2. Evimiz Güzel

3.1K 125 5
                                    

Bölüm şarkısı;

Shawn Mendes- Nervous 🎤

Iyi okumalar ❤

~

"Kalk artık, öğlen oldu neredeyse."
Kaşlarımı çatıp homurdandım ve yerimde rahatsızca kımıldandım. Uykumun en güzel yerindeydim, bu sahnenin kaybolmasına izin veremezdim! "Kalksana kızım, ne uykucu çıktın!" Oflayıp gözlerimi açtım. Eray tepemde dikilmiş bana bakıyordu çatılı kaşlarıyla. "Günaydın." Dedim ters ters. Bana şöyle bi süzer gibi bakış atıp "Sanada. Gerçi gün çoktan aydı, biz şimdi uyanıyoruz." Dedi saçını karıştırarak.

Tek gözümü kısarak "Sende mi şu saate kadar uyudun?" Dedim. Başını onaylayıcı bir şekilde salladı. "Erken uyanırsan bende uyanırım sanmıştım." Ofladım. "Napıyım, çok uykum vardı. Sen uyansaydın ya." Dedim elimle saçımı arkaya savurarak. Sen uyansaydın da beni de uyandırmasaydın be uyuz.

Koltuktan kalkıp bavuluma ilerlerken "Mobilyalar birazdan gelecekmiş." Dedi arkamdan. Bir şey demeyince "Ben çok acıktım, yemek yapmayı biliyorsun, değil mi?" Diye sordu bu sefer de arkamdan seslenerek. "Biliyorum." Diyip elime aldığım kıyafetlerle banyoya girdim. Banyodaki işlerimi hallettikten sonra üstüme giymek için aldığım kıyafetleri elime aldım. Sade sarı tişört ve kısa kot şortumu giyindim. Eylül ayında olmamıza rağmen hava beklenildiğinden sıcaktı. Saçlarımı tarayıp toplamaya gerek duymadan banyodan çıktım.

Eray mutfaktan çıkıp yanıma geldi. "Mutfakta bıçak bile yok, biz neyle yemek yapacağız ne yiyeceğiz?" Diye sordu yılların şokunu yaşamış bir halde. Yüzü hayretler içerisindeydi. "Tamam, sakin ol. Mobilyalarla beraber gelecek." Dedim gözlerimi krıpıştırarak. "Şimdi ne yiyeceğiz peki?" Dedi bu sefer biraz daha sakin bir şekilde. Halleri sanki açtıktan kıtlıktan çıkmış gibi ya da bir daha asla yemek yiyemeyecekmiş gibiydi.

Dün yola çıkmadan önce yaptığım sandviçler geldi aklıma. Bavulumun yanındaki küçük çantamdan onları çıkardım. Bir tanesini ona uzattım yesin de kendine gelsin diye. "Alsana." Tereddüt dahi etmeden alıp yemeye başladı. Ben de kendi sandviçimi yedim. "Güzel olmuş." Dedi dolu dolu ağızla. Bir şey söylemek için ağzımı açmıştım ki kapı çaldı. Bakışlarımı Eray'a çevirip "Ben bakarım." Diyerek ayağa kalktım ve kapıya ilerledim.

-

"Şu masayı da bu tarafa koyar mısınız lütfen?"

Görevliler mobilyaları yerleştirmeyi bitirdiklerinde onları geçirdik. Kapıyı kapatıp arkamı döndüm. Evi tamamile inceleyerek gülümsedim. Şimdi daha dolu ve güzel görünüyordu. Ama son bir şey eksikti. "Çok güzel oldu şimdi." Dedi Eray da yanımda durarak. "Aynen." Diyerek merdivenlere ilerledim. "Hadi eşyalarımızı yerleştirelim, sonra şu tozlardan arınalım. Burun kanaması geçireceğim." Dedim merdivenleri çıkarken arkama doğru. En azından pencereleri açarak biraz daha temiz hava almaya çalışmıştık ama bir noktaya kadar.

Kendi odama girdim, yani benim odam olmasına karar verdiğimiz odaya. Eray'ın odası koridorun başındayken benimki merdivenlere daha yakın olandı. Bavulumu açıp kıyafetlerimi yerleştirmeye koyuldum.

Eşyalarımı yerleştirmeyi bitirdikten sonra aşağı indim. Eray'ın evde olmadığını farkettiğimde dışarı çıktığını düşündüm ama belki de evdedir diye seslendim. "Eray?" Bir kaç kere seslenmeme rağmen cevap gelmemişti. Dışarı çıkmıştır diyerek omuz silkerek mutfağa geçtim. Mutfak düzenlemesini hallettiğim sıra kapı açılıp kapanma sesiyle kapıya baktım. Elinde poşetlerle mutfağa girdi Eray. "Şimdilik birkaç şey aldım ama tam olarak ne lazım, ne değil bilemedim." Gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırdım. Yemek onun için hayati ve mühim bir durumdu anlaşılan.

Gülümse YeterHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin