Özel Bölüm

1.3K 42 15
                                    

Multimedia: Eray :)

Selam Ay Yüzlülerr!

Uzun zaman oldu bizimkileri yazmayalı, açıkçası baya özlemişim onları :')

Ay Parçası'nda az maz da olsa yazıyorum ama Gülümse Yeter'in yeri bambaşka 🌟🙈

Çok uzatmadan sizi bölümle baş başa bırakıyorum, iyi okumalar 💗

~

3 yıl sonra..

Okyanus Kaya'dan..

Bir melodi gibi başladı hayat hikayemiz. Önce bir ninni doldu kulaklarımıza, sıcacık bir ten okşadı tenimizi, bir gülümseme kazandırdı bize gerçek mutluluğu. Yavaş yavaş bu melodiye ayak uydurmayı öğrendik. Büyüdük, yürüdük, konuştuk. Güldük, güldürdük. Gülümsedik, gülümsettik. Yaşadık, yaşattık..

Zaman geçtikçe daha çok şey öğrendik bu melodiyle. Her şeyin toz pembe olmadığını gördük, acımayı, acıtmayı öğrendik. Ağladık, üzüldük, yıprandık, mahvolduk. Düştükçe düştük ve kanadıkça kanadık. Bazen öyle bir anımız oldu ki bir daha ayağa kalkamayacağımızı sandık. Bitti sandık. Yenilgiyi kabullendik hatta. Oysa daha her şeyin en başındaydık. Düşe düşe kalkmayı öğrendik, acıya acıya acıtmayı, iyileşmeyi iyileştirmeyi, ağlaya ağlaya gülmeyi ve yaşaya yaşa ölmeyi..

Ama sizce de yeterince ölmedik mi şimdiye kadar? Daha ne kadar devam edecek bu böyle? Neden biz de yaşamayalım ki? Yeterince öldük, yeterince acıdık. Şimdi ayağa kalkma vakti, şimdi iyileşme ve gülümseme vakti çünkü hiçbir şey için geç değil. Eğer hala nefes alabiliyorsan, hala hayattaysan hiçbir şey için geç değil demektir güzel kalplim..

Aynada kendimi incelemeyi kesmezken gerginlikle bir nefes aldım. Ellerim buz tutmuş, heyecandan ne yapacağımı bilemez bir haldeydim. Sol gözümdeki kipriklerime rimelin fazla olduğunu bile düşünmeye başlamıştım artık. "Yeter bu kadar Okyanus, yedin bitirdin kendini," dedi Belinay en sonunda dayanamayarak yaslandığı dolabımdan belini ayırarak. Göğsünde bağladığı kollarını çözerken yanıma gelmiş, ellemekten neredeyse dağıtacağım saçlarımdan elimi ayırdı. "Sakin olsana biraz, sanki kesmeye geliyorlar!"

Bakışlarımı aynadaki kendimden ayırıp ona çevirdim ve gerginlikle bir nefes aldım. "Ne yapayım Belinay? Sakin olamıyorum. İstemeye geliyorlar! Ya bir şeyleri batırırsam, ya iyi geçmezse?" Diye deminden beri beynimin etini yiyen endişelerimi sıraladım. Yanımda deminden beri makyaj yapan Kumsal kaşları hafifçe havalanırken, "Saçmalama kızım, neyi batıracaksın ki? Sanki kayınvalidenle kayınpederini ilk kez göreceksin. Sen çoktan ailenin kalbini kazanmışsın bile!" dedi hayretle ve beni sakinleştirmek istercesine. Dakikalardır başını telefondan kaldırmayan Selen gözlerini bize çevirdi. "Beli haklı Oki. Aysun teyzeyi zaten biliyoruz, seni ilk gördüğü andan bu kız benim 'gelinim olacak' diyen kadından bahsediyoruz. Hem babanla Eray'ın babası da bayadır tanışıyorlarmış, korkma bu kadar," diye güven verircesine mırıldandı bakışlarını tekrar telefona çevirerek. Bu da iyice telefon manyağına döndü bu sıralar..

Belinay kollarını göğsünde birleştirirken yandan Selen'e bakış attı. "Selo ve Kumsi haklı. Hem Selo bile çoktan evlilik yoluna adım atmışsa sen neden yapamayacaksın?" dedi sesinde gizleyemediği imayla. Selen kıkırdayarak telefonuna dönerken Kumsal ve ben de kendimi gülmekten alıkoyamadık. Selen'le Kaan hepimizden önce davranmış ve evlilik yoluna ilk adımı atmışlardı. Bu yaz nişanlanacak, sonbahara da evleneceklerdi. Çoktan sözlüydü yani. Cenk ne kadar evlilik teklifini daha etmese de Kumsal'la çoktan bu konu hakkında konuşmaya başlamışlardı bile. Eray da bana evlenme teklifini üniversitenin bahçesinde yapmış, ben de ağlamamak için kendimi tutarak ona istediği evet cevabını vermiştim. Doğum günüme evlenme teklifi almak anlatılamayacak kadar muhteşem bir duyguydu doğrusu..

Gülümse YeterHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin