103. Yer Yüzündeki Yıldız

719 35 6
                                    

Bölüm şarkısı;

Model- Ninni 🎶

İyi okumalar 💗

~

2 hafta sonra..

OKYANUS'DAN

Ölmek ya da ölmemek. Tüm mesele bu aslında. Ya da onların arasındaki o boşluk da olabilir. Araf.. Bunca zaman araf'ta mıydım yoksa?

Kapının hafif tıkırtılı sesleriyle yorgunlukla gözlerimi araladım. Göz göze geldiğim kahve gözler, beni uyandırmasıyla annesinin vazosunu kırmış çocuklar gibi mimikler yaptı. "Uyandırdım mı?" Dudaklarımda bir tebessüm belirirken başımı belli belirsiz salladım. "Uyumuyordum," diye mırıldandım kısık bir sesle. Gülümserken elinde bir demet çiçekle yanı başıma oturdu. Papatya ve beyaz gül demetini kucağıma bırakırken doğrulmaya çalıştım. Hemen yerinden zıplarcasına kalkıp oturmama yardımcı oldu.

"Teşekkürler," diye mırıldandım gülümseyerek. Çiçekleri sol elimle yanıma çektim. "Çok güzel bunlar.. Niye zahmet ettin?" Dedim bir papatyanın yaprağına dokunurken. Başımı kaldırıp yüzüne baktığımdaysa omuz silkti. "Senden daha güzel olamazlar ya, ne zahmeti?" Başımı yatağın başlığına yaslarken kısık gözlerle gülümsedim ona. Tedaviler yüzünden iyice yorgun düşüyordum. Sanki koskoca bir binanın etrafını koşarak turlamışım gibi oluyordum.

"Tedavi nasıldı?" Dedi sol elimi avuçları arasına alırken. Yüzünü incelerken başımı belli belirsiz salladım. "Her zamanki," dedim ve iç geçirdim. "Babam söyledi mi?" Elleri arasında olan elime yanağını yasladı gözlerimin içine bakarken. "Evet," dedi mutlu bir şekilde. "Sonunda taburcu oluyorsun!"

Sonlara doğru sırıtması ve ses tonunun aldığı şekil kıkırdamama neden oldu. "Sana ne demiştin ben?" Dedi doğrularak. Kaşlarını havalandırdı. "Beraber yenecektik. Beraber atlatacaktık. Bak ne oldu?" Dediğinde onun gibi büyükçe gülümsedim. "Beraber yendik.. Beraber atlattık.." Yenmiştik işte. Artık ne sağlığımla ilgili bir sorunum vardı, ne de anksiyetem. Son 1 haftadır bunun için tedavi alıyordum ve işe yaramıştı. Artık tamamile iyileşmiştim!

"Evet.. Çünkü sen benim güçlü kızımsın.. Pes etmedin, savaştın.." Onu hayranlıkla izlediğim sıra yüzüme doğru hafifçe eğildi. "..ve ben, bu güçlü kıza çok aşığım.." Dudakları dudaklarıma yönelmişti ki kapı bir anda açıldı! Eray telaşla sanki saçımı düzeltiyormuş gibi yaparken bense sırıtmaya başladım. "Sürpriiz!" Diye çığırdı Utku, diğerleriyle beraber odaya dalarak. "Senin sürprizini.." diye sessizce söylenen Eray'a güldüm kendimi tutamadan. Yalnız, bu nasıl odaya girmek arkadaş? Hala hastanedeyiz!

Eray geri çekilirken kızlar yanıma gelerek sarıldılar bana tek tek. "Oyş kuzuum, çok özledik seni!" Dedi Selen ağlamaklı bir sesle. "Daha dün buradaydınız Selo, ağlama ya.." dediğimde diğerleri güldü. Erkeklerle de tek tek selamlaştıktan sonra Kaan kucağıma bir kutu bıraktı. Ne çok büyük, ne de çok küçük. Onlara şaşkınca baktığımda, "Açsana kız, açım ben!" Diye yakındı Utku. Cenk onun kafasına geçirirken, "Niye sürprizin içine ediyorsun lan geri zekalı?" Diye sitem etti. Onlara gülüp kutunun kapağını kaldırdım. Minik, maviş bir pasta çıktı içinden. Üstünde de tam olarak şöyle yazıyordu:

'Bizi yıktın be kanki! Bir daha ne bizi, ne de kendini yıkmaman dileğiyle..

-BİRİCİK CANIMSILARIN ♡'

Sesli bir şekilde gülmeye başlarken başımı kaldırıp direkt Utku'ya baktım. "Yaa, seni yerim!" Dedim kıkırtılarımın arasından. Sonra hepsine tek tek baktım. "Hepinizi yerim! Canımsınız siz benim.. Gelin buraya!" Dediğimde itiraz etmeden geldiler yanıma. Pastayı Eray alırken hep birlikte sarılmaya çalıştık. "Seni seviyoruz Oki! Hep iyi ol, olur mu?" Dedi Cenk üzgün bir sesle. Kimin olduğunu bilmediğim bir sırtı sıvazladım. "Siz yanımda olursanız ben hep iyi olurum.." Dedim tebessüm ederek. "Maviş, sıvazladığın şey benim kolum!" Diye yakınan Kaan'a güldük.

Gülümse YeterHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin