🌷🌷🌷🌷🌷🌷
Dürüstlüğü ilke edinmiş bir insan, birgün arafta kılıp güya ceza verdiğini sanırken aslında en büyük cezayı ve vicdan azabını kendine yüklerdi. Tıpkı Tunç'un yaptığı gibi. Yüreği yanıyordu kendini tanıyamaz olmuştu ama bir yandan da içinde yakıp yıkan bir ateş vardı dinmek bilmeyen aksine harlanan.
Tunç Kılıçaslan daha da bir kızgın olmuştu Şifa kaçtığı için. O yüzden bundan sonra hiçbir konuda merhamet etmeyecekti artık hak etmeyenlere, öyle sanıyordu. Etmemişti de gerdek gecesi demeyip, sözleriyle en zalim yanını göstermişti Şifa'ya. Ne Şifa'nın ağlamasına ne de yalvarmasına aldırmıştı. Tecavüz değildi yaptığı zaten, yapmazdı da. Karısının rızasını da alıp açık açık herşeyi demişti ve olacak doğal bir olaydı da sadece psikolojik olarak gaddar ve acımasız davranmıştı. İşi bitince acı çektiği her halinden belli olan ve içli içli ağlayan Şifa'ya bakıp
" sen istedin tüm bunları...! " Diye kükredi ama içinde ki ateş dinmek bilmiyordu ki. Bir yanıda kendine daha çok kızıyordu, bir yanı da daha çok Şifa'ya üzülüyordu. Bu durum daha da bir arafta bırakıyordu benliğini.Bir hışımla yataktan kalkıp gözlerini kapatıp açarak yutkundu ve " seni yatağımda görmeyeceğim...! Sen içeride ki giyinme odasında ki koltuğu açıp yatacaksın!" Deyip başını sallayarak
" ama bu değil ki bana kadınlık yapmayacaksın...! Ben her çağırdığım da yatağıma geleceksin hemencecik...! Sonra da yine koltuğa gideceksin...!" Deyip daha çok ağlayan Şifa'nın üzerine eğilip çenesinden tutup " bir adam için karısı baş tacıdır, yeri yatağı ve koynudur daima...! Hele ilk gecesi daha bir merhametli davranılmayı ve güzel sözlerle ruhunun okşamanılsını hak eder ama senin gibilerin hak ettiği de
budur?! " Dedi.Şifa ağlayarak susuyordu sadece ve tüm vücudu feci şekilde ağrıyordu kas ve sinir sıkışmasından ve yaşadığı zorlu birliktelikten dolayı. Bedenen zaten ilk olduğu için olması normaldi bu ağrının ama Şifa'nın ruhu ağrıdığı için bu kadar kötü olmuştu. Bedenine göre kasıkları daha kötüydü bu ağrı bir değişikti. Tunç derin bir nefes alarak " bana masum ayağına yatma...! İlk fırsatta neler yapabilecek olduğunu en güzel şekilde öğretmiş oldun sen...!" Deyip çarşafta ki lekelere ve yerde ki etrafa dağılmış kıyafetlere bakıp " ben şimdi gidiyorum! Sende ortalığı toparlayıp giyinme odasına git...! Ve sözleşmede ki şartlara harfiyen uy...! Annem ve ablamlar üzülürse daha beterlerine hazır ol...! Az da olsa yine merhamet ettim bu defa ama bir hatan daha olursa asla merhamet etmem...!" Dedi.
Şifa yine cevap vermeyince " cevap versene kadın! Dilini mi yuttun sen?!" Deyip mağrur bir şekilde karısının yer yer morarmış boynuma ve gerdanına vücuduna baktı. Boynuna bir öpücük koyup acıtacak şekilde ısırdı. Şifa sızlayarak " ahhh" der demez Tunç Kılıçaslan imalı imalı bakarak " neyse dilini yutmamışsın " deyip Şifa'nın titreyen elleriyle üzerine çekmeye çalıştığı pikeyi hızlıca çekip yere fırlattı.
Karısının tüm vücudunu süzerek hızlıca gidip giyinme odasından gerekli kıyafetlerini alıp tekrar yatak odasına gelip yatakta ki Şifa'ya bakıp odadan çıktı. Alt katta ki banyoya girdi.Cevriye hanım bahçeye sağlanmıştı. Çünkü oğlunun halini iyi görmemişti.
Açık bıraktığı camdan oğlunun alt kata indiğini görünce saklandığı yerden sessizce çıkıp " aman Allah'ım sen oğluma sakinlik ver " dedi. Tunç kısa bir süre sonra banyodan çıkar çıkmaz evden çıkıp gitti hemde adeta dış kapıyı kıracak gibi kapatarak.Şifa ağlayarak zorla yataktan kalkıp, üzerine yatağın yanında ki kısa sabahlığı giyip, camın kenarından bakınca kocasının arabasına binip çekip gittiğini gördü. Evde kimse yok biliyordu daha fazla dayanamayıp " Allah'ım benim! Keşke kaçmasaydım! O zaman böyle olacaktı...! Bu öfkesi ve kini geçmez artık, haklı da...! Yardım et bana ne olur...! Yine bunca şeye rağmen merhamet etti fark ettim ama kılıçtan keskin sözleri mahvetti beni...!" Diyerek yere kapanıp ağlamaya başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sabrı Sükut 8. Seri ( Esaret Hayat )
SpiritualNOT:ÇALINTI VEYA EN UFAK BİR KOPYALAMA DURUMUMDA AVUKAT KUZENİM VE ABLAM TARAFINDAN GEREKEN TÜM YASAL İŞLEMLER YAPILACAKTIR... KURGUMUN HİÇ BİR KURUM VEYA KURULUŞLA ASLA VE ASLA EN KÜÇÜK BİR İLGİSİ YOKTUR TAMAMEN HAYALİDİR... 19 yasında ki Şifa kı...