Sabrı Sükut 8. Seri ( Esaret Hayat )

İtiraf / 59

500 yorum sınırı dolarsa yeni bölüm gelir inşallah...

Satır arası yorumlarınızı merak ediyorum inşallah...

🪷🪷🪷🪷🪷🪷

Aşkın gözü kördür derlerdi ya Tunç için tam tersi olmuştu. Aşkıyla, karısına karşı kör olan gözleri açılmış, saflığını görür olmuştu. Düz bir coğrafyaya sahip olan Miami'de şehri ve gökyüzünü en güzel şekilde göre bilecekleri doğa harikası bir yere karısını nihayet getirebilmişti. Bugün burada kalacaktı çadır da kurmuştu. Şifa kocasının yaptığı işlere bakarak iç çekip " bu adamın da elinden herşey geliyor " dedi etrafı izlerken.

" Aynen öyle her iş gelir elimden " diye kulağının dibinde ki kocasının sesini duyunca şaşkınca ardına dönüp kızararak " sen ne zaman girdin dibime kadar " der demez Tunç kahkaha atarak
" hatta yaptığım işlerde de hakkını veririm " deyip çapkın bir şekilde
" bunu sende biliyorsun zaten..." dedi arsız arsız.

Şifa bu kudurmuş kocasıyla ne söz dalaşına girebiliyordu ne de başka bir şeye. Çünkü kocası çok uyanık bir adamdı mesleğini icra ederken hayatına da geçirmişti görüyordu ki.
Nazlı niyazlı ve işveli bir şekilde
" Aman yani sende Tunç " der demez Tunç belinden tutup kendine doğru çekti bedenini daha da dayadı etraf müsaitti.

" Bir daha söyle " dedi gözleri ışıl ışıl.

Şifa yutkunarak " neyi ?" Dedi ürkek bir şekilde.

" Sen bana hep resmi hitap ederdin ya da avukat derdin. Bugün ikinci kez sadece adımı senin ağzından duydum ve çok hoşuma gitti..." deyip yanağını okşayarak " benim adım bu kadar güzel miydi dedim " diyerek yanağını öptü.

Şifa utanarak " utandım şimdi bak diyemem ki pat diye " der demez Tunç kaşlarını çatarak " demezsen dedirtirim bende hemde zevkle " deyip çadırı işaret etti " girelim hemen içine..." dedi.

Şifa güzel badem gözlerini iyice açıp
" gerek yok Tunç " der demez Tunç muzip sesiyle " eh bu da güzel ama daha güzel söyle adımı " dedi.

" Nasıl yani?"

" Bir kadının başka hiç bir erkeğe ismini diyemeyeceği bir şekilde söyle?"

Şifa'nın utandığını görünce " Şifa'mmm " dedi uzata uzata " Şifa'mmm!.

Şifa kocasının büyüleyici sesinden adını sahiplik eliyle duyunca sanki etraflarında ki ötüşen böceklerin hepsi içine dolmuş gibi olmuştu. O kadar mutluydu ki. Gözlerini kaçırarak
" Tunç'um " dedi gözleri dolu dolu.
Halen kocasının yanında kolları arasında olduğunu inanamıyordu.

Tunç erkeksi kahkahaları eşliğinde
" işte böyle Şifa'm..." deyip burnunu burnuna sürterek " beni eller gibi görme. Sen benimsin ben seninim" dedi Neşet Ertaş dizelerini söylerken.

Şifa kocasının kahve tonu harelerine bakarak" benim ailem komple mahpustalar " dedi gözyaşlarını tutamadı. Korkuyordu hemde çok. Ama artık kocasından saklamak istemiyordu sadık bir kadın olarak. " Ne olacaksa olsun... Tunç başka birisi yüzünden başkasını suçlayacak bir adam değil... En fazla bana kızar bunca zaman gizlediğim için..." diye düşünüyordu uzun zamandır.

Tunç karısının gözlerine baktı sadece. Kocasından hiçbir tepki almayınca ürkek bir serçe gibi " niye susuyorsun Tunç?" Dedi.

Tunç karısının alnından öperek
" biliyorum herşeyi Şifa'm... " der demez Şifa yutkunarak " ah tabii ya senden kaçmaz değil mi ? Senin için öğrenmek zor değil ki..." deyip eliyle oynanma başladı suçlu küçük bir kız çocuğu gibi.