Biliyorum çok kısa bir bölüm ama bu seferlik elimden bu kadar geldi. Eğer yarın yazamazsam, hafta sonuna kadar bölüm gelmez muhtemelen. Çünkü maalesef yine sınav haftasına giriyorum. Söz veriyorum bir sonraki bölüm bundan çok daha uzun olacak.
Ve unutmadan, yaptığınız yorumlara cevap olarak da belirttim ama herkesin yorumları okumayacağını bildiğimden buraya da yazmak istiyorum. Bu bölümlerde sıkıldığınızı tahmin ediyorum. Çünkü hiç Klaroline yok. Hatta Klaus bile yok. Ama emin olabilirsiniz ki bir kaç bölüme kadar Klaus'tan yeniden haber alacağız ve bir süre daha sonra onu Mystic Falls'ta da göreceğiz. Sadece o zamana kadar sabretmenizi ve okumaya devam etmenizi umuyorum. Bende hemen Klaroline yazmaya devam etmek istiyorum ama buradaki konuları toparlamam da şart. Beni anlamanız umuyor ve istiyorum.
Umarım beğenirsiniz. İyi okumalar...
"Efsane işte." Dedi Bonnie gülümseyerek. İnsanların onu deli olarak görmek yerine onu gerçekten desteklediklerini gördüğüne sevinmiş gibiydi.
Çatal ve bıçağımı bıraktım. "Her neyse." Dedim samimi olmasına özen gösterdiğim bir sesle. "Ben artık gitsem iyi olacak. Clarie teyze beni merak eder."
Bonnie gülümsemekle yetinirken "Bayan Mathison'a benden selam söyle." Dedi Elena.
"Söylerim." Deyip ayağ kaktım. "Görüşürüz Caroline." dedi Stefan. "Görüşürüz." Diyerek karşılık verdim.
"Seninle tanışmak bir zevkti." Dedi Damon yapmacık bir tonla. "Seninle tanışmak da çok güzeldi." Dedim ve salondan çıkıp kapının önüne gittim.
Ama dışarı çıkmak yerine orda bekledim ve fısıldadım "Damon, seninle konuşmamız gerekiyor."
Bir kaçsaniye sonra Damon'ın sesi duyuldu "Ben Caroline eşlik ediyim. Bu aralar insanların Mystic Falls'ta tek başına dolaşması iyi değil. Özellikle Viki'ye olanlardan sonra."
"Bi sorun mu var?" Dedi yanıma geldiğinde.
"Yolda konuşuruz." Dedim ve kapıdan çıktım.
*
Damon Salvatore;
Sisim karanlık okulun içinde yayıldı. "Aleric Saltzman" Diye fısıldadım karanlığa doğru. Kuşum Aleric'in odasının camını kırarak içeri girdiğinde çalışma masasında yansn cılız ışık titredi.
Sisin içinden küçük adımlarla çıktım. Ve görünür hala geldiğim anda omzuma bir kazık yedim. "Damon Salvatore?" Dedi Aleric hayretle. "Seni Caroline göndermiş olmalı."
Kaşlarımı havaya kaldırdım, kazığı omzumdan çıkarırken. "Aslında kendi isteğimle geldim. Caroline sadece beni öldürmek istediğini söyledi." dedim.
"Demek ölmeye geldin."
"Aslında..." Diyip küçük, cılız bir kahkaha attım. "Öldürmeye geldim."
Hızla yanına gidip silahındaki yeni bir kazığı bana ateşlemesine fırsat vermeden boynunu kırdım ve cansız bedenine keyifle baktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GEÇMİŞİN GÖLGESİNDE (Klaroline)
FanfictionAsırlar boyu süren, dur durak bilmeyen, kanlı bir aşk hikayesi... KLAROLİNE