-29-

1.4K 87 21
                                    

Yeni bölüm geldi. Bu ödevlerle baş etmeye çalışırken ancak bu kadar uzun yazabiliyorum. Bir de üstüne hastalandım. İki kelimeyi bir araya getirmek bile zor geldi ama yine de size bölüm yazmak istedim. Umarım buna rağmen de beğenirsiniz.
İyi okumalar....
--------------------------------------------
İngiltere-Caroline;
Burdaydı. Karşımda. Ondan kaçarken kendi ayaklarımla gelmiştim yanına.

Bir de Katherina'nın bana köşke geliş yolu boyunca bahsettiği sarışın adam Klaus muydu? Delliler gibi aşık olduğu? Ona o kadar kibar davranan. 'Sanırım bende hoşlanıyor.' demişti Katherina, bana.

Hala nazik biriyse bu değilmediğini gösterirdi. Ama korktuğum şey gerçek olmuştu. Kalbini başka birine açmıştı.

Şu an pişmandım Katherina'ya bebeklerimin babasının kim olduğunu söylemediğime. Söyleseydim Klaus'u gördüğünde çekip giderdi. Benim onun yanında olmak istemediğimi bilirdi.

Ama artık ona söyleyemezdim. Hem de ikisi de birbirini severken.

Gözümden istemsiz bir yaş aktı. Engelleyemedim. O kadar uyuşmuştum ki silmek için elimi bile kaldıramadım.

"Burdasın?" Dedim emin olmak ister gibi. Ama sesim fısıltıdan farksız çıkmıştı. Ben bile duymakta zorlanmıştım ama Klaus duymuştu.

"Burdayım." Dedi. Onun gözleri de dolmuştu ama ağlamıyordu. Benim yapamadığımı yapıp elini kaldırdı ve gözyaşlarımı sildi.

Teni benim tenime temas edince irkildim. Yıllardır hissetmemiştim bunu.

Elini yüzümden çekmediğinde kafamı onun elinin üstüne yatırdım.

Bunların hepsizini istemsiz yapıyordum. "Seni çok özledim." Dedi Klaus.

Biz tüm dünyadan soyutlaşmış gibi sadece birbirimizi görürken büyü bozuldu. Katherina'nın "Ne oluyor burada?" Diyen meraklı sesi duyuldu.

Gülümsemeye çalışıyor ama gülümseyemiyordu.

Onun sesiyle bedenimin kontrolünü geri aldım ve Klaus'tan bir kaç adım uzaklaştım.

"Siz tanışıyor muydunuz?" Diye bir sofu daha yöneltti Katherina.

Klaus tam "Evet, biz..." Diye başlamıştı ki ondan sözü devraldım ve "Çok yakın bir arkadaşım. Daha insan olduğum zamanlardan. Benim için çok değerli biri." Dedim.

Katherina "Ne güzel." Dedi hemen. Gülümsemesi geri gelmişti.

Klaus anlamsız bakışlarla bana bakıyordu. Kaşlarını çatmıştı. Başını iki yana salladı. Bir süre sonra kendini toparladı ve "Adamlarım sana odanı gösterecek." Dedi ruhsuzca. Adamlardan birine işaret yaptığında adam yanıma gidip elimden bıraktığım bohçaları aldı.

"Bu taraftan efendim." Dedi. Ben adamı takip ederken Katherina'da yanımıza gelmişti. Ama ben önüme dönemiyordum. Gözlerim hep Klaus'u izliyordu. Ama o bana bakmıyordu. Sadece yere bakıyordu.

Başka birini sevmeye başlayan oydu. Ben değil! Bana neden kızıyordu ki!

Odaya vardığımızda adam bir anahtarla kapıyı açtıktan sonra "Odanız burası." Deyip anahtarı benim elime verdi. Bu sırada bohçalarımı da kapıdan içeri bırakmıştı.

Adam yanımızdan uzaklaşırken Katherina ve ben içeriye girdik.

"Odalarımız yan yana." Dedi gülümseyerek. Yolda gelirken ağlayarak ona bebeklerimin ölmüş olduğunu söylediğimden beri beni güldürmeye çalışıyordu.

Bohçalarımdaki kıyafetleri yerleştirmeye başlarken, Katherina'da bana yardım etti.

Klaus'un gömleğini çıkarttışında "Bunu hala saklaman çok romantik. Umarım ben ve Klaus için de böyle bir aşk vardır." Dedi. Sadece dudaklarımı hafifçe yukarı kıvırdım. Cevap vermedim.

GEÇMİŞİN GÖLGESİNDE (Klaroline)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin