İşte Klaus'tan bir bölüm. Umarım beğenirsiniz.
İyi okumalar...
NOT:Multimedia'da Elijah var...
-------------------------------------------
İngiltere-Klaus;
Atlarla ormana doğru daldık. Yanımda Elijah arkamda ise bir kaç vampir daha vardı.Petrova girişten ancak bir az uzaklaşmış olabilirdi. Ve tahmin ettiğim gibi oldu.
Girişe yaklaşmıştık ki bir atın otları ezerken çıkardığı hışırtı duyuldu. Elimle bekleyin işareti yapıp kendi atımı sürdüm.
Ve Petrova kızını gördüm. Bunun o olduğunu biliyordum. Çünkü Tatia'ya çok benziyordu. Tıp aynıydı neredeyse.
Dalgalı, kahverengi saçlarını mor pelerinin başlığının altına sıkıştırmıştı kız. Sağına soluna bakınıyor bereye gideceğinden emin olmaya çalışıyordu.
Atımı onun yanına sürdüm ve "İyi misiniz? Kaybolmuş gibi gözüküyorsunuz." Dedim samimi bir tavırla.
Petrova kızı bana baktı ve "Sanırım evet. Kayboldum." Dedi.
"Nereye gitmeye çalışıyorsunuz?" Diye sordum Petrova'ya. "Şehire gitmeye çalışıyorum. Bir ev almam lazım." Dedi kız.
"Sizi şehire götürebilirim. Biz de bir kaç arkadaş avlanmaya gelmiştik. Eğer isterseniz bir ev bulana kadar bizim köşkümüzde de kalabilirsin." Dedi.
Petrova kızının birden gözleri parladı. Sanırım kalacağı yer onu gerçekten çok düşündürüyordu. Parası da olmaya bilirdi. İyi noktaya parmak basmıştım.
"Aslında olabilir." Dedi mahçup bir tavırla. "Beni takip edin." Dedim gülümseyerek.
Ne saf bir kızdı bu? İki gülümseme, güzel sözüme kanmıştı.
Ben atımı geriye doğru atımını sürerken o da beni takip etmişti.
Elijah ve diğerlerinin yanına geldiğimizde "Bunlar da arkadaşlarım." Dedim. Sonra Elijah'ı göstererek "Bu ise abim." Dedim.
Elijah başını kaldırıp Petrova'ya baktığında birden şok geçirdi. Gözlerini kızın üstünden alamadı. Tatia'ya bu kadar benzediği için olmalıydı.
Bir süre öylece kıza baktıktan sonra "Memnun oldum hanımefendi." Dedi.
Kız "Bende." Dediğinde "Gidelim mi?" Diye sordum. Herkes başıyla onayladığında yola çıktık.
Köşke vardığımızda kız ağzı bir karış açık bir şekilde "Mükemmel bir yer." Dedi.
"Teşekkürler." Deyip göz kırptım. Sonra atımdan inip Petrova'nın atının yanına gittim ve inmesine yardım etmek için elimi uzattım.
Kız narince elimi tutup attan indi. Bu sırada etki altına alınmış adamlar atlarımızı ağıra götürürken bir kadın yanımıza geldi.
"Bu kadın size odanızı gösterecek." Dedim. İsmini hatırlamaya zahmet edemediğim için sadece 'kadın' demiştim.
Kadın "Benimle gelin efendim." Dediğinde kız bana gülümseyerek kadını takip etti.
"Elijah odama gel." Deyip büyük adımlarla köşke doğru yürüdüm...
Odaya vardığımda Elijah'ı görmüyordum ama arkamda olduğunu biliyordum.
Kadehe şarabımı doldururken "Kız ne kadar salaktı gördün mü?" Dedim. Bir yandan da kahkaha atıyordum.
Kadeh ağzına kadar dolduğunda Elijah'a dönüp "Onu kandırmak çok kolay olacak." Diye ekledim.
Ben fazlasıyla eğleniyordum ama Elijah yere donuk bakışlar atmaktan başka bir şey yapmıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GEÇMİŞİN GÖLGESİNDE (Klaroline)
FanfictionAsırlar boyu süren, dur durak bilmeyen, kanlı bir aşk hikayesi... KLAROLİNE