Kendimede Ceza Verdim /15

2.4K 278 345
                                    

En az 300 yorum sınırı dolarsa yeni bölüm gelir inşallah...

🌷🌷🌷🌷🌷🌷

Tunç evden çıktığı andan beri ağlaya ağlaya geldiği tepede arabasında ki açtığı Ahmet Kayanın " Penceresiz kaldım anne" türküsünü söylemeye başladı yüreği yana yana.
" Hani benim sevincim nerde
Bilyelerim topacım
Kiraz ağacında yırtılan gömleğim
Çaldılar çocukluğumu habersiz
... Penceresiz kaldım anne
Penceresiz kaldım anne
Uçurtmam tel örgülere takıldı
Hani benim gençliğim anne
... Penceresiz kaldım anne
Penceresiz kaldım anne
Uçurtmam tellere takıldı
Hani benim gençliğim nerde
... Ne varsa buğusu genzi yakan
Ekmek gibi aşk gibi
Ah ne varsa güzellikten yana
Bölüştüm büyümüştüm
... Bu ne yaman çelişki anne
Bu ne yaman çelişki anne
Kurtlar sofrasına düştüm
Hani benim gençliğim anne
... Bu ne yaman çelişki anne
Bu ne yaman çelişki anne
Kurtlar sofrasına düştüm
Hani benim gençliğim anne
... Hani benim sevincim nerde
Akvaryumum kanaryam
Üstüne titrediğim kaktüs çiçeği
Aldılar kitaplarımı sorgusuz
... Duvarlar konuşmuyor anne
Duvarlar konuşmuyor anne
Açık kalmıyor hiç bir kapı
Hani benim gençliğim anne
... Duvarlar konuşmuyor anne
Duvarlar konuşmuyor anne
Açık kalmıyor hiç bir kapı
Hani benim gençliğim nerde
Yağmurları biriktir anne
Yağmurları biriktir anne
Çağ yangınında tutuştum
Hani benim gençliğim anne!" Deyip olduğu yere çöktü.

Feryat ederek " Penceresiz kaldım anne iki yüzlü iğrenç insanlar yüzünden! Ben bunları hak etmedim...! Herkese karşı gayet iyi ve cömert, merhametli yaklaştım... Kendimden verdim ama benim onlardan hiçbir beklentim olmadı... Tek mutlu olmak istedim Nevin yıktı geçti...! Sonra masum ve mazlum bir şekilde, ürkek bir ceylan yavrusu misali en olmayacak iğrenç bir evde, çok eğreti durduğu her halinden belli olan küçük Şifa kız çıktı karşıma... İçimde ki güven yıkımına rağmen kayıtsız kalmadım o küçük ürkek güzel ceylan yavrusu kıza... Herşeyi göze aldım zerre karşılık beklemeden kurtardım... Ben ona ikimiz için de iyi olacağını düşündüğüm için bu evliliği teklif ettim. Kabul etmek zorunda değilsin ben seni yine korur kollarım iyi düşün dedim...dürüst bir şekilde. Kabul etti aldım nikahıma kadınlık dahi beklemedim, kendini hazır hissedersen o zaman karı ve koca arasında olanlar olur dedim. Size saygılı olsun banada edepli ve güvenilir bir eş olsun istedim... Çok mu şey istedim anne?! Gözü kalmasın hiçbir şeyde bir genç kız dedim eksiksiz yaptım herşeyi...! Ama o beni sırtımdan vurdu ilk fırsatta...!" Deyip ellerini yerde ki taşa vura vura vurdu kan içinde kalmıştı.

" Benim elim, benim adaletim daima mazlumdan yana oldu...! Ben mazlum kimsenin canını yakmadım aksine yakanın en ağır cezayı almasını sağladım...!" Deyip kan içinde kalmış ellerini daha sert darbelerle taşa vurarak " bu ellerimle bugün Şifa'nın canını yaktım! Bu kılıçtan keskin sözlerimle mahvettim onu da kendimi de...! Ben onu nikahıma Allah'ımın emanetini kabul ediyorum diye aldım... Ama o beni yerle bir etti...! Ben ilk defa bugün bir kadına ve benden güçsüze zalim davrandım...! Ben bu değildim...! Hep ağzını burnunu kırmak istediğim iğrenç adamlardan ne farkım kaldı?!" Deyip başını sallayarak " bu gece hem Şifa'da hem kendimde kapanmaz yaralar açtım...! İkimizde ki bu yarayı artık hiçbir dikiş tutmaz yıllar geçse dahi kapanmaz...!" Dedi.

Ellerinde ki kana bakarak " Şifa! Şifa sanma ki bugün tek sana yara açıldı?! Bana da açıldı ben istemedim hiçbir zaman öyle bir adam olmayı...! Ben sana bu gece yara açtım ama unutma ki sen de bana çok kötü bir yara açtın hemde ilk sen açtın derinler de bir yerlere...! Ben kendimede ceza verdim güya sana ceza vermek isterken...!" Deyip ellerini başına vurarak " ben o garibanlık, küçücük yetimlik günlerimde ileride iyi bir avukat olursam tüm dertlerim bitecek sanıyordum ama oldum da bitmedi... Aksine zalim insanlar daha beter dertler açtı bende...!" Dedi.

Sabrı Sükut 8. Seri ( Esaret Hayat )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin