Size bir hediyem olsun bir kereliğine mahsus olmak üzere. Dua edin ve güzel yorumlar yapın yeter benim ve ailem için...
Sınır dolarsa yarın atacaktım ama içimden geldi. Ben iyice merakta bırakma heveslisi değilim yazınca atıyorum sizlere....Yarın atamam ama...Size bir adet yiğit Tunç Kılıçaslan bırakayım. Hoş benim oğlanların hepsi birbirinden yiygitler değil mi?🥰☺️
Erkek dediğin de böylesi olmalı. Kılıbık erkek sevmem. Canım babam, rahmetli kayinbabam, biricik eşim asla ve asla kılıbık değiller ama eşlerine ve ailesine değer vermesini de sözlerini geçirmesini de çok iyi bilirler... Olması gereken gibi aile reisleri... " At, avrat, silah emanet verilmez... Uğruna ölünür ve öldürülür..." tarzı imanlı erkeklerin sayısı çoğalsın. Çünkü unutuldu artık bunlar...Şimdilik kızgın boğa bir Tunç Kılıçaslan var bakalım Şifa nasıl baş edecek.
Satır satır yorumlarınızı bekliyorum inşallah canlar...unutmayın haaa!😍🌷🌷🌷🌷🌷🌷🌷
İnsan çaresiz kalınca ne yapacağını bilemez bir hal içinde oluyordu. Bu Şifa gibi zeki ve güzel ahlaklı, hanım hanımcık tavrıyla yürekleri feth eden bir genç kız olsa dahi. O kadar travmalar yaşamıştı ki sağlıklı karar alamaz olmuştu. O yüzden arkadaşı Asya'nın ve Orkide'denin sözüne kanıp nikâh kıyılmaya çok az bir vakit kalmışken kaçmıştı.
Ama yüreği de rahat değildi " ne yapıyorum ben?! Sonunda ne olursa olsun verdiğim sözde durmam gerekiyor...! Şu anda yaptığım bencillik sadece kendi çıkarımı düşünmek...! Tunç bey o kadar davetlilere ve annesine, ablalarına ne diyecek?! Bana bu kadar iyilik yapmışken...! Şu anda kim bilir ne halde olurdum düşüncesine bile tahammül edemiyorum...!" Deyip koşarak geriye döndü.Geriye dönen Şifa'yı gören Orkide suratını asarak " olamaz ya !" Dedi. Asya endişe içinde " ne oldu Şifa?!" Der demez Şifa ağlayarak " Asya ben Tunç beye çok büyük bir yanlış yapıyorum... O benim için neleri göze aldı... Binbir hile ile üzerime yüklenen onca borcumu ödedi... Ne olurdu halim o beni o iğrenç evden kurtarmasaydı?" Deyip başını sallayarak
" ben geri döneceğim... Yazık Cevriye hanım ve kızları da çok kötü olurlar..." der demez Asya şaşkınca iç çekti.Orkide'de, Şifa'nın kolundan tutup sarsarak " kendine gel Şifa! O avukat dürüst bir adam olsa öyle iğrenç bir evde ne işi vardı?! Ben güvenmiyorum o adama... ! Yağmurdan kaçarken doluya tutulacaksın..! Ve ben arkadaşımı bir ateşe atamam...!" Diye gitmesine izin vermeyip sürükleyerek koruluğa girdi.
Şifa kolumu kurtarmak istiyordu ama Orkide'de daha yapılı olduğu için mani olamıyordu. Asya endişe içinde peşlerinden koşarak gitti " sen hayra çıkar Allah'ım!" Dedi. Yürüyüş yolunu çıkar çıkmaz Şifa'nın gözüne karşıda ki aracın içinde ki adam gözüne çarptı.
" Bu adamlar o iğrenç evde ki korumalar! Hatta sağ taraftaki dua et şimdilik sana dokunamamak için sabrediyorum çok para verdiler senin için... Ama sonra kurtuluşun yok elimden ateş parçası... Demişti!" Diye yüreği korkudan patlayacak gibi hissederek bir hışım kolunu kurtarıp koşmaya başladı.Orkide kızgın bir şekilde " koş Asya koş!" Diyerek Şifa'nın peşinden koşmaya başladı. Tabii ki adamlarda araçtan inip peşlerinden koşmaya başladı.
Şifa gözyaşları içinde " aptalım ben! Peşimde tehlikeli adamlarda varken kaçarsam böyle olur...! Ama Tunç bey demişti her zaman bu kadar nasipli olup ellerinden kurtulmazsın...diye! Umarım kaçtığım fark edilmemiştir...!" Dedi peşinden koşanlara bakarak.Hüma ve Hare, Şifa'nın odasında ve evde hiçbir yerde olmadığını fark edince gidip gizlice durumu mecburen eşlerine ve Tunç'a bildirdiler. Tunç şoka girmişti
" zaten bir tuhaftı...!" Deyip üçü birlikte tekrar eve baktılar ama yoktu. Evdeki kameraya baktılar ve arka bahçeden kaçmış olduklarını gördüler. Tunç'un ve diğerlerinin hallerinden şüphelenen Cevriye hanım ve kızları da yanlarına geldiler.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sabrı Sükut 8. Seri ( Esaret Hayat )
SpiritualNOT:ÇALINTI VEYA EN UFAK BİR KOPYALAMA DURUMUMDA AVUKAT KUZENİM VE ABLAM TARAFINDAN GEREKEN TÜM YASAL İŞLEMLER YAPILACAKTIR... KURGUMUN HİÇ BİR KURUM VEYA KURULUŞLA ASLA VE ASLA EN KÜÇÜK BİR İLGİSİ YOKTUR TAMAMEN HAYALİDİR... 19 yasında ki Şifa kı...