GEÇMİŞİN GÖLGESİNDE (Klaroline)

-91-

  Sonunda sınavlarım bitti. Ben de size yeni bölüm yazabildim. Tahminimce bu hafta içi bir bölüm daha gelir. Sonra ise neyse ki şubat tatili var. O zaman sizlerle bol bol bölüm paylaşabileceğim. Umarım beğenirsiniz.
İyi okumalar...

  Ertesi sabah Salvatore köşkünde buluştuk. Masaya oturduk. Tartışmamız gereken şeyler vardı.

    Tek kelimeyle Katherine krizi. Ne yapıp edip ortaya çıkıyordu. Hem de her seferinde.

     "Nasıl olur da onu elimizden kaçırırız!" Diye bağırdı Damon elini masaya sertçe vurarak.

   Stefan dişlerini sıktı. Damon elini masaya vurduğunda Elena refleks olarak onu sakinleştirmek amaçlı elini tutmuştu. "Onu nasıl kaçırdığımıza değil nasıl bulacağımıza odaklanmalıyız." Dedi.

     "Nasıl bulacağımızı biliyorum. Bonnie bir saate kadar burada olacak" Demiştim. Bu basit cümleyi kurabilmek için aslında tam 5 saatimi harcamıştım.

    Bonnie'nin yanına gidip 5 saat boyunca Katherine'in ne kadar tehlikeli olabileceğini ve onu bulmamız gerektiğini anlatmıştım.

     "Bonnie'ye söyleyin gelmesine gerek kalmadı." Ve 5 saatlik çabam suya düştü. Katherine içeri sallanarak gitti.

     Ne kadar günümüze ayak uydurmuş olsa da o hala Katherine'di.
     Elena'nın kötü ikizi gibiydi.

     Ona öylece bakakaldım. Acaba hala Elijah'ın ismini duyunca yumuşayan kadın içinde bir yerlerde miydi? Yoksa Stefan'ın hemen karşısında durup hiç bir tepki vermemesi o kızın yok olduğunu mu gösteriyordu?

     Damon, Katherine'in yüzünü dikkatlice izledi. Sanki tüm hatlarını ezberlemek ister gibiydi. Ama bir an için kafasını Elena'ya çevirince buna gerek kalmadığını anladı.

    Stefan kaşlarını çatmıştı. "Neden buradasın Katherine? Neden geldin?" Elena, Stefan'ın elini destek olan bir edayla sıktı. Tanrım bu kız neden kime aşık olduğunu anlamıyordu.

    "Senin için geldim." Diye başladı Katherine, Stefan'a yaklaşıp yakasınıa dokunurken. Elena ona ters bakışlar attı. "Demeyi çok isterdim. Ama maalesef bunu yanında bir neden daha var."

     Hepimizi ona merakla baktık. Ama Elena kaşlarını iyice çatmıştı. "Isabol sevgili Elena." Dedi "Isobel senden bir şey istiyor." Elena'nın gözünde yaşlar birikti ama akmasına izin vermedi.

    Katherine arkasını dönüp kapıya doğru ilerledi "Zamanı geldiğinde Isabol sizinle konuşacak." Elini selam vermek amacıyla kaldırdı "Seni yeniden görmek güzeldi Caroline... Ve Damon"

*

     "Matt'e göz kulak olmakmış!" Diye çemkirdim kendi kendime Grill'in kapısından girerken. "Katherine'i en iyi tanıyanlardan birisi benim ama Matt'e göz kulak oluyorum."

    İçeri girdiğimde yüz ifademi degiştirdi. Dudaklarìma yapmacık bir gülümseme yerleştirdim ve barın arkasında bardakları ovalayan Matt'in yanına gittim.

    "Nasıl gidiyor?" Diye sordum sandalyelerden birine otururken.

    Bardaktan başını kaldırıp bana baktı. Gülümsedi. "Burada olmana sevindim ben de seninle bir şey konuşmak istiyordum."

     "Konuş tabi." Dedim. En azından bana yanında kalıp ona göz kulak olabilmem için ban abir neden verdiğinden dolayı murluydum.