Bol Alaric'li bir bölüm. Umarım beğenirsiniz. İyi okumalar...
Aleric Satzman;
"Bir kahve içmek istemez misin?" Dedi Jenna gülümseyerek."Neden olmasın?" Dedim arabayı stop ettirip.
Arabadan indim ve koşarak onun yanına gidip kapısını açtım. "Teşekkürler Bay Saltzman." Dedi ve elini nazikçe elimin üstüne koyup arabadan indi. Sanki küçük bir çocuk gibiydi. Küçük yaramaz bir kız çocuğu.
Verandanın merdivenlerini yavaş yavaş çıktık. Jenna çantasınsan anahtarını çıkarıp kapıyı açtı ve içeri girdik.
Salonun içinde tek bir ışık yanıyordu ve ağlamaktan gözleri şişmiş Elena dik bakışlarıyla bize bakıyordu.
"Ooo Jenna." Dedi çatallaşmış sesiyle "Hoş geldin."
"Elena?" Dedi Jenna temkinli adımlarla ona yaklaşırken "İyi misin?"
"Hayır Jenna!" Diye bağırdı Elena ve ayağa fırladı "İyi değilim. Neden benden gizledin?"
"Elena lütfen sakin ol." Dedim onlara doğru bir adım atarken.
"Sen karışma Rik!" Diye bana çemkirdi bu sefer.
"Neyi gizledim?" Diye sordu Jenna sakince.
Elena derin bir nefes aldı "Evlatlık olduğumu neden söylemedin Jenna!"
Jenna'nın yüzü donuklaştı. Elena'nın bunu nereden öğrendiğini anlamamıştı. "Ben sadece..." Diye başladı. Sonra duraksadı. Saçlarını parmaklarının arasında kaydırdı. "Annen sana söyleyecekti. Ama sonra o... O... O ölünce. Ben nasıl, ne zaman söylemem gerektiğini bilemedim."
Elena'nın ateşi birden söndü. "Peki gerçk ailem hakkında ne biliyorsun?" Diye sordu.
Bunlar derin konulardı. Beni burada istemeyebilirlerdi. "Ben gideyim." Dedim.
"Hayır." Dedi Elena "Lütfen kal."
"Sadece anneni biliyorum." Dedi Jenna "Sana hamile kaldığında sadece 16 yaşındaymış. Babanın hastanesinde doğum yapmış. Ve o gittikten sonra baban sana bakmış."
"Peki..." Dedi Elena. Sesi titrediği için duraksadı. "Onun hakkında başka ne biliyorsun."
"Sadece ismi." Dedi Jenna "İsabel."
Elena, Jenna'ya doğru koşup ona sıkıca sarılırken benim aklımda sadece isim vardı İsabel.
*
Elena uykuya daldığında ya da en azından odasına gittiğinde Jenna derin bir nefes aldı. Beni ise artık yüzleşme zamanının geldiğini anladım.
"Hala kahve istiyor musun Rik?" Dedi mutfağa doğru giderken.
"Hayır." Dedim ve peşine takıldım "Teşekkürler."
Kahvesini aldı ve mutfak masasına oturdu. Ben de yanına oturdum. Anlatacaktım ama nereden başlayacağıma pek emin değilim.
"Hani sana eski karımdan bahsetmiştik hatırlıyor musun?" Diye başladım söze. Kafasını kaldırıp bana baktı. Başını hafifçe öne arkaya salladı.
"Sana öldüğünü söylemiştim sanırım." Yeniden başını salladı "Onun adı da İsabel'di Jenna."
Jenna'nın gözleri birden sonuna kadar açıldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GEÇMİŞİN GÖLGESİNDE (Klaroline)
Hayran KurguAsırlar boyu süren, dur durak bilmeyen, kanlı bir aşk hikayesi... KLAROLİNE