-75-

593 44 5
                                    

Umarım beğenirsiniz. İyi okumalar...

4 ay sonra;

Salvatore kardesleri 4 aydır görmemiştim. Ama onları aramamıştım da. Son olaylarla fazlasıyla meşguldüm.

Kimse Gilbertların nasıl olup da o sudan çıktığını anlamamıştı. Elena ve Jeremy yıkılmıştı. Teyzeleri Jenna üniversitesini bitirip gelmiş ve onların velayetini almıştı.

Elena bu yıkıma kendini tamamen değiştirerek tepki verdi. O aktif, eğlenceli arkadaşım kayboldu ve yerini sessiz, sakin bir kız aldı.

Jeremy ise bambaşka bir tepki verdi. Uyuşturucu kullanmaya başladı. Ayrıca Tyler'ın keş sevgilisi Viki'yle yatıyordu. Tyler onları bir kere yakalamıştı ama ben Jeremy'nin sağlam bir dayak yemesini engelleyerk bu olayı üçününde hafızasından silmiştim.

Elena ve Matt ise ayrılmışlardı. Matt kesinlikle hala Elena'yı seviyordu ama ondan uzak duruyordu.

"Caroline!" Dedi Bonnie elini gözümün önünde şıklatarak. "Hah!" Dedim birden kendime gelerek.

"Tanrım sana ne anlattığımı duydun mu! Bu sabah Elena'ya anlattığımda o da beni dinlemiyordu. Siz ikinize ne oluyor böyle!"

"Özür dilerim." Dedim Bonnie'nin ellerini sıkıca tutarak. Yüzüme kocaman bir gülümseme yerleştirdim. "Hadi bir kez daha anlat."

Bonnie gözlerini devirdi ama yine de tekrar etti "Büyükannem bir medyum olduğumu düşünüyor."

Boş gözlerle ona baktım "Yani bir cadı gibi mi?"

Evet anlamında başını salladı ve bir şey söylemem için umutla bana bakmaya koyuldu.
Ben bunun böyle olduğunu başından beri biliyordum aslında. Nasıl olsa o bir Bennet'ti. Bennet cadılarını eskilerden beri tanırdım. Demek sonunda öğrenmişti.

"Bana öyle delirmişim gibi bakma. Deliren büyükannem. Ben cadı olduğumu falan düşünmüyorum." Dedi bakışlarımdan yanlış bir sonuca vararak.

Ama ben bu yanlış anlaşılmadan yararlanacaktım. Yapay bir kahkaha attım ve "Haklısın." Dedim "Büyükannen delirmiş."

Gülümsedi. Ama o sırada arrık bana bakmadığını anladım. Benim arkamda bir yerlere bakıyordu.

"Çok yakışıklı!" Dedi 32 diş gülümseyerek. Hızla arkamı döndüm ve önümde deri ceket giymiş Stefan Salvatore'u gördüm. Bir güneş gözlüğü takmıştı ve kendinden emin adımlarla yüruyordu.

Ayağa fırladım. "Hemen dönerim." Dedim ve imalı bir tavırla göz kırpıp Stefan'a doğru yürümeye başladım.

Bonnie, Stefan'dan hoşlandığımı sanarsa sürekli onun etrafında olmam daha kolay olurdu.

Hızlı adımlarla ona doğru yürürken "Hey!" Diye bağırdım bana döndü.

Gözlerini kısarak beni süzdü "Sen?" Dedi aniden. "Evet." Dedim.

"Kazanın olduğu günki kızsın. Sen bir v-"

"Şşşş..." Diye bağırdım. "Tamam." Dedi. "Sakin ol. Ne istyorsun?"

"Ağabeyin?" Dedim. "O nerede?"

Gözlerini iyice kıstı "Benim ağabeyim yok!"

"Olduğunu biliyorum." Dedim küdtahça "Nerde?"

Kulağıma doğru eğildi ve fısıldadı "Burada değil. Biz görüşmuyoruz. Bir daha sakın ondan bahsetme."

Ve arkasını dönüp uzaklaştı. Arkasından bakakaldım. Araları hala bozuk muydu?

GEÇMİŞİN GÖLGESİNDE (Klaroline)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin