Zifaf / 13

2.6K 261 409
                                    

En az 300 yorum sınırı dolarsa yeni bölüm gelir inşallah..

🌷🌷🌷🌷🌷🌷

Şifa ağlayarak kolundan ki bandaja baktı birde üzerindekilere. Bunca olan acı olayların üstüne ilk olarak hastenedeyken kimselere de tam olarak derdini anlatamamıştı ve devamı da gelmişti istemeye istemeye. Bazı şeylerden kuruluşu da yoktu artık, korkunun ecele faydası da yoktu biliyordu. Yine stresten dolayı tüm vücudunda ki kasları ve sinirleri sıkışıp ağrı yapıyordu, öyle yordundu ki hiç hali yoktu üflense bir tüy gibi uçup gidecekmiş gibi hissediyordu kendini.
El mecbur ki kocası tarafından önüne sunulan şartlara boyun eğmek zorunda kalmıştı çünkü tüm güzellikleri kaçarak yok etmişti. Sayfalar dolusu ağır şartları olan sözleşmeye imza atmıştı. Şayet buradan gidecek olursa ve ya en küçük bir hatasında ya milyarlarca tazminat ödeyecekti ya da mahpusa girecekti.
" Haklı Tunç bey sonuçta güvenini yerle bir ettim ben aptalım çünkü..." dedi hıçkırarak.

Yine süsleyip püslemişlerdi Şifa'yı. Ama bu defa kırmızılara değil beyaz dantellere bürümüşlerdi ve kaçınılmaz sonunu bekliyordu kurbanlık koyun gibi. " Ağlamam ve ya kendime zarar vermem fayda değil ki..." dedi hıçkırarak. Hüma ve Hare abdest almasına yardım etmişlerdi ve gece karası uzun saçlarını tarayıp dağınık şık bir topuz yapmışlardı " namaz kılarken üzerine bir yazma al tekrar eşarbını yapmaya gerek yok... Şu üzerinde ki pelerini de çıkar " dedikleri için bedenini saran gelinliğiyle kalmıştı sadece.

" Ben her ihtimale karşı namazlarımı kılıp bekleyeyim " diyerek üzerine bir yazma ve namaz örtüsü alıp önce yatsı namazını ardından da iki rekat zifaf namazını kılıp dua etmeye başladı.
Kınalı ellerini açıp ağlayarak
" Avcumun içine herşeyi koymuşsun benim Yüceler Yücesi Rabbim...
' İste kulum ' diyorsun ' İste vereyim kulum...' diyorsun.
Şimdi istiyorum Ey Allah'ım
Ümmeti Muhammed din kardeşlerimle birlikte hepimizin ve gönül dostlarımdan kimin maddi veya manevi ne sıkıntısı, hastalığı varsa hepsini gider.
Abimi, sevenlerimi, anamı ve babamı, kocamı, Cevriye annemi ve ablalarımı bütün sevdiklerimi ve beni selamete çıkar... Ahirete intikal eden Ümmeti Muhammed din kardeşlerimizide sonsuz rahmetinle rahmet eyle Allah'ım.
Niyeti ALLAH rızası olanın
gayreti boşa gitmez biliyorum. Ben bir hata ettim kaçtım kocamdan... Ama nasıl bir ruh halindeyim beni benden daha iyi biliyorsun Allah'ım...! Ben evliliğimi senin rızan için İslam ahlâkı üzerine ve Peygamber Efendimizin bildirdiği üzere yaşamak istiyorum ve niyet ettim...
Rabbim niyetlerimi halis, gayretimi senin yolunda daim eyle... Bana sabır ver kocama da bana karşı merhamet ver önceden olduğu gibi...
Cümlemize hidayet, takva, iffet ve
gönül zenginliği bahşeyle...!
Yükümüzü hafifletecek insanlarla
karşılaştır... Gönlümüzü yoran ve
sonu hüsran olan muhabbetlerden
uzak eyle bizi.. Sen mülkü dilediğine verirsin ve mülkü dilediğinden geri alırsın. Dilediğini yüceltir, dilediğini de alçaltırsın. Her türlü iyilik senin elindedir... Gerçekten sen her şeye KADİRSİN...! Geceyi gündüze katar, gündüzü de geceye katarsın. Ölüden diriyi, diriden de ölüyü çıkarırsın. Dilediğine de sayısız rızk verirsin...
Annemi ve babamı, abimi kurtar o zindanlardan bitsin bu çilemiz, temize çıkalım artık...! Kocama kendimi affettirmek için gayret ve metanet ver...!
Evliliğimiz de duaya, umuda, gayrete, rahmete, berekete, sabra, şükre, tevekküle, tefekküre, teslimiyete Bismillahirrahmanirrahim diyorum...
Ölmüş babaannemin tüm ahirete göçmüşlerimizin mekanını cennet eyle... Aminnn!" Deyip seccadesini toplayıp kalkıp, saçını açıp düzeltti.

Yatağın üzerine oturup karşısında ki duvarda boydan boya olan oymalı ve gümüş rengi işlemeli aynadan yanaklarından süzülen yaşlara bakıp
" bıraktım artık herşeyi..." deyip ellerini sıkarak " tek tesellim " der demez bir hışımla odanın kapısı açıldı.
Şifa korku içinde ayağa kalkıp
" sonum geldi... Bundan sonra ben annemin mis kokulu küçük kızı, babamın prensesi, abisinin beyaz gülü, rahmetli babaannesinin güzel kuğusu olamayacağım, evli bir kadın olacağım..." dedi. Başını o kadar eğmişti ki gelen adamın sadece geniş ve uzun şık siyah ayakkabılarını görüyordu. Ağlamasına ve korkusuna bir türlü mani olmuyordu.

Sabrı Sükut 8. Seri ( Esaret Hayat )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin