22. İyi Geliyormuş Gibi

1.5K 93 6
                                    


Bölüm şarkısı;

Shawn Mendes- Imagination 🎤

Iyi okumalarr

~

Okul Okul saati bittiğinde Eray'la sohbet ederek çıkarken kendimi daha iyi hissediyordum. Sanki sevgilimle az daha ayrılacaktık da vazgeçmişiz gibi..

Hatırladığım bir detayla yerimde duraksarken, "Defterim Selen'deydi," deyip etrafa bakındım. Belinay'la sohbet ederken arabaya doğru ilerliyordu. Eray'a dönerek, "Hemen alıp geliyorum," Dediğimde 'tamam' anlamında başını salladı.

Selen'den defterimi alıp kızlarla vedalaştıktan sonra dönmek için arkamı dönmüştüm ki yüzümdeki gülümseme dondu. Gülümsemem yavaş yavaş yüzümden silinirken benden birkaç adım ileride konuşan Eray ve Azra'yı inceledim.

Konuştukları sıra ikisi de mutlu görünüyordu. Sonunda Azra kıkırdayarak Eray'ı öptü ve oradan uzaklaştı. Bense hala olduğum yere monte edilmiş gibi kıpırdamamıştım bile. İçimde sebepsiz oluşan yanma hissiyle beraber yanaklarımın da ısındığını hissettim. Acaba gitmese miydim Eray'ın yanına?

Bi dakika ya, ne bu halim? Zaten onlar sevgili değiller miydi, beni ne ilgilendirir bu?

Kıskandım mı ben şimdi?

Bu kararımdan hemen vazgeçerek seri adımlarla yanına ilerledim."Aldın mı?" Diye sorduğunda yüzüne bakmadan başımı salladım ve arabaya oturdum. Çok geçmeden o da kendi yerini alırken yüzümü cama çevirmiş ve bakışlarından biraz bile olsa kaçmıştım. Buna rağmen bakışlarını üzerimde hissedebiliyordum.

Anlamazca, "Bir şey mi oldu?" Diye sorduğunda sakince omuz silktim. "Yoo, ne olacak ki," Dedim rahat davranmaya çalışarak. Malum, ne kendimi çözebiliyordum ne de durumu. "Hadi çalıştır da arabayı gidelim."

Dediğimi yaparak arabayı çalıştırmasıyla tekrar düşüncelerime döndüm. Cidden ne oluyor bana? Kıskanmış olabilir miyim? İyi de.. neden? Çok saçma bu!

Ne sevgilim değil, ne bir şeyim.

Sadece arkadaşım..

Nefesimi pes edercesine dışa üfleyip gözlerimi kapattım. Düşünerek bir sonuca falan varamıyordum. Aklım daha da karışıyordu. Bu durumda uyumak en iyisiydi.

-

"Okyanus, geldik." Gözlerimi aralayıp uykulu bakışlarla Eray'a baktım. Mahmur bir ifadeyle, "Geldik mi?" Dedim mırıldanarak. Başını salladığında esneyerek çantamı koluma geçirdim ve sersem sersem eve doğru yürüdüm.

Ayakkabılarımı çıkarırken çantamı rastgele bir tarafa bırakarak merdivenlere ilerledim. "Ben uyuyacağım, en az iki saat sonra bana ulaşabilirsin," Deyip ondan cevap beklemeden odama çıktım. Üstüme rahat bir şeyler geçirip kendimi hemen yatağa bıraktım.

-

Yalvarırcasına, "İki saat oldu, uyan artık.." Dedi iç geçirerek. Oflayarak sesini kısmak için yastığı kulağıma bastırdım. "Vazgeçtim, 24 saat sonra uyandırırsın en iyisi." Diye mırıldandım boğuk ve uykulu sesimle.

Sitemle,"Ben çok açım, ölürüm o zamana kadar!" Dediğinde sesli bir şekilde oflayarak oturur pozisyona geçtim. "Eray, ben evde yokken naptın sen? Mobilyaları falan kemirmedin, değil mi?" Dedim meraklı ama bir o kadar umursamaz bir şekilde.

Omuz silkerken, "Ondan önceki gün sana yaptığım makarnayı yedim, onunla doymadım, patates püresi yaptım," Diye açıkladığında marifeti karşısında en fazla dudağımı sarkıttım. "Hayret, şimdiye kadar ölmemişsen güzel yapmışsın demek ki," Dediğimde sırıttı. İyi şeyler gelsin bu sefer bu sırıtışla.

Gülümse YeterHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin