Özür dilerim bölümün gelmesi uzun sürdü. Ama yazmaya fırsatım olmuyordu. Umarım beğenirsiniz.
İyi okumalar.Caroline Mikaelson;
Salvatore köşkünün kapısını sertçe çaldım. Buna karşın kapı telaşla açıldı. Karşımdaki Stefan'dı."Elena biliyor." Dedim ani bir şekilde. Stefan'ın gözleri büyüdü. Ve hiç bir şey söylemeden beni tutup içeri çekti. Kapıyı arkamızdan kapattı.
"Ne demek biliyor? Neyi biliyor?"
"Bizi Stefan. Vampirleri biliyor."
"Anlat." Dedi sadece ve bende kuyruklu yıldızdan Elena'yla çıktığımız andan başlayarak her şeyi anlattım.
"Kahretsin!" Diye bağırıp görkemli Salvatore köşkündeki harika bir kanepeye tekme attı.
"Onunla konuşmak zorundayız." Dedim "Öyle iğrenç canavarlar olmadığımızı ona göstermeliyiz. Ve bunu yaparken ona tüm hikayeyi anlatmalıyız. Buna Katherine ve gerçek soyu dahil."
"Hayır." Dedi sertçe "Bunu anlatmayacağız."
"Stefan sence, bizi şimdi affetse bile bir yalanımızı daha yakalarsa ne hissedecek. Bizi bir kez daha affetmeye hazır olacak mı. Bir seferde hepsini anlatmalıyız. Her şeyi."
Saçlarını gergin bir şekilde ellerinin içine aldı. "Benden nefret edecek. Bana inanmayacak."
Salonun içinde aşağı yukarı yürüdü "Ama haklısın. Anlatmak zorundayız. Daha fazla sır yok."
"Ama önce Damon'ı da bulmalıyız." Dedim. "Elena ona ne kadar güvense de onun nasıl birisi olduğunu görerek öğrenmeden anlatarak bilmeli."
"Haklısın." Dedi.
"Daha fazla sır yok." Diye tekrarladım. Ama bu bir yalandı. Benim sırlarım çoktan boyumu aşmış ve çıkılmaz bir noktaya ulaşıştı. Benim sırlarım saklı kalacaktı.
Damon Salvatore;
Umrunda bile değilim. Yaşıyor. Ama bırakıp gitti.Mezarlıkta kafayı çekmekte olan ergen öğrencilerin sonuncusunu da son damlasına kadar çektim.
Beni hiç sevmedi. Onu boşuna yıllarca bekledim.
Benzini cesetlerin üstüne döktüm. Ve sıra sonuncusuna geldi. Bu kızı hatırlıyordum. Ona daha önce saldırmıştım. Bu kız Viki'ydi. Matt'in kardeşi.
Benzini onun üstüne de döktüm. Ve o an ağzına kaçn benzinle öksürdü. Ölmemişti. Gözlerini zar zor araladı.
Gözlerinin içine baktım. Hayatta kalmak için her şeyi yapabilecek gibi bakan gözlerine. "Ölmek istmeiyosun değil mi?" Dedim.
Başını yavaşça iki yana oynattı. Ani bir şekilde verdiğim kararla onu kuacağıma aldım. Ve çakmağı yakıp diğerlerinin üstüne attım.
Onu doğruca köşke göturdüm. Kapıyı Zack açtı "Stefan evde yok."
"O zaman sen de defol." Dedim ve eve girdim. Arkamdan kapının çarpıldığını duydum.
Banyoda asılı olan havluyu alıp Viki'nin boynuna dayadım ve onu koltuklardan birine yatırdım ve uyanana kadar başında bekledim.
Mırıldanarak uyandı. "Halıya sakın kan bulaştırma." Dedim viskimden bir yudum alırken.
"Canım çok yanıyor." Diye sızlandı. "Bana ne oldu?"
Doğulmaya çalışınca inledi "Boynum çok ağrıyor."
"Sızlanmayı kes." Diye mırıldandım ayağa kalkıp yanına otururken.
Kazağımın kolunu sıyırdım ve bileğimi ısırıp ona doğu uzattım. "İç. Hoşuna gidecek." Dedim onu etki altına alarak. Büyük bir zevkle kanımı içti.
Yarası iyileşirken derin bir iç çkti "Bu harikaydı. Bir az daha istiyorum."
"Olur ama tek bir şartla." Dedim muzip bir tavırla. Başını hızla öne arkaya salladı "Ben de içmek istiyorum."
Gülümseyerek kolunu bana uzattı. Şimdiye iyileşmiş olan bileğimi yeniden ısırıp ona uzattım ve birbirimizin kanını içmeye başladık.
"Az önce ne oldu?" Diye sordu ağzındaki kanı temizlerken. "Kanımı içtin. Çok hoşuna gitti. Ve şimdi bütün gece alem yapacağız." Dedim yine onu etki altına alarak.
Başını ağır çekimde öne arkaya salladı "Bu harika."
Ve dans etmeye başladık. Hızlı bir müzükle delice dans ettik. "Senin gibi çekici bir adam neden yalnız anlamıyorum." Dedi hoplaya zıplaya kanepenin üstüne çıkarken "Aşka inanmaz mısın?"
"Bir kez aşık olmuştum." Dedim tani ki Katherine'i kastederek. "Ve daha yeni öğrendim ki o beni hiç sevmemiş."
Saatler sonra böyle hızlı bir şekilde dans etmekten yorylduk. Slov bir müzik açtım ve Viki'nin elini tutup onunla dans etmeye başladım.
"Hayatım berabat." Dedi ağlamaklı bir sesle "Annem bizi bırakıp gitti. Şimdi sevgilisiyle birlikte. Babam zaten yok. Ve ben uyuşturucu bağımlısıyım. Hayatımın tek iyi yanı Jermey. Onunla olmayı seviyorum. Ama onu çok kırdım. Tyler'la olmam gerektiğini sanmıştım. Onu sevdiğimi. Ama o doğu insan o değildi. Ben de onu bıraktım. Bir tek Jeremy'yi seviyorum. Ama onun da benimle olmak isteyeceğinden emin değilim. O sadece ailesi öldüğü için bu durumda. Bense böyleyim ve o benden çok daha iyisini hak ediyor."
Sonlara doğru sesi fazlasıyla ağlamaklı olmuştu. "Berbat bir hayatın varmış." Diye fısıldadım kulağına.
Başını öne arkaya salladı. "Ben sana yardım edebilirim." Diye devam ettim konuşmaya.
"Sahi mi?" Dedi bana iyice sarılırken.
"Hmhm." Saçını okşadım. "Sana yardım edebilmemin tek bir yolu var."
Tek bir hamlede boynunu kırdım. "Ölüm."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GEÇMİŞİN GÖLGESİNDE (Klaroline)
FanfictionAsırlar boyu süren, dur durak bilmeyen, kanlı bir aşk hikayesi... KLAROLİNE