Dini Nikah/ 7

2.3K 254 365
                                    

300 bölüm sınırı dolarsa yeni bölüm gelir inşallah...

🌷🌷🌷🌷🌷

Şifa çekingen bir şekilde Cevriye hanımla etrafına bakınarak salona inerken " gördüğüm odalar çok güzeller, klasik ve modern, İslami motifler ve mobilyalar, halılar, perdeler, avizeler, tablolar, eşyalar adeta bir küçük saray gibi..." dedi içinden. Cevriye hanımın peşinden başı önünde salona girince yemek masasının etrafında toplamış olanlara bakıp yine başını önüne eğdi.
Tunç Kılıçaslan gelen Şifa'ya ve giydiği vizyon renginde ki şık elbiseye aynı tonlarda ki geniş bir şekilde başına örttüğü şala bakarak yutkundu. Şifa'ya her bakışında ister istemez aklı hep o yatakta ki bilinçsiz bir şekilde oldukları hal gözünün önündeydi. Zaten günlerdir hep gözünün önündeydi isteği dışında.
Bir yakınlaşma yaşadığı için ve ilk defa öyle bir halde olduğu için yüreği bir hoştu. " Estağfirullah Allah'ım sen haramdan koru beni..." dedi içinden.

Cevriye hanım tebessüm ederek yanında ki boş sandalyeyi göstererek " otur kızım " deyince çekingen bir şekilde oturdu. Bu insanlara özelikle Tunç'a ailesi hakkında ki tüm gerçeği diyemediği için utanıyordu ve ruhu daralıyordu. Hepsi yemeklerini yemeye başlamıştı ama Şifa elini uzatıp tabağına hiçbir şey alamamıştı ve açtı da. Durumu fark eden Tunç tüm haşmetiyle ayağa kalkıp onca kişinin bakışı altında Şifa'nın önünde ki servis tabağını alıp tüm yiyeceklerden koyup önüne koyarak
" ye bunları ve ilaçlarını al... Vitamin eksikliğin ve kansızlık varmış. İhmal etme sakın yarın da bir doktora gideceğiz bileğin için..." dedi.

Şifa şaşkın bir şekilde " teşekkür ederim" dedi. Tuğrul ve Ramiz, Cevriye hanım, Muazzez hanım tebessüm ederek izliyordu Şifa ve Tunç'u. Ceylan ve Cemile ise halen daha şoktalardı o yüzden seviyeli olmayı tercih etmişlerdi.
Yemeklerini yerlerken Şifa zar zor bir kaç lokma yemişti el mecbur.
Cevriye hanım Tuğrul'a bakıp
" Tuğrul oğlum sen kıyarsın Maşallah bayağı dini bilgin var... Sen birazdan kıy Şifa ve Tunç'un nikahını " der demez Tunç " anne zaten yarından sonraki gün hemen nikah kıyılacak sonra da dini nikah olacak kanunen böyle artık... Ve ben bir kanun adamıyım olur mu?" Dedi.

Cevriye hanım " bende biliyorum yakınlaşma zamanda böyle oldu önceden yoktu ama çok iyi oldu... Nitekim bu kadınların haklarını korumak içindi... Siz zaten nikah işlemlerini başlattınız... " diye ısrar etti. Amacı o Nevin'in duyupta oğlunun aklını çekmesinden korkmasıydı. Çünkü biliyordu ki halen daha oğluna dil döküyordu hem o hem ailesi. Kendisinden ve kızlarından bile defalarca özür dinlemişlerdi. Ama güvenmiyorlardı hiçbirine.
Cevriye hanım o kadar ısrar etmişti ki ne oğlu ne de Tuğrul ve Ramiz kararından döndürememişlerdi.
Tuğrul gülerek " vallahide Cevriye teyzem bizim üçümüz de Devlet ve Kanun adamıyız başımızı yakma ha..." dahi demişti. Ama Cevriye hanım inat etmişti nikahta. En sonunda heyecandan dolayı annesinin tansiyonu yükselince Tunç " tamam annem sırf senin için yoksa bir duyan olsa ne derler bize..." deyip kabul edince Şifa nefessiz kalmıştı bu kadar ani olmasına.

Yenmekten sonra Tuğrul Seyhanlı ve değerleri de abdestlerini aldılar. Cevriye hanım Şifa'nın başına beyaz kenarı dantelli bir namaz örtüsü verdi. Salonda bekleyenlerin yanına indirdi gelinini.
Tunç Kılıçaslan kıbleye doğru yere oturmuştu Tuğrul'da karşısındaydı. Şahitleri olarak Ramiz ve Muazzez hanım, Cemile ile Ceylan da yan taraflara oturmuşlardı. Tunç gelen Şifa'ya bakıp " iyi de olur baktıkça ister istemez zihnen ve göz zinasına geçiyordu..." dedi içinden. Cevriye hanımın talimatıyla Şifa Tunç'un yanına başı önünde diz çöktü. Tuğrul dualarını edip nikahı kıymaya başladı.
" Şifa ne kadar mehir istiyorsun?" Der demez Şifa " bir tane küçük uyugun yollu yüzük veya küpe olsun. Bunu da nikah için gerekli olduğunu bildiğim için talep ettim yoksa istemezdim. O yüzden daha fazlasına gerek yok..." dedi.

Sabrı Sükut 8. Seri ( Esaret Hayat )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin