-5-

2.3K 123 3
                                    

Arkadaşlar tahmin ettiğimden çok önce yb yazabildim. Şimdiden söyleyeyim, bu bölümde pek sevmeyeceğiniz olaylar var. her neyse iyi okumalar...

NOT: Multimedia'da Kol var...
----------------------------------------------
O akşam Kol'un yanından ayrılıp çadıra döndüm. Bu olanlar bana annemi tamamen unutturmuştu. Ama neyse ki döndüğümde mışıl mışıl uyuyordu.

Bunun üstüne ben de yatağıma yattım ve uykuya daldım demeyi çok isterdim. Ama bir türlü uyuyamadım. Bir o yana bir bu yana döndüm ve olanları düşündüm. Klaus'u ve konuştuklarımızı düşündüm. Bunun üstüne tekrar ağladım. Ve ağladım. Göz yaşlarımın Arasında istemsizce uykuya daldım.

Sabah yüzüme vuran güneş ışığıyla uyandığımda annemin yatağının boş olduğunu gördüm. Muhtemelen şifahaneye gitmişti.

Yavaşça ayağa kalkıp dün çıkarmadan yattığım elbiseyi çıkardım ve sandığa koydum. Onun yerine düz toz pembe elbiseni alıp onu giydim. Dalgalı uzun saçlarımı örüp bit kaç mine çiçeğiyle süsledim ve dışarı çıktım.

Uyku bir az da olsa beni rahatlatmıştı. Artık her saniyemi onu düşünerek harcamıyorum. Onun yerine kamptaki güzel Havanın tadını çıkarttım. Derken yine her zamanki gibi mine çiçeği toplayan Rebekah'yı gördüm ve yanına ilerledim.

Yanına vardığımda ben de onunla çiçek toplamaya başladım ve bu sırada "Günaydın." Dedim gülümseyerek.

Bir an başını kaldırıp kısa bi süre gülümsedi ve "Günaydın." Dedi. Sonra da çiçeklere geri döndü.

Sanki içinde bir şey vardı ama söyleyemiyordu. Ama bir süre sonra dayanamadı. Çiçeklere olan tüm ilgisini bana çevirdi ve "Biliyor musun? Abimle aranızda bir şeyler olabileceğini düşünmüştüm." Dedi.

Bende tüm çiçekleri bırakıp ona baktım. İçimdeki Acının geri geldiğini hissettim ve "Sana anlattı mı?" Diye sordum.

"Anlatmasına gerek yoktu ki. Her şey ortada." Dedi. "Ortada olan ne?" Diye sordum. Bana az uzaktaki büyük ağacı göstererek "Bak." Dedi.

Gösterdiği yere baktığımda Klaus'u gördüm. Ve yanındaki kampın hiç sevmediğim kızı Tatia'yı gördüm. Klaus onun elini tutuyor, saçını okşuyordu. Dudağımı ısırdım ve örgüden düşen bir tutam saçı kulağımın arkasına sıkıştırıp derin bir nefes aldım. "İyi misin?" Diye sordu Rebekah. Ancak o zaman ağladığımı fark edebilmiştim.

"İyiyim. Tabi ki iyiyim." Deyip hızla oradan uzaklaştım. Göz yaşını elimle Sertçe silip başka bir Köşeye gittim. Büyük bir taşın üstüne oturup onları izlemeye devam ettim. Bu sırada onları böyle izleyen tek kişinin Ven olmadığımı fark ettim. Elijah'da benimle aynı durumdaydı. Aynı şekilde onları izliyordu. Nedenini bilmesem de tahmin edebiliyordum.

Taşın üstünden kalkıp Elijah'ın yanına gittim. "Sen de mi?" Diye sordum. Beni ancak fark edebilmişti. Başını bana çevirip "Ne bende mi?" Diye sordu.

"Onu seviyorsun değil mi?" Diye sordum. Tek kaşını kaldırdı ve "O kadar belli mi?" Dedi. Başımı evet anlamında salladım. Ve sonra ikimiz de onları izledik. Ne kadar da mutlu görünüyorlardı.

İkimiz de acı dolu bakışlarla uzun uzun onları izledik. Bir süre sadece Klaus'u düşündüm. Onla bu kuşa süre içinde yaşadıklarımı. Hayatıma tam anlamıyla gireli sadece bir kaç gün olduğuna inanamıyorum bir türlü. Sanki o kadar çok şey yaşamıştık ki birlikte. Ama aslında sadece bir avuç şeydi. Ve şimdi hiç birinin bir anlamı yoktu. Onunda umrunda değildi, benim de sorun yoktu yani. İkimiz için de.

"Sana iyi şanslar Elijah." Deyip omzunu sıvazladım ve yanından ayrıldım. Sinirli veya üzgün değildim artık. Üzgün veya sinirli olmak için bir nedenim yoktu. Hem de hiç bir nedenim...

Bir kaç saat sonra Kol'la meyve bahçesinin yanında karşılaştık. "Daha iyi misin?" Diye sordu.

"İyiyim." Dedim kısaca. İyiydim çünkü. Gözlerini kısarak bana baktıktan ve gözünde beni tarttıktan sonra "Kim yaptı bilmiyorum. Ama böyle bir güzelliği kimse üzmemeli." Dedi ve bana bir az yaklaşıp yüzümü okşadı. Sonra elini saçıma doğru kaydırıp saçımı okşadı. Bir an Klaus ve Tatia gözümde canlandı ve içimden bir ses Kol'a yaklaşmamı söyledi. Ben de yaklaştım.

Ama sesim bu hareketimin aksine çok soğuk çıkmıştı "Teşekkür ederim." Dedim.

Kol'la birlikte meyve bahçesinde dolaştık. O insanlara fark ettirmeden bana meyve çaldı. Ben de bir güzel yedim. Bir kaç kez ona verecekmiş gibi yaptım ama son anda meyvayı çekip kendim ısırdım.

Gerçekten onunla güzel vakit geçirmiştim. Çok eğlenmiştim. Uzun zamandır acıklı konuşmalar ve duygusal anlar olmadan geçirdiğim en güzel zamandı. Ama her güzel şey gibi bunun da bir sonu vardı.

Hava karardığı sıralarda Mikaelsonların çadırlarının önündeydik. Klaus ve Elijah da kapıda sohbet ediyorlardı. Ben onları umursamadan Kol'a döndüm ve "Yarın görüşürüz." Dedim gülümseyerek.

O da gülümseyip "Görüşürüz." Dedikten sonra yanağına küçük bir öpücük kondurdum. Ve o içeri girdi. Çadırın yanındakilere dönüp "Iyi akşamlar." Dedikten sonra kendi çadırıma doğru yürümeye başladım.

Çadıra yaklaşmıştım ki bir kol beni bileğimden yakalayıp kendine çevirdi. Ne olduğumu henüz anlayamadan Elijah'ın kahverengi gözleriyle karşılaştım. "Sen ne yapmaya çalışıyorsun?" Dedi bana. Adeta tıslamıştı.

Gayet rahat görünmeye çalışarak "Ne yapıyormuşum ben?" Diye sordum.

"Sen gayet iyi biliyorsun." Dedi aynı sinirle. "Neden Kol'a yaklaşıyorsun?"

Benim içimde de aynı sinir doldu ve "Belki de seviyorumdur." Dedim. "Sevmediğini ikimiz de biliyoruz." Diye bağırdı "Sen Klaus'u seviyorsun."

Bir an olduğum yerde kaldım. Hiç bir şey diyemedim. Seviyor muydum beni? Bu aralar çok olan bir şey olan göz yaşı yeniden gözlerimde birikti. Elijah'ı umursamadan Koşarak yanından ayrıldım.

Dün geceki gibi ormana kaçtım ve bu sefer bir taşın üstüne oturdum. Sanırım seviyorum ben onu. Tüm davranışlarım bunu gösteriyor. Nasıl da anlayamamışım? Nasıl kaldırmışım kendimi? Kıskanıyorum ben onu, her dakika onu düşünüyorum. Her şeyim o olmuş benim. Seviyorum ben onu. Hem de çok seviyorum.
----------------------------------------------
Biliyorum Tatia'nın gelmesini istemiyorsunuz ama Caroline'ın duygularını anlaması için bu gerekliydi. Ama merak etmeyin Tatia ve Klaus'un Arasında duygusal hiç bir şey olmayacak...

Yeni bölümde görüşmek üzere... :D

GEÇMİŞİN GÖLGESİNDE (Klaroline)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin