Sonunda yeni bölüm geldi. Hafta boyunca sınavlarım olduğu için yeni bölüm yazmaya fırsatım olmamıştı. Önümüzdeki hafta da sınavlarla dolu. O yüzden bu bölümden sonra yine bir 4-5 gün yeni bölüm yazabileceğimi sanmıyorum. Umarım beğenirsiniz. İyi okumalar...
Caroline Mikaelson;
"Ne hakkında konuşmak istiyorsan çabuk ol Salvatore... Çünkü benim de sana soracak çok sorum var."
"İlk olarak... Şu Salvatore türbesinde ki adam.."
"Sakın hançeri çıkardım deme!" Dedim korkuyla.
"Çıkarmadım." Diye yanıtladı "Sadece kim olduğunu bilmek istiyorum. Onun yanına girip çıktığını gördüm."
"Uzun hikaye." Diyerek kestirip atmayı düşündüm. "Peki ya senin burada ne işin var."
"Uzun hikaye." Dedi beni taklit edercesine. Cevap bekliyordu.
"Köken vampirleri hiç duydun mu?" Dedim. Konuya buradan girmenin iyi bir fikir olacağına karar verek.
"Köken neyi?" Diyerek burun kıvırmasından hiç bir şey bilmediğini anladım.
"Köken vampirler." Diye açıklamaya koyuldum. "İlk vampirler. Anneleri bir cadıydı. Onları bir büyüyle ölümsüz yaptı. Tüm vampirlerden daha güçlüler. Ayrıca vampirlere de zihin kontreli uygulayabiliyorlar. En önemlisi eğer kökenlerden biri ölürse onun dönüştürdüğü veya dönüsmesine vesile olduğu tüm vampirler ölüyor."
"Bu da ne böyle. Sen neden bahsediyorsun? Böyle bir şeyi nasıl bilmem..." Dedi şok olmuş bir edayla.
"Bilen azdır." Diye yanıtladım. "Pek ortalıkta gözükmezler."
"Öyleyse sen nereden biliyorsun?"
"Ben onlarla aynı dönemde doğdum. Aynı hayatı paylaştım. Ailelerinin içine girdim ve içlerinden birinin dönüştürdüğü ilk vampirim." Dedim.Damon kaşlarını çattı. "Dur bir dakika. Burada ilk vampirlerden bahsediyoruz. Sen tam olarak kaç yaşındasın?"
"1000 küsür." Dedim sadece. Damon'ın gözleri kocam oldu "Çok güçlü olmalısın."
"Tahmin edebileceğinden çok daha fazla." Dedim.
"Peki..." Dedi. "Bunların o adamla ne ilgisi var."
"Bu kökenlerin kana susamış babası. Kötü bir insandı. Bu nedenle oğullarından biri kökenleri uyutma yarayna hançeri ona sapladı ve ben de onu buraya kapattım."
"Bu köken vampirler şimdi nerede?" Diye sordu.
Başımı yere eğdim. Göz yaşlarım zar zor gözlerimden geri döndü. İçimde bir şeyler yıkıldı sanki. Tek bir soru, içimi parçaladı. "Hiç bir fikrim yok." Dedim ve hemen kendimi toparlayıp ekledim "Sıra sende."
"Aslında ben de sdni bu yüzden buldum sarışın." Dedi "Son görüşmemizde bana bir isim verdin. Katherine Pierce."
"Evet." Dedim.
"Hikayemizi biliyor musun?"
"Evet.""Onu nereden tanıyorsun?"
"Söylemiştim." Dedim "Ben çok yaşlıyımdır. Eski bir arkadaşım."
"Türbeye kapatıldığını biliyor musun?" Diye sordu. Duramsadım. Türbeye kapatılmamıştı. Bundan kurtulmuştu. Ama Damon bunu bilmiyordu. Ona söylemeli miydim? Yoksa bu Katherine'e ihanet etmek mi olurdu? Kafamda her şeyi netleştiremeden "Biliyorum." Deyi verdim.
"Onu çıkarmanın bir yolunu buldum." Dedi umutla. "Bana yardım edebilirsin..."
"Edebilirim..." Diye tekrarladım. "Peki edecek misin?" Dedi.
Bu sefer kararımı bir kez daha süzgeçten geçirdim. Katherine'in dışarıda olduğunu ona söylemeyecektim. Ama Katherine için değil. Böylesine umutlu bir insanı kırmamak için.
"Edeceğim." Dedim. Gülümsedi "Ama bu aramıda kalmalı." Dedi sessizce.
Yavaşça ona yaklaştım. Ta ki burunlarımız birbirine değene kadar ve sonra fısıldadım "Sen benim sırrımı saklarsan ben de seninkini saklarım."
Gözleri dudaklarım ve gözlerim arasında gidip geldi. "Anlaştık!" Dedi sessizce ve aniden beni öptü.
Vampir hızlımla boynundan yakalayıp onu geri çektim ve bir ağaca yapıştırdım "Bir daha sakın bana dokunma Salvatore!" Dedim ciddi bir sesle.
Kahkaha attı "Emredersin Mikaelson."
Boynunu bırakıp arkamı döndüm ve yürümeye başladım. Sonra bir kahkha attıp elimi kaldırdım "İyi geceler."O da hala kahkaha atıyordu "İyi gecler sarışın." Şimdi Viki'yi kontrol etmeliydim. Sonra da Stefan Salvatore'la konuşmalıydım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GEÇMİŞİN GÖLGESİNDE (Klaroline)
FanfictionAsırlar boyu süren, dur durak bilmeyen, kanlı bir aşk hikayesi... KLAROLİNE