Sabrı Sükut 8. Seri ( Esaret Hayat )

Düğün/ 28

En az 400 yorum sınırı dolarsa yeni bölüm gelir inşallah kardeşlerim...

Yazım yanlışı vardır çünkü düzeltmeye vaktim yok şimdilik. Telefonla yazınca bazen yazdığım kelime kendiliğinden değişiyor... Kusura bakmayın artık...😍

🌷🌷🌷🌷🌷🌷🌷

Tunç kaşlarını kaldırıp, kendisine utangaç bakışlar atan ve tebessüm eden karısına bakıp " yani yenge işte gördüğün gibi senin yorganlar olmuş..." dedi.

Tam o esnada Şahin ve Güleyşa'da peş peşe eve geldiler. Peşlerinden de Cevriye hanım geldi. Cevriye hanım hepsinin bu odada ne yapmaya çalıştığını anlamak için " hayırdır?" Dedi eltisinin kıpkırmızı olmuş yüzüne bakarak.

Pembe " yok birşey Cevriye abla..." dedi.

Tunç annesinin omuzuna elini atıp sarılarak " senin gelinin çarşafladığı yorganları inceledi de yengem şaşırdı çok güzel olduğu için " der demez Cevriye hanım gülmeye başladı.
" Yapar benim gelinim maşallah " dedi.
Ama oğlunun karısı hakkında da böyle sahiplenici konuşması çok hoşuna gitmişti.

Pembe şu anda çok tepikiliydi ama onca insanın içinde dayanıyordu söylenmemek için. Gözü kapıda ki üstü başı çamur olmuş ve ıslanmış gelinine takıldı. Hırsını alacak birini bulmuştu. Ee sonuçta gelini değil miydi? Kimse karışamazdı hep böyle düşünüyordu.
Ellerini beline koyup " kör olmasıca Güleyşa geldin mi? Umarım iyi sulamışsımdır?! Eğer bir tane sebze fidesi kurusun mahvederim seni!" Dedi oğlunu görmüyordu önünde Tunç olduğu için.

Güleyşa bunca insanın içinde yine o kadar utanmıştı ki. Mavi gözleri dolu dolu oldu. Cevriye hanım ve Şifa, oradakiler şok olmuşlardı. Tunç yanında ki çocukluğunu bildiği komşu kızlarına bakıp " yenge ayıp oluyor ama gelinin haline baksana... Sen ne diyorsun?" Dedi.

Şahin bunca insanın içinde kendini zor tutuyordu. Kız kardeşinin evleneceği oğlanın ailesi vardı o yüzden dayanmıştı. Güleyşa cevap veremeyince Pembe " cevap versene gelin!" Dedi.

Bu defa Şahin dayanamayıp " yeter artık anne!" Der demez Pembe ortaya çıkan oğluna bakıp " ne oldu kaynanası olarak iki kelamda mı edemeyeceğim oğlum?!" Dedi.

Şahin oflayarak " anne bu iki kelam değil... Resmen karımı rencide etmek...
Hem ben sana, o ıssız yerlere gönderme benim karımı... Daha yeni gelin bende yokum laf söz olur... Hem oralarda insanı kesseler kolay kolay kimse duymaz... Demedim mi defalarca da, kendi bildiğini okuyorsun..." dedi.

Pembe şu anda dünürleri olmasa bilirdi yapacağını da sabrediyordu ama sonrası olacaktı muhakkak. Ama yine de " sus saygısız dünkü el kıza anasını satıyor " der demez Şahin " ben kimseyi satmıyorum anne... Ben sana saygısızlıkta yapmıyorum... Annemsin varlık sebebimsin, kutsalımsın ama Güleyşa'da benim karım ve namusum elbette karım için doğru olanı konuşacağım... Sen şu yaşında oralara yalnız gitmiyorsun değil mi?" Dedi.

Eyşan bu konuda annesine kızıyordu. Müstakbel kocasının ailesine de rezil olmuştu. Utanarak " anne abi yapmayın" deyip yengesinin yanına varıp " yenge hadi üzerini değişte Şifa ile sana aldıklarımı göstereyim..." diyerek olayı kapattı. Ama Şahin için bu olay kapanmamıştı.

*****

Şifa yine üzgün bir şekilde yatakta yatıyordu. Kocası, Şahin geldikten sonra alıp yaylaya gitmişlerdi. Ama ne hikmetse Şahin yatsı ezanından sonra eve gelirken kocası yine gelmemişti Adnan ve diğer bekar kuzenleriyle kalmıştı. Arayıp haber dahi etmemişti.
" Güleyşa, Maşallah çok sevilen ve seven bir kadın. Elbette kocası gelir... Gittikten sonra da kaç defa aradı Şahin abi karısını... " dedi karanlıkta akan gözyaşlarını silerek. " Belki de benimle aynı yatakta yatacağını tahmin ettiği için kaçıyor..." dedi.