İşte size üst üste iki bölüm. Ve bu bölümle beraber asıl konu başladı. Umarım beğenirsiniz. Yorumlarınızı bekliyorum. Öptüm...
--------------------------------------------
Rebekah'dan;
Bedenimi yavaşça tenime temas eden soğuk taşın üstünden kaldırım. Ayağa kalktığımda ilk olarak etrafıma bakındım. Taştan bir mağaradaydık. Klaus ve benim küçükken gelip duvarlarına resim çizdiğimiz mağara.
Başımı mağaranın duvarlarından aşağı indirip Klaus,Elijah,Finn ve Kol'un kanlar içindeki bedenlerini gördüm.Dudaklarımın arasından küçük bir çığlık kaçtığında ağzımın içinde demir tadı hissettim. Elimin tersiyle ağzımı sildiğimde kanla karşılaştım.
Beyaz elbisemde kan kırmızıyla kaplanmıştı. Gözlerimden damla damla yaşlar akarken Klaus'un yanına çömeldim. Ve onu elimle dürterek "Uyan lütfen!" Desim titrek bir sesle.
Ben başında ağlarken bir süre sonra uyandı. Başını hafifçe kaldırıp bana baktı ve "Nerdeyiz?" Dedi uyuşuk bir sesle. "Bilmiyorum..." Dedim nerdeyse benim bile duyamadığım bir sesle.
Bir süre sonra Elijah,Finn ve, Kol'da uyanmıştı. Hiçbirimiz ne olduğunu anlayamamış öylece oturuyorduk. En çok da ben korkuyordum. Bedenim titriyordu. Ağzımda ki ve elbisemde ki kanın ne olduğunu beynimden bir türlü çıkartamıyordum. Elimle sertçe ağzındaki kanı çıkarmaya çalışıyordum ama işe yaramıyordu.
Abilerime bakarak "Ben burdan çıkıcam." Deyip ayağa kalktığımda Elijah kolumdan çekip beni durdurdu "Bu halde dışarı çıkamazsın." Dedi. "Bırak beni!" Diye bağırıp sertçe kolumu ondan kurtardım ve çıkışa doğru yürüdüm.
Tam dışarı çıkacaktım ki annemin bedenine çarpıp geri çekildim. Annem elini bana doğru uzatıp büyüyle beni duvara çarptığında inledim. "Neden buradayız?" Diye sordu Finn sert bir sesle.
"Sabırlı olun." Dedi annem. Yüzünde ilk defa bu kadar soğuk ve korkunç bir ifade vardı. Aynı babamın yüzündeki gibi. Annemi ilk gördüğümde korkum azalmıştı ama şimdi kat kat fazlaydı.
Annem mağaranın içinde bir süre dolaştıktan sonra "Ne olduğunu merak ediyorsanız beni iyi dinleyin." Dedi ve ellerini birbirine kenetleyip anlatmaya başladı. "Artık sizi gayet berbat ve uzun bir yaşam bekliyor. Hiç bir çocuğumun bir daha ölmemesini istedim ama bunu yaparken sizi birer canavara çevirdiğimi fark edemedim. Siz hem ölüsünüz hem diri. Kan içen iğrenç yaratıklarsınız ve artık bir hayatınız olmıycak. Ama yaşayacaksınız. Sonsuza dek."
Gözlerimden bir kaç yaş daha aktığında hafifçe doğruldum. Ben bu hayatı istemiyordum. Ben güzel bir insan ömrü ve güzel bir aile istiyordum. Annem ne yapmıştı? Bizi neye çevirmişti böyle???
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GEÇMİŞİN GÖLGESİNDE (Klaroline)
FanfictionAsırlar boyu süren, dur durak bilmeyen, kanlı bir aşk hikayesi... KLAROLİNE