32. Sen Hep Gülümse

1.5K 85 10
                                    


İyi okumalar ❤

~

OKYANUS'DAN

Yüzüme vuran aydınlıkla yavaş yavaş araladım gözlerimi. Eray'ın odasındaydım. Gece bana ilaç içirdiğini, ceketimi çıkardığını ve ateşimi ölçtüğünü falan hayal meyal hatırlıyordum. Ve hatta.. elimi öpmüştü! Yani, rüya mıydı emin değilim ama öptüştü bence..

Öpmüştü, değil mi?

Sağ elimi kaldırıp göz hizama getirdim ve elime baktım. Sebepsizce yüzümde tebessüm oluştu. Bir anda gülümsememi bastırarak başımı sol yanıma, Eray'a çevirdim. Diğer elimi elerinin arasına hapsetmiş, uyuyordu.

Onu uyandırmamaya çalışarak yavaşça bedemimi ona doğru döndürdüm. Uyurken yüzü öyle bir masum duruyordu ki, insanın durup sebepsizce izleyesi geliyordu.

Eray'ın yüzü kemikliydi, yüz hatları olgun gibi gözükse de bana çocuksu geliyordu nedense. Kipriklerinin gölgesi göz altlarına düşüyordu, gülümsemenin yakıştığı dudaklarıysa düz çizgi halinde öylece duruyordu.

Bir insana gülümsemek bu kadar mı yakışırdı? İnsanın içi ısınıyordu gülüşüyle, mutluluğuna ortak ediyordu tebessümü..

Sen hep gülümse Eray.

Gülümse yeter..

Derin bir nefes aldım yüzüne bakmaya devam ederken. Çocuksu yüzü huzur veriyordu sanki. Bakışlarımı alnına çıkardım, kalkık kahverengi saçlarından bir perçem alnına düşmüştü ve onu daha bir sevimli kılıyordu.

Arkamdan yükselen telefon sesiyle uykuda kaşlarını çatarak yerinde kıpırdandı. Telefona uzanmak için kaldırdığı eli bir anda yanağıma düştü. Eli yüzüme değer değmez gözlerini açtı. Sanırım komidine ulaşamadığı için şaşırmıştı.

Telefon çalmayı keserken hala yüzüme bakmaya devam ediyordu. Birkaç saniyelik şaşkınlığın ardından yüz ifadesi düzelirken, "Günaydın," Diye mırıldandım gülümseyerek.

Eli hala yanağımdaydı ve geri çekmemişti, o da gülümsedi ve gözleri hafifçr kısıldı. "Günaydın," diye mırıldandı. "İyi misin?" Diye sormasıyla gözlerimi kapatıp açtım. "İyiyim." Diye mırıldandım onaylarcasına.

Yanağımdaki elinin baş parmağı haraketlenerek usulca yanağımı okşadı. Bunu yapmasıyla midemde sanki bir haraketlilik oluştu. Yanaklarımın yandığını hissediyordum. Acaba yine ateşim mi çıktı?

O da bunu hissetmişcesine kaşlarını çattı. "Yanakların yanıyor," dediğinde çaktırmadan yutkundum. "Şey ya, oda sıcak sanki," Diye mırıldandım sesimi normal tutmaya çalışarak. Hala uykulu olduğu için çok da üstünde durmadı. Çatılmış kaşları gevşerken başını yavaşça salladı.

Yanağımı okşamaya devam ederken sağ elimi yavaşça saçlarına dokundurdum. Usulca saçlarını okşarken gözleri kısıldı, hoşuna gitmişti galiba. "Uyuyalım mı biraz daha?" Diye sordu mayışmış haliyle. Yüzümde bir gülümseme oluşurken, "Hiç sormayacaksın sandım," diye yanıtladım. Bu cevabım hoşuna gitmiş ve gülümsemişti.

-

"İyi olduğuna emin misin?"
Bilmem kaçıncı soruşunun üzerine sesli bir şekilde ofladım. "İyiyim ben Eray, ölecekmişim gibi davranma artık. Alt tarafı ateşim çıktı!"

İç çekip masada karşıma oturdu. "Napayım kızım, korkuttun dün gece," Dediğinde elimdeki sardığım sarmayı tabağa koydum. "İyiyim ben, gerçekten, eğer bir şeyim olursa söylerim," Dedim rahatlatmak istercesine.

Gülümse YeterHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin