örttü. Ayağına siyah şık hafif topuklu terliğini giyip sessiz bir şekilde odadan çıktı.Sonra kaynanasının ve görümcelerinin nerede olduğunu merak ederek evi dolandı. Ama evde kimse yoktu. Merakla
" yürüyüşe mi gittiler ki? Ama beni niye çağırmadılar bugün " dedi.
Yanakları dün gecenin hatıralarıyla kızardı. Ama sonra kocasının vahşi hallerini hatırlayıp kıkırdayarak "Barbar Tunç!" Dedi.Mutfağa girdi. Kocası sıcak ekmeği ve tereyağını çok sevdiği için hemencecik hamur yoğurdu. Mayalanması için örtüye sardı. Bu sırada çeşit çeşit kahvaltılıkları hazırlayıp bahçede ki masaya yerleştirdi huzur içinde.
Fırına ekmekleri koydu. Mis gibi kokmaya başladı. Rose'ye karşı kendini suçlu hissediyordu. Hemen üzerine ince geniş Dubai modeli abayasını giyip eşarbını genişçe üzerine yayıp ilerdeki villaya doğru gitti. Haftalardır ilk defa bu eve girecekti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sabrı Sükut 8. Seri ( Esaret Hayat )
SpiritualNOT:ÇALINTI VEYA EN UFAK BİR KOPYALAMA DURUMUMDA AVUKAT KUZENİM VE ABLAM TARAFINDAN GEREKEN TÜM YASAL İŞLEMLER YAPILACAKTIR... KURGUMUN HİÇ BİR KURUM VEYA KURULUŞLA ASLA VE ASLA EN KÜÇÜK BİR İLGİSİ YOKTUR TAMAMEN HAYALİDİR... 19 yasında ki Şifa kı...